Ortaçağa hakim olan karanlık
atmosfer Dini Bağnazlığı maske olarak kullanmış "Manevi Güç
Diktatörlüğü" idi. 2000'leri karanlığa gömen ise teknolojik bağnazlığı
maske olarak kullanan "Maddi Güç Diktatörlüğü"dür.
İkisinin ortak yönü insan
iradesine kayıtsız şartsız bir egemenlik kurup, katı, değişmez doğrulara sahip
olduğu inancıdır. Her iki diktatörlükte insanın düşünme özgürlüğüne farklı
araçlarla el koyup, onu işlevsiz bir hale getirme düşüncesindedir.
Her iki bağnaz diktatörün ilk yok
ettikleri "insani duygular" ve bunun uzantısı olan
"Sanat"tır. Ve yine aydınlığa varışta da kurtuluş ışığını yakan,
insani duygular ve bunun uzantısı olan sanat olmuştur, olacaktır.
İleride, kim bilebilir onlarca
yıl sonra, bizleri bu yeni bağnazlıktan, bu gözleri kamaştıran karanlıktan
kurtaracak olan yine insani duygular ve sanat olacaktır!
- Gerçek Sanat - Ruhlara hitap
eden Sanat! Gözleri köreltip, kulakları kapatan değil.
Geçmişte din maskesi, günümüzde
teknoloji maskesi ile hipnotize edilmiş olan insanlık, ruhlarını donduran bu
illetten, sanatın yol gösteren ve iradelerini özgürleştiren ışığı ve ısısı ile
kurtulacaktır.
Sanat insanlığın özgürlük ışığıdır, ışık insanlık için yanmalıdır!
(ilk yayın tarihi:07.05.2013 09:14:03)
Sanat insanlığın özgürlük ışığıdır, ışık insanlık için yanmalıdır!
(ilk yayın tarihi:07.05.2013 09:14:03)