16 Eylül 2015

Hiç unutur muyuz o küçük kızı!

Bugün bir kez daha insanlığın ölmediğine kanaat getirdim. Yanlış anlaşılmasın bizler o her zaman bahsedilen meçhul kanaat önderlerinden biri değiliz. Kendi kendimize bir fikir konusunda birliğe vardık.

Bu kanaate Radikal'in manşet haberlerinden "Bu Küçük Kızı hatırladınız mı?" linkini tıklayınca vardık. Haberi manşette gördüğümüzde küçük kızın amansız bir hastalığa kapıldığını ve tedavisinin ya imkânsız olduğunu ya da maddi imkânsızlıktan yapılamadığını ve şimdi tüm bu engellerin ortadan kaldırılarak, kızın bu illetten kurtulduğunu düşündük.


"Onu hatırladınız mı? Dünyanın en tatlı kızlarında biri. Geçtiğimiz ay tavşanını kaybetmişti. Daisy Young henüz iki yaşında, en sevdiği tavşanını alışveriş esnasında kaybetmiş, daha sonra sosyal medya aracılığıyla tüm İngiltere ayağa kalkmıştı.

Tabi en önemlisi küçük Daisy'nin muradına erip Ruby'sine kavuşmasıydı. O anlar gerçekten görülmeye değerdi. Hikâyeyi bilenler için o kavuşma anları meseleyle yeni tanışanlar içinse tamamı... İşte mutlu sonla biten İngiltere'nin en büyük tavşan operasyonu.
Üç yaşındaki Ruby Stewart haftasonu ailesiyle birlikte çıktığı Londra gezisinde 'en yakın arkadaşı' olan oyuncak tavşanını kaybedince üzüntüden yataklara düştü. Oyuncak tavşanı olmadan uyuyamayan küçük kız sürekli ağlamaya başlayınca annesi kızının oyuncak tavşanı için sosyal medyadan kayıp ilanı vermeye karar verdi...."

Bu haberden geriye bize ne kaldı derseniz;

* Dünyanın en tatlı kızlarından biri İngiltere'de yaşıyormuş.
* İngiltere'de haberlerde oyuncak tavşanların bile isimleri ile yer alıyormuş
* İngilizlerin de ayağa kalkabiliyormuş.
* Radikal'in dünyada yaşanan üzüntülere duyarsız kalmıyormuş
* bla..bla...bla....

Ve bu haber ile ilgili kendimizden utandım. Yanı başımızdaki çocuklara duyarsız kalışımıza. Afganistan'dan, Irak'a, Bosna'ya, Filistin'e ve son durak Suriye'ye.

Anasını, babasını, kardeşini, çocuklarını, evini, ülkesini kaybedenlerin sessiz dünyasına. Taş kesilmiş yüreklere yandım. Ayağa kalkmayı bırakın, yan gözle bakmayanlara, kulak bile kabartmayanlara.

Ve bir kaç habere göz atabildim sadece, bu sessiz katliamlar dünyasından;


"Esad güçlerince yapılan ve yüzlercesi çocuk 1400 kişinin hayatını kaybettiği kimyasal bombardımanın ardından Suriyeli bir baba, 3-4 yaşlarındaki çocuğunun yerini kaybetti. Her yerde çocuğunun cesedini arayan acılı baba, çevredekilerin arama sonucu bulduğu çocuğunu karşısına görünce sevinç patlaması yaşadı. Sevinçten dili tutulan baba çocuğuna kavuşur kavuşmaz öpüp kokladı ve defalarca şükür ifadelerinde bulundu. Sevinçli babanın çocuğunu ilk gördüğü andaki yüz ifadesi ise görmeye değer."


"Yoksulluk ve sefaletin kol gezdiği bu evlerde aileler oldukça kalabalık. Özellikle girdiğimiz iki odalı bir evde 30 kişi yaşıyordu. Buldukları boşlukta nefes almaya çalışan ve çoğunluğunu çocukların oluşturduğu bu evden çıktığımızda bıraktığımız küçük hediye paketlerini açarak oyuncaklara kavuşan çocukların cıvıltıları pencereden dışarıya yansıyordu. Eline verdiğimiz basit bir balonla bir çocuğun bu kadar mutlu olacağına hangimiz inanırdık ki? Ve gördüğümüz sefalet ve çaresizlik karşısında burnumun canımı acıtarak bu denli sızladığına ilk defa tanık oluyordum"
Biz bu dünyada neleri gördük, neleri yaşadık. İnanmak artık akıl kari değil dünyamızda. Her şey inanılır hale geldi. İsimsiz sessiz dünyanın çocukları büyüklerin oynadığı vahşı bir oyunun piyonları sadece.

Ölen/yaralanan/kimsesiz kalan binlerce çocuk ardından yaptıkları sadece bu işi kimin yaptığını bulup, diplomatik ataklara kalmak yetişkinlerin. Çocuklar da oyuncakları da isimsiz bu dünyada.

Gelelim Radikal'in çok merak buyurduğu sorunun cevabına. Biz neleri unutmadık ki bu kızı hatırlayalım. Ama! Biz her şeyi unutabiliriz, ancak bazı şeyleri unutmak bize kalmaz. Bu konuda bize müsaade buyurmadığınız sürece bu kızı asla unutamayız. Hele bu kız dünyanın en tatlı kızlarından biri ise...


Kim hatırlar dünyanın isimsiz ve tatsız küçük çocuklarını ve binlerce sahipsiz oyuncak tavşanlarını!

(ilk yayın tarihi:27.01.2014 14:48:04)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder