Euro 2016 Avrupa futbol
şampiyonasına katılabilmek için yapılan grup maçlarını Türkiye, mucize
sayılabilecek bir başarılı bir geri dönüş ile tamamladı. İlk üç maçta neredeyse
tüm ümitlerini tüketen ülkemiz milli takımı hadli hadsiz, haklı haksız çok ağır
eleştiriler ile karşı karşıya kaldı.
Futbolun sanayileşmesi ile
birlikte dönen rantın acımasız, duygusuz bir hale getirdiği futbol dünyasında,
pastanın asıl kaymağını yiyen büyük takımların bencil ve şiddete yakın, saygı
ve hoş görüye uzak baskın anlayışları nedeni ile o takım taraftarlarında bu
seviyesiz, kuralsız ve yıkıcı rekabeti Milli Takımımıza kadar taşımaları tuz
biber oldu, bu ümitsiz zamanda.

Bu mucizede takım kadar son
maçlarımızı oynadığımız Konya Torku stadındaki taraftarlar ve milli takımı
bağrına basan Konya şehri de büyük katkı sağlamıştır. Futbolculara kayıtsız
şartsız destek sunan taraftar, bırakın İstanbul seyircisinin köstek olmasını, takımı her tökezlediğinde, her nefesi kesildiğinde kolundan tutan bir eli, güçlü çıkan
bir nefesi oldu.
İstanbul'un kayıp olan tüm
güzellikleri Konya stadında candan duygularla takıma sunulmuştur. Çıkara dayalı
olmayan, taraftarlık ayrımı olmayan, başarıya odaklı olmayan, küfür, hakaret ve
ayrıştırıcı olmayan bir taraftar desteği orada Milli Takıma güç takat olmuştur.
Hiç gitmeme ihtimalinden Playoff
hayali peşine takılan bizler O GÜN turnuvaya doğrudan katılmayı hak ederken,
tek bir bayrak altında tek bir yürek olarak Milli Takımımızla bir nefes olup
düze çıkmışken, bazı kararmış yürekler, bazı kör gözler, bazı sağır kulaklar bu
sevince gölge düşürüp, Konya şehrine tarihin en büyük haksızlıklarından birini
vicdansız bir biçimde yapmışlardır.
Konya seyircisi Milli Takıma
verdiği bu candan desteği, saygıyı, edebi çoğu statta iddiasız maçlarda bile
görülmeyen bir olgunlukla rakip takım marşı ile başlayıp, kendi marşının
coşkusu ile sürdürerek Saygı duruşu anına gelmiştir.
Olayın Milli duygularımızı
rencide eden karanlık tarafları, devletimize karşı haksız ithamlar ile dolu
tuzakları olmasına karşı kayıp edilen mahsum vatandaşlarımızı için yapılan saygı
duruşuna da büyük bir titizlik ve vakurlu bir duruş ile tüm stat katılmıştır.
Abartılarak, haksız, yalan ve art
niyetli açıklamalar, karanlık kampanyalara göre dillendirilen olay münferit
olarak bir kaç kişi tarafından başlatılmak ve tüm stadı etkilemek adına yapılsa
da, Stadın genel havası bozulmadan kendi içinde bastırılmıştır. Orada hakim olan
ortak akıl ve stadın muhteşem duygu birlikteliği, saygı duruşunu bozmadan,
oluşan havayı dağıtmadan çok güçlü bir edepli ŞİŞŞŞŞŞT ile bir kaç kişilik
koroyu amacına ulaşmadan susturmuştur.
Kim bilir belki de stada sızmış
bir kaç provatif sesin sebep olduğu bu olay, Stadın çoğunluğunca kabul görmemiş
ve etkisiz kılınmıştır. Bu açıdan bile büyük bir övgüyü hakeden o muhteşem
taraftar ve bu aziz şehir organize bir şekilde UTAN KONYA adı ile karalanmak
istenmiştir. Vicdansız, akıl dışı, İnsanlık dışı, karanlık dehlizlerden gelen
bilinçli bir kampanyadır.
Tam da "Nasıl oldu da bir
yerlerde hain bir saldırı olmadı, böyle sevinçli, gurur dolu bir günde"
derken, meğersem buymuş hainlerin ülkemize bir günü daha zehir etme
girişimleri.
Bizi en çok şaşırtan ise bu
kampanyada işaret fişeği olarak futbol dünyamızın tanınan sosyetik teknik
direktörü MUSTAFA DENİZLİ'nin seçilmiş olması oldu. Böyle büyük bir başarı,
böyle büyük bir sevinç, böyle gurur dolu bir günde öne çıkardığı bu konu ile bu
kampanyanın ateşleyicisi olmuştur.
Üstelik bu haksızlığı, bu
iftirayı attığı seyirci gurubu, ülkemizin son yıllarda özlemle aradığı, sadece
Milli Takıma odaklanmış, ayrımcı olmayan, saygılı, sabırlı ve sevgi dolu,
takdire şayan bir topluluk.
Bu kampanyaya alet olmakla Konya
Şehrinin ve o Stadın ahını alan Denizli, ayrıca meslekdaşı Terim ve pek çoğu
ile çalıştığı oyunculara büyük bir saygısızlık yaparak, sevinçlerine gölge
düşürmüş, başarılarına hazımsızlık göstermiştir.
Bu konuda olayın özünü öğrenip
KOCAMAN bir özür dilemesi edepli bir insandan beklediğimiz bir davranış
olacaktır. Eğer hiç bir şey yapamıyorsa da O kalemi bırakıp, kör gözleri ile
sağır kulaklarını açarak O tribünleri sessizce dinlemeli. Kim bilir o zaman
belki duyabilir saygıya, edebe çağıran O ONURLU sesi: şişşşşşşşşşşşşşşşt ....
Kim bilir belki bir arada şöyle
bir şey duyabilirsiniz, dikkatinize takılmayan ve dudaklarınızdan dökülmeyen:
Her şey Vatan için.... Vatan sana canım Veda... şeklindeki tribünlerin
ciğerlerini yırtarak BİR AĞIZDAN BİR NEFESTE söyledikleri sloganları......
arda turan niye evlenmiyon
YanıtlaSil