11 Ağustos 2018

Doğacaktır Sana Hakkın Vadettiği Günler Yakın

Yıllara aylara yayılmış olan ekonomik erozyon saldırısı, son günlerde fırtınaya, tufana dönüştürülerek ülkemizi boşaltmaya, bir yerleri ise doldurmaya odaklanmış.

Saldırının dozunun bu şekilde artması aceleciliği, saldırı kabiliyetinin, saldırının etkisinin üst limitlerine geldiğinin göstergesidir. Mutlaka ve mutlaka bir yerde bu tufan durmak durumuna gelecek ve/veya etkisi kayıp olacaktır.

Bu zamanda çil yavrusu gibi sağa sola kaçışıp, kendini güvene alma çabasına girmek yerine bir araya gelip sıkı sıkıya sarılıp bu hayasızca akınlara karşı surlarda açık vermemeli, "doğacaktır sana hakkın vaat ettiği günler yakın" düsturu ile vad edilen günlere güçlü ve dimdik bir arada yürümeliyiz.

Bu günlerde bir olmanın, birlikte olmanın dışında farklı bir yol, yöntem bulunmamaktadır. Hiç bir ama hiç bir fakat hiç bir istisna bu birlikteliğin dışında bir yola hak değil, ihanettir, vatana saldırı altındayken sırtını dönmektir, sırtından hançerlemektir.

Bu saldırıyı atlatmak sanılandan kolay, tehdit edilenden daha az bedel dedir. Vatanı savunmanın en uç noktası canını feda iken, bundan gözünü bir an bile kırmadan sakınmayanlar için böyle bir saldırı en fazla taciz ateşi etkisindedir. Hele ki bu ekonomik saldırının hiç bir ekonomik alt yapısı, gerekçesi yok iken; Saldırın ve etkisi büyük bir çoğunluk ile sanaldır, yapaydır. Yapay yollarla oluşturulan sağanağın, tufanın etkisi de aynı yapaylıkta olacaktır. Yeter ki bir olalım, bu yapaylığa kanmayalım, gözümüzü budaktan sakınmayalım. Devletimiz hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar bizden olanların idaresi altındadır. Bize düşen sakin, inançlı ve birlikte devletimizin yanında sağlam durmak, birbirimize sımsıkı sarılmaktır.

Bu yapay tufanın etkisi en fazla ithal ürünlerde olacaktır. O da temel tüketim/yatırım malları dışında bir yıl daha az telefon, Araba, elektronik cihaz, kozmetik, tatil vd harcarsak hem bize artısı olacak hem de bu saldırıları boşa çıkaracaktır.

Ne olacak bir yıl telefon yenilemezsek, araba yenilemezsek, lüks marka kıyafet almasak, yurt dışına tatile çıkmasak, parfüm/krem almasak!!!! Hiç bir kaybımız olmaz, üstelik on milyarlarca döviz ülkemizde kalır. Biraz frene basmak ve gereksiz harcamaları (çoğunluğu savurganlığa varan) kısmak kimseye bir şey kayıp ettirmez.

Bu yapay tufan geçtiğinde hem tasarrufa yönelmiş olacağız hem de savurganlık düzeyindeki yabancı lüks ürün hovardalığımızdan bir nebzede olsa kurtulmuş olacağız.

Tüm gücünü bizi yıkmak, ele geçirmek için bu yapay tufanlara ayıranlar güneş doğduğunda gücü tükenmiş, bir kazanç elde edememiş bir halde; Güçlenmiş, güç elde etmiş bizle nasıl baş edebileceklerdir. İşte o zaman gün bize doğacak ve özgürce büyük bir güçle dünya sahnesinde koşmaya başlayacağız.

Biz millet olarak bir oldukça, birlikte dik durdukça hiç bir tufan, hiç düşman bize bir zarar veremeyecek, bize diz çöktürüp istedikleri istikamete çeviremeyecektir. Bu bin yılları geçen tarihteki tecrübelerle sabittir, yaşanmıştır, test edilmiştir.

Bu nedenledir ki bu yapay tufan geçip gidecektir. Atalarımızın dediği gibi "Yel eser tozu kalır, su gider kumu kalır" misali gelip geçen gelip geçecektir. Kalan yerli olan, asli olan olacaktır. Allah bize güç kuvvet versin, birliğimize, dirliğimize halel getirmesin. Neler gelip geçmedi ki bu topraklardan. AMA GERİDE HEP BİZ KALDIK, GERİDEN HEP BİZ TOPLADIK/TOPARLADIK VE HEP BİZ AYAKTA KALIP İLERİYE YOL ALDIK. HİÇ ŞÜPHESİZ Kİ BU SEFERDE AYNI OLACAKTIR.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder