26 Mart 2014

Diktatörlüğe Karşı Sanat

Ortaçağa hakim olan karanlık atmosfer Dini Bağnazlığı maske olarak kullanmış "Manevi Güç Diktatörlüğü" idi. 2000'leri karanlığa gömen ise teknolojik bağnazlığı maske olarak kullanan "Maddi Güç Diktatörlüğü"dür.

İkisinin ortak yönü insan iradesine kayıtsız şartsız bir egemenlik kurup, katı, değişmez doğrulara sahip olduğu inancıdır. Her iki diktatörlükte insanın düşünme özgürlüğüne farklı araçlarla el koyup, onu işlevsiz bir hale getirme düşüncesindedir.

Her iki bağnaz diktatörün ilk yok ettikleri "insani duygular" ve bunun uzantısı olan "Sanat"tır. Ve yine aydınlığa varışta da kurtuluş ışığını yakan, insani duygular ve bunun uzantısı olan sanat olmuştur, olacaktır.

İleride, kim bilebilir onlarca yıl sonra, bizleri bu yeni bağnazlıktan, bu gözleri kamaştıran karanlıktan kurtaracak olan yine insani duygular ve sanat olacaktır!

- Gerçek Sanat - Ruhlara hitap eden Sanat! Gözleri köreltip, kulakları kapatan değil.
Geçmişte din maskesi, günümüzde teknoloji maskesi ile hipnotize edilmiş olan insanlık, ruhlarını donduran bu illetten, sanatın yol gösteren ve iradelerini özgürleştiren ışığı ve ısısı ile kurtulacaktır.

Sanat insanlığın özgürlük ışığıdır, ışık insanlık için yanmalıdır!

(ilk yayın tarihi:07.05.2013 09:14:03)