23 Ağustos 2018

Çocuk!

Her nedense bu resim çok fazla etkiledi bizi. Resmin yarattığı duygulara tepkisiz kalamadık. Resmin üstüne içimizde yankılanan sesi işledik. Sonra bu resmi sayfaya koyup kurtulalım dedik! Olmadı, bir şeyler yazmalısın diye içimizdeki ses ortalığı yıktı.

Keşke, insanlıkta çocukların kılına zarar gelse ortalığı yıksa; Kendi faydası uğruna çocukların dünyalarını yıkmasa!

Çocuklar hiç olmadığı kadar yıkım altında bu acımasız, duygusuz zamanlarda. Varlıkta, yoklukta; Sevgide, nefrette; Savaşta, Barışta her ne varsa çocukları un ufak ediyor. Yetişkinlerin dünyasında çocuklara yaşama imkânı yok. Çocukluk diye bir kavram kayıp oldu, olacak durumda. Yaşamın tüm sevabını, günahını çocuklarımızın üzerine yıkıyoruz.

Çocukları, çocuklukları koruyamıyoruz. Dünyalarımızın kiri, pası, karmaşası, telaşı, sahtekârlığı, pisliği, acımasızlığı, vakitsizliği, hızı, sabırsızlığı çocuklarımızı mahvediyor.

Kimisi aile içi şiddete, kimisi devletlerarası şiddete, kimisi vahşi ticarete, kimisi cehalete, kimisi kibir dolu bilgiye, kimisi teknolojiye, kimisi geri kalmışlığa kurban ediliyor.

Kalıplarımıza, evlerimize, kalplerimize, cüzdanlarımıza, kibrimiz, açgözlülüğümüze sığdıramadığımız çocuklarımız un ufak olup gidiyor.

Çocuklarımızı parçalamaktan, un ufak edip bu hayatın en güzel zamanlarını heba etmekten vazgeçmeliyiz. Onlara karşı yapılan her kötülükte bir dağ gibi önlerinde durmalı, onları çocuksu dünyalarında gönüllerince yaşamalarını sağlamalıyız.

Çocuk olmayan/çocukluğu yaşayamayan büyüklerin ne vicdanı ne insanlığı ne de ruhu ayakta kalır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder