22 Aralık 2015

Bu TARİHİ Bir ÖZÜR olabilir

Bu özür çok önemlidir. Önemi  özür dileyenden ötürü değil, ÖZRÜN kendi niteliğinden dolayıdır. Son yıllarda genişleyen ve kemikleşen;  Akıl, Vicdan ve İnsanı olarak iyi olan her ne varsa hepsine karşı davranışlar içinde  bir iklimde yaşayan, kör,sağır, duygusuz, mantıksız bir cephe var. Bu cephe kendi yalanlarına, kendi inançlarına, kendi düşmanlarına odaklaşmış ve bunlar için kendince FAYDALI, AMACA GÖTÜRÜCÜ ve KARŞI DEDİĞİNE ZARAR verici her türlü şeyi sorgusuz sualsiz kabullenmekte, desteklemekte ve uygulamaktadır.

Bırakın yanlışlarını, hatalarını, eksiklerini kabullenmeyi, en yakın dostlarını, düşüncedaşlarını bile aksi bir ses çıkardıklarında veya kazara karşı cepheden bildikleri ile insani basit münasebetlerde bile bulunmalarını AFFEDİLMEZ bir HATA olarak görüp, tüm gayri insani ve akli tepkiler ile onları LİNÇ etmektedirler.

Demokratik, medeni, batıcı, akılcı ve daha onlarca farklı biçimde kendilerini tanımlayan bu kesimlerde anlatılmayacak katılıkta bir Mahalle baskısı, faşizmin yeniden tanımlanmasına yol açacak sertlikte uygulamalar kimseyi şaşırtmaz hale getirmiş durumda.

Özellikle Sanat, bilim, eğitim Meslek birlikleri ve medya sektöründe hakim olan bu bağnaz hava tüm bileşenlerini sorgusuz sualsiz esir almış durumda. Her ne kadar düşüncenin ve özgür iradenin açıkça gasp edilmesi, faşistçe bastırılması olarak ironik bir resim çizse de, duyulan nefretin yüksek dozdaki zehirleyici etkisi ile yaşanılan akıl tutulması bu saçmalığı sorgulanamaz bir hale getiriyor.

İşte bu özür bu noktada bir dönüm noktasıdır. En azından bu zehirli, uyuşturan ve tüm benliği esir eden uykudan bir uyanış, bir fark ediş ve bir rahatsızlık duyulması açısından önemlidir. Eğer ki samimi olarak okunup, değerlendirilebilirse en azında akıl ve vicdanın geri dönebilmesi adına bir imkan vardır demek.

Özür metninde kısaca, “doğal ve insanı bir davranışı için dünyaca ünlü bir sanatçımızı haksız ve eleştirel bir üslupla haber ederek, kendimizin bile şikayetçi olduğu KAMPLAŞMA BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ TUZAĞINA, ZAAFINA ne yazık ki biz de düştük.” Denilerek bir TUZAĞA düşülmesi ve ZAAFLARA yenik düşülmesi farkındalığı ifade ediliyor.

TUZAK ve ZAAF fark edildiğine göre ÖZÜR DİLEME ERDEMİNDE bulunan bu kalemler, bahsedilen TUZAĞI bozma ve ZAAFLARINDAN kurtulma dirayetinde de olmalıdırlar. Bu noktada bir çizgi çekip, saçmalığın, akıl dışılığın ve vicdansızlığın son noktası olarak tespit etmeli ve buradan geriye doğru sınırı çekmek için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Varılan noktanın ÖZÜR DİLEME metnindeki ifadeler doğrusunda daha insani, akla uygun ve kabul edilebilir olandan nasılda uzak kaldığı aynı yolun yolcularına da ivedilikle anlatılmalı ve gösterilmelidir.

Her türlü iktidar savaşı, ideoloji çatışması, kıskançlık, çıkar, hırs, ,inanış çeşitli şekillerde bir rekabet ve çarpışma içinde olabilir. Ancak bunun noktası ÖZÜR NOKTASI olmamalıdır. Bu nokta her şeyden çok uzak, karanlık bir noktadır. Akıldan, vicdandan, dostluktan ve ışıktan ıraktır.

Bu açıdan bu özür ıraklaşmanın durması ve durumun fark edilmesi açısından önemli ve değerlidir. İnşallah bu noktadan sonra normale dönüş yaşanır ve özürlerin tekrarı ile değersizleştiği bir boşluğa gitmez sonu.

İşte O ÖZÜR

"Geçen pazar günü 1. sayfamızda, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız Ara Güler'le ilgili bir haber yayımladık. Haberde, Ara Güler'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarını çekmek için randevu talep ettiği, bu talep üzerine kendisine randevu verilerek Erdoğan'ın Kısıklı'daki konutunda çekimin yapıldığı bilgisi yer alıyordu. Haber doğruydu elbette, ama "Usta'yı 'Ara' ki bulasın" şeklinde haksız ve eleştirel bir başlıkla sunulmuştu. Dünyaca ünlü bir fotoğraf sanatçısının ülkenin Cumhurbaşkanı'nın fotoğraflarını çekmek istemesi de, bu çekimin yapılmış olması da gayet anlaşılır ve doğal bir durumdur. Buna karşın, her gün şikâyetçi olduğumuz toplumun giderek kamplaştırılması, en insani ve doğal olayların, tutumların ve çalışmaların bile bu kamplaşma bağlamında değerlendirilmesi tuzağına, zaafına ne yazık ki biz de düştük. Bu nedenle Ara Güler'e açık bir özür borcumuz var. Yaptığımız bu yanlış nedeniyle özür dileriz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder