Gezi parkı diye isimlendirdiğimiz
ve çoğunluğumuzun başlangıç fikri ve katılımcı profili açıcından destek
verdiğimiz hareket hiç zaman kaybına uğramadan suiistimallere, faydalanmalara
ve amacından farklı mecralara yönlendirilmeye başlandı.
Tamamen barışçı, demokratik ve
çevre duyarlılığı ile başlayan hareket, yapılan gereksiz ve abartlı bir
müdahale ile büyüyerek halk desteği ile vatandaşlık onuruna sahip çıkma
hareketine dönüştü.
Bu hareket genç neslin ülkede
olanlara karşı duyarsız ve ilgisiz olmadığını, siyasal yapı içinde yer alma
heveslerini ve de en önemlisi millet olarak egemenlik haklarının bilincinde
olduklarını gösterdi.
İnsan onuru, paylaşımcılık,
yardımseverlik, dürüstlük, Ülke sevgisi ile pek bir ilgisi olmayan bencilliğin,
kibrin fırsatçılığın, ekonomik çıkarı ve de en önemlisi bu hareketin getirdiği
her türlü nemadan faydalanmak isteyenler en öne çıkmaya ve kendilerini bu işin
baş aktörleri olarak göstermeye çalıştılar.
Burhan Altınop gibi "ben de
Nişantaşı çocuğuyum, ben de sizdenim" gibi kara mizah ürünü kabus müdürler
mi, plazalarında jakuzilerinden çıkıp slim fit takımları içinde "ben de
çapulcuyum" diyen holding sahipleri mi, süper lüks villalarında sıkılıp,
AVM'lerinden uzak kalan göbekli artistler mi dersiniz her türlü "Korsan
Çapulcu" bu hareketi kendi çıkarlarına kullandı.
Bu fırsatçılığı ve Korsanlığı
yaparken de ne bir gaz yiyip, ne bir TOMA'dan su ile ıslandılar. Ne canları
yandı ne istikballeri; Ne uykusuz kaldılar, ne bir tarafları kırıldı. Ama ne
hikmetse hepsi Çapulcu oldu bir anda.
Her ne kadar pek çok davranışını
benimsemesek te doğru ve en onurlu duruşlardan birini Hülya Avşar gösterdi.
Birilerine hoş görünmek, tepkilerden sıyırmak için yalandan çapulcu olmadı ve
olanlara da "Gezi parkında hatıra fotoğraf çektirmekle çapulcu
olunmuyor" lafını koydu.
Evet herkes çapulcu olmak
zorunda, ya da herkes hükümet yanlısı olmak zorunda değil. Herkes fikri
doğrultusunda özgürce onurlu bir davranış sergiler. Yoksa esen rüzgâra göre yön
değiştirerek değil.
Bu hareket insan onuru için,
millet onuru için, ülke sevdası için çıkmıştır. Bu ülke bizimdir, bizimde söz
hakkımız olmalı, bizde yer almalıyız
kararlarda diyerek çıkmıştır.
Ama bu süreçte bizleri rahatsız
eden kaypak, korsan ve fırsatçı çapulcular dışında, asıl üzen, utandıran ve
kızdıran olay bir grup bilinçsizin New York Times'a verdiği şikâyet ilanı
olmuştur.
Amerika sanki bir şikayet makamı,
bir üst kurul ya da bizleri yola getirecek, kulağımızı çekecek bir vasi imiş
gibi kendi ülkesini, kendi hükümetini şikayet etmiştir. En önemli sorumuz: Bu
insanlar bu şikayet ile neyi amaçlamışlar, nasıl bir fayda ummuşlardır!
Egemenlik ve Millet onuru her
şeyin önünde gelir. Bir şikâyet, bir destek istenecekse bu kendi halkın
olmalıdır. Başka bir devletten, başka bir milletten medet umma acizliktir, art
niyettir.
Bu ülke gençliği hiç kimseden
medet ummamış, Umutsuzluğa kapılmamış, korkmamış ve Ülkesine, geleceğine kendi
sahip çıkmıştır.
Nice haşmetli holding sahibi,
CEO, Müdür, Meşhur sanatçılar gibi Başbakan höt deyince "Başka bir emriniz
var mı efendim! Siz zahmet etmeyin biz hallederiz, biz kovarız" gibi renk
ve şekil değişikliklerine girmemiştir.
Onların bu korkaklığı, esen
rüzgâra duyarlılıkları ve eziklikleri bu gençlerin zoruna gitmiş ve
"YETER" demişlerdir.
Belki de gün gelir sizin gibiler
ülkenin gündeminde kayıp olup bu yeni nesil söz sahibi olacaktır. Kim bile bilir
belki de Başbakanının ortaklık teklifi gerçek olup beraber ülkeyi
şahlandıracaklardır.
Son söz olarak bu ilandan yola çıkarak demek isteriz ki bu bakıştan, bu fırsatçı anlayıştan, bu onursuz bakıştan "UTANÇ DUYUYORUZ" "KINIYORUZ". Türk genci ülkesine kendi sahip çıkar, doğruyu yanlış kendi ayıklar. Egemenlik ve hüküm etmek yetkisini de hiç bir yabancı güç ile pay etmez.
(ilk yayın tarihi:08.06.2013 09:07:05)
Son söz olarak bu ilandan yola çıkarak demek isteriz ki bu bakıştan, bu fırsatçı anlayıştan, bu onursuz bakıştan "UTANÇ DUYUYORUZ" "KINIYORUZ". Türk genci ülkesine kendi sahip çıkar, doğruyu yanlış kendi ayıklar. Egemenlik ve hüküm etmek yetkisini de hiç bir yabancı güç ile pay etmez.
(ilk yayın tarihi:08.06.2013 09:07:05)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder