Dün neredeyse bütün
haber kaynaklarında "Altına Kaçıran Başkan adayı" haberi interneti
esir almıştı. İnatla hiç birine tıklamamak ve en çoklar arasına girmesine katkı
sağlamamak için kendimi tuttum. Ama ne çare akşam olunca televizyonlarda da
çıkmaz mı karşıma bu "MÜHİM" haber. Abartısız tüm haber kanallarında
bu konu da vardı. Hem de ne manşet ile;
"ALTINA KAÇIRAN
BAŞKAN ADAYI ALAY KONUSU OLUDU!". Yuh yani hepinize. Bir ALAY basın
mensubu bu haberi sektirmeden, ağızları sulanarak, elleri ovuşarak bizlere bu
şekilde sunduğunuz için.
Hiç küçükken
anne-babanız veya diğer büyükleriniz sizlere "ALAY" kötü bir şeydir,
insanlar rencide olur, kalpleri, onurları kırılır demedi. Hiç mi okuduğunuz
mekteplerde "ALAY" kötü bir davranış şeklidir, insanların kusurları
ile dalga geçmek insanlık dışıdır diye öğretilmedi. Hiç mi gözünüze ilişip,
okuyunca yüreğinizi sızlatan, "ALAY" konusu olup, onurları kırılan
insanların canlarına kıymak dahil kendilerine zarar verdiklerini hatırlamadınız.
Ama normal bu. Son
yıllarda dünya genelinde basın hangi konuda "ALTINA KAÇIRMADI Kİ" bu
konuda tutsun kendini!
Başta "DOĞRU ve
TARAFSIZ" olmak ilkesi olmak üzere, genel kabul görmüş hangi basın
ilkesine saygılı davrandı ki, "İNSAN ONURU" gibi önemsiz bir konu da
ticari kaygıları bir kenara bırakıp, bu haberi edepli bir şekilde yayın etsin.
Ne de olsa "NE
KADAR TIK, O KADAR NAKİT" sonuçta. Hem bunlarda akşam olunca evlerine
ekmek götürüyor sonuçta. (Burada acıyıp, yaptıklarını mazur görüyoruz.)
Ama inşallah bu
haberleri kendi çocukları izlemiyordur. Yoksa bir nesil daha böyle ilkesiz,
saygıcısız yetişmesi,çok fazla gelir insanlığa.
Haberciliğin temelini
doğru ve tarafsız hazırlanan/sunulan haberler ile toplumu bilgilendirmek,
onlara faydalı ve iyi olan davranışlar konusunda doğru bir katkı sağlamak diye
biliyoruz.
Doğal olarak her şey
gibi o da değişti. İnsan hakları, demokrasi, adalet, ahlak v.b daha pek çok
anlamını yitiren insanlara/toplumlara "ERDEM" katan kavramlar ne
yazık ki değer erozyonuna uğradı.
Kim bilir ilk,
"ALTINA KAÇIRAN MEDYA" utanmaya ve bundan rahatsız olmaya
başladığında her şey düzelmeye başlayacak, dünyamızda.
Kim bilir, belki de bunu başaracak "ERDEME" sahip
kalemler hala vardır içimizde.......
(ilk yayın tarihi:20.03.2014 14:46:00)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder