İnanılmaz ama gerçek! Şaka değil!
TBMM milletvekilleri bir yasa konusunda birlikte hareket etme kararı aldılar.
Ama bu ne Yeni anayasaya, ne sosyal sigortalar, ne eğitim, ne güvenlik, ne
bilmem ne değil tabii ki!
Kendilerine tanınan haklar
yetmiyormuş ki vazifelerini yapmalarına, yeni ve afili haklar vermek için
kendilerine, kolları sıvamışlar. Hem de ne haklar yediden yetmişe tüm
sülalelerine beşikten mezara sürecek haklar. Kim demiş padişahlık bitti diye,
asıl şimdi başlıyor.
Hem "Cumhuriyet" hem de
"Demokratik" olan ülkemizde kendi seçtiğimiz vekillerimize
padişahlardan öte haklar tanıyıp bir de "Dokunulmazlık" vererek onlara,
demokrasiye ve cumhuriyetimize bağlılığımızı gösteriyoruz.
Varsın onlar ülkenin iç
kargaşalarını çözmesin, varsın onlar eğitimsiz gençliği eğitmesin, varsın onlar
SGK'nın borç batağına sürüklenişini durdurmasınlar, varsın onlar teröristlerin
devlete kafa tutmasına ses çıkarmasın, varsın onlar açlık sınırında yaşayan
halkına refah getirmesin... İşsizlik de no problem!
Biz onlar için sokaklarda,
dağlarda ve sosyal medyada birbirimizi paralar, karalar ve yaralarız. Yeter ki
onların gönlü şen cepleri dolu olsun. Yeter ki Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz
var olsun.
Onlar hissetmesin milletin açlık,
can güvenliği, gelecek korkularını, onlar hiç görmesin çocuklarını işsiz,
güçsüz, eğitimsiz, ya da ne fark eder...
Biz onları pamuklara sarmalar
sararız. Baş üstünde taşır, hep alkışlarız. Yetmezse birde Başkanlık sistemini
getirir, onları başkana yaraşır vekiller yaparız. Uslu uslu kardeş kardeş
çalışır bizim vekillerimiz.
Yeni haklara kuş bakışı göz
atarsak;
* En yüksek maaşlı devlet memuru
kadar aylık alacaklar
* Kısmi vergi verecekler
* Maaşları az olduğundan olacak
yarısı kadar da yolluk alacaklar.
* En üst düzeyde devletin tüm
sosyal imkânlarından faydalanacaklar
* Maaşlarını 3 aylık peşin
alacaklar. Erken seçim olursa da çalışmadan aldıkları maaşları iade olmayacak.
* Eş çocuk ana baba tüm sülalenin
tedavilerini meclis karşılayacak, hem de milletvekillikleri sona erse dahi.
* Allah geçinden versin hakkın
rahmetine kavuştuklarında o güne kadar aldıkları yetmemiş olacak ki 12 maaş
daha kalanlarına ödeme yapılacak.
* Trafikte öncelik, üstünlük,
geçiş hakkı, her ne kadar hak varsa işte! Tabii ki cezasızzzzzzz. Onları biz öderiz. Bizdensiniz abiler...
*
Ölene kadar devletin tesislerinden sonuna kadar yararlanacaklar. Bu
fıkralarda olmaza bu milletin yüzü hiç gülmeyecek herhalde. Aklıma "ölene
kadar mokoko" fıkrası geldi birden…
* Bu kadar imkanın yanında
forsları yükselmiş olacağından protokolde de en yukarılarda yer alacaklar.
* Eş ve çocuklarına diplomatik
pasaport verilecek.
* Ömür boyu Kırmızı pasaportları
olacak.(Ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz, ama vekillerimiz kendilerine layık
gördü ise EYİ bir şey olmalı)
* Özgürce silah temin edip hiç
bir vergi, harç v.b ödemeyecekler.
Hiç bir zümreye, hiç bir meslek
gurubuna ayrıcalık tanımayıp, padişahlık düzenini yıkan meclise bakın.
Milletinde olmayan ne arsa kendine hak görüp üstüne üstlük hiç sorununa karşı
ortak bir çözüm de bulamayan. Eski bir bakan demişti "şu okullar olmasa ne
var ki bu bakanlığı yönetmekte diye". Her halde şimdiki vekillerde
"Şu meclis olmasa ne var ki vekil olmakta" diye... Vallahi sizin de
işiniz çok zor. Ne çektiniz be siz bu milletten!
Bu kadar imkân bu kadar nema
karşısında siz kimin vekili olacaksınız? (Yazı ile alakasız bir iç monolog)
Vekillik seçimle gelip seçimle
bitmesi gereken bir hizmet yarışı değil miydi? Şimdi ne oldu? Seçimle gelen
sultanlık, seçimle bitmeyen sefalık...
Bazen soruyorum bu memleket
gerçekten kimin. Cefasını yüzyıllardır çeken bir milleti tüm kötülüklerin
sorumlusu olarak gösterilirken dağdaki terörist dahil sefasını sürenlerin hiç
yoktur kusuru.
Ey cefakâr kardeşlerim artık
vekillerimiz uzlaştığına göre bıraksak diyorum birbirimizi boğazlamayı da
birbirimizin boğazından alınan lokmaları kurtarsak bari çok daha geç olmadan.
(ilk yayın tarihi:09.05.2013 08:20:48)
(ilk yayın tarihi:09.05.2013 08:20:48)