Bugünkü Radikal gazetesinde Ezgi
Başaran "Yeni Türkiye'de Seba gibilere yer yok" isimli bir yazı
kaleme almış. Başlığı ve girişi okuyunca Efsane başkan Süleyman Seba'ya bir
veda yazısı gibi görünüyor. Ama içeriğini okuyunca aslında bir fırsat yazısı
olduğu anlaşılıyor.
Her şeyi ile örnek olmuş ve
ilkelerini yaşamının tüm anlarında uygulanır kılmış değerli bir insanın vefatını, bir parti, bir karşı görüş eleştirisine bahane kılmak, olmamış. Ezgi hanım
başaramamışsınız. Kabak gibi niyetiniz sırıtmış.
Halbuki yazınızın girişinde sayın
Seba'nın ne kadar zarif, beyefendi ve ince düşünceli olduğundan bahsetmişsiniz.
En azından bu yazıda içinizdeki düşmanlığı, nefreti dizginleyip sade ve bu
büyük isme özel bir yazı kaleme alabilirdiniz.
Siz sadece üstün körü bir
değerlendirme ile Seba'nın bu gününü, kendi saldırgan ve propaganda amaçlı
görüşlerinizi yaymak adına fırsata çevirmişsiniz. Gerçekten Seba'yı tanımış
olsaydınız onun fırsatçılığı hiç sevmediğini bilirdiniz. Her şeyi yeri ve
zamanında yapardı O. Rakibi üzülmesin diye kutlamaları dizginleyen, erteleyen
bir beyefendi idi O. Ne yazı ki sizde böyle bir düşüncenin zerresi bile yokmuş.
Tamam yeni nesil diyeceğiz,
toydur diyeceğiz ama! Yazdıklarınızın, analizinizin gerçek ve kabul edilir bir
yanı da yok ki. Amaç sadece eleştirmek ve fırsatçılık olduğundan vardığınız
nokta ile okuyana verdiğiniz mesaj gerçeklerden çok uzakta.
O nedenle diyoruz ki böyle bir
zamanda bile içinizi kaplayan nefret duygularına yenik düşerek, bir taziye
yazısını bile hakkı ile kaleme alamamışsınız. Tabi bunu da bilmiyorsunuz ki
Seba hakka çok önem verirdi. Bir işi yapıyorsa hakkı ile yapardı. Başkasının
hakkına geçmeden. (Şerefli ikincilikler ana başlığı altında bulabilirsiniz.)
Sizin tam tersinize diyoruz ki asıl bu zamanda Seba gibilerine acilen ihtiyaç var. Eski Türkiye’nin tükettiği ve şimdi mumla arasak bulamayacağımız böyle insanlar yükselen yeni Türkiye'de havadan ve sudan daha elzem ihtiyaçlardır.
Hatırlatırız ki Seba'nın çok
sevdiği Beşiktaş'tan ve futboldan kendi dünyasında çekilmesi Eski Türkiye'nin
tepe noktasında olmuştur. O dünyada ona yer olmadığından hiç bir şekilde
bulunmamıştır bir daha gittiğin andan sonra hayatımızda.
Yeni Türkiye, işte o zamanların
kirli, yok edici, karanlık ve rayından çıkmış bir sistemin yıkılması üzerine
ortaya çıkmıştır. Her kurum gibi spor dünyasın da yeniden kendini inşa edip,
değerlerini yeniden belirlemelidir. İşte bu noktada Seba bir ışık, bir kutup
yıldızı gibi yol göstermelidir. Kurulan yeni düzen onun ilkeleri ile örtüşmeli
ve kabul edilir olmalıdır.
Kulüplerimiz 4. yıldızı takmak
uğruna ilkesiz, ruhsuz ve acımasız bir yarışa gireceklerine, Seba'nın yıldızına
ulaşabilmek için uğraşmalılardır.
Halbuki pek çok yazını, pek çok
röportajını heyecanla ve ilgi ile okumuştuk. Ama nedendir zamanla saf
gazetecilik yönünüzü geliştirip bu yolda tavizsizce gitmek yerine, bazı
duyguların, bazı kalıplaşmış düşmanlıkların perdelediği, körelttiği ön yargılı
ve gerçeklerden uzak bir yola saptınız. Yazık olmuş.
Bugün niyetinize siper ettiğiniz
çok değerli ve yol gösterici Seba'ya nezaketsiz bir veda olmuş. Aslında veda
bile diyemeyeceğiz bir karşı taraf eleştirisi yapmışsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder