Sevgili Atam ve
gıyabında bu topraklarda milyonlarca Şehit yatan;
Bu gün 18 Mart 2104. Onlarca yıl önce hiç
düşünmeden cepheye koşan ve cenk etmeyi değil, ölmeyi emir alan bir nesil
olarak bizlere özgür ve bağımsız bir ülke bıraktınız. Sizlere sonsuz
şükranlarımızı sunarken, cenabı Allah'tan ruhlarınıza gani gani rahmet dileriz.
Sizlerin de fark ettiği
gibi şu an gündemimizde bu özel gün için bile yer yok. O kadar kişi, küçük
hesapları adına, gözü dönmüş bir şeklide ülkesine büyük kötülükler etmekle
meşguller. Ya bizzat hançeri saplamaktalar ya da bu işi yapanlara destek
olmakta, alkış tutmaktalar.
Sevgili Atam, hani
demiştin ya "Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır" diye; Şu an
tam tersi olmuş memlekette, "Söz konusu çıkarlar ise vatan teferruat"
diye.
Ne kadar acı değil mi!
Ama bu ne ki! Hangi birisinden başlasam!
"Köylü Milletin
Efendisidir" demiştin, artık pek köylü kalmasa da artık buralarda
"köylü" hor görülen, cahil kabul edilen, karar verme ehliyetleri
sorgulan bir manada kullanılıyor. Sanki şöyle bir anlam kazanmış gibi duruyor,
"Köylü efendisinin milletidir" gibi.
Bu daha ne ki! Atam
Hani sen Cumhuriyet
rejimi bu millete en yakışanıdır, egemenlik kayıtsız şartsız bu milletindir
diyerek onlara "Seçme-Seçilme" hakkı vermiştin ya! Hem de onların en
yoksul, en yoksun ve en az bilgili
oldukları bir zaman da. O da artık bir şey ifade etmiyor, anlaşılan. Buralarda
şimdi şöyle bir moda var; Sandık her şey değildir; Hiç benim gibi biri ile
(kendini yüce gören zatlar) dağda ki çobanın oyu bir olur mu; %50 alsa bile ne
değişir! Bu millet koyun gibi, ne anlar seçmekten/seçilmekten ve daha neler
neler.....
Senin anlayacağın
egemenlik artık kayıtsız şartsız milletin değil. Tam olarak ne olduğunu
söylemeseler de egemenlik artık bir kayda ve şarta bağlı. Ayrıca bu millete
seçme ve seçilme şansı vermekte pek tutulan bir şey değil. Ne yani bu milleti
serbest bırakalım da davulcuya mı kaçsın yoksa zurnacıya mı?
Gördük işte kaç kere seç
dedik seçil dedik. Ortada işte seçilen de seçen de! Bunlar seçmeyi bilmiyor
dediler ATAM! Seçtiklerini beğenmediler! Şimdi de "SANDIK HER ŞEY
DEĞİLDİR" deyip, elinden almaya çalışıyorlar, senin ne hengâmeler
atlatarak verdiğin yetkileri. İnanmayacaksın ama bu diyenlerde bunu
savunanlarda senin yolundan gittiğini söyleyenler, senin emanetinin sahibi
olduğunu iddia edenler, Demokrat, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı geçinenler!
ATAM! Hani demiştin ya
"Bu millete her şeyi öğrettim de bir tek uşaklığı öğretemedim" diye,
inan ki ya bunlar bizden değil ya da bizden habersiz bu işin mastırını yapanlar
var aramızda. Kendi halkını küçümsemek, hor görmek bir yana, yabancıların
ağzına baka kalan, onlara yaranmak adına ne yapacağını şaşıran ve daha da
kötüsü kendi ülkesini utanmak bir yana gururla yabancılara şikâyet eden bir tür
türedi bu topraklarda.
Gel de yanma bu
topraklara canla başla feda olan atalara. Gel de yanma!
İşte böyle ATAM! Bu gün
gurur duyup, sizleri rahmetle anacağımız bir günde bile dedikodu, iftira, yalan
dolan her yanda. Bizler nasıl kurtuluruz bu karanlık girdaptan, bilmiyoruz
inan. İnşallah yol gösterir sizlerdeki iman bizlere bu yolda. Güç buluruz
sizlerden miras kalan damarlarımızdaki asıl kandan, atarken mikropları bu şanlı
vatandan.
Not: 18 Martı Google
anmıyor diye laf edenler, Önce kendi gündeminize, kendi gazetlerinize bakın. Bu
sayfalarda olanlar sizler de Radikal Blog sayfalarındaki öne çıkarılanlara
bakın.... Sonrası elin adamına laf eden...
(ilk yayın tarihi:18.03.2014 14:17:10)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder