16 Eylül 2015

18 Mart 1915 Çanakkale - 18 Mart 2014 Türkiye

Sevgili Atam ve gıyabında bu topraklarda milyonlarca Şehit yatan;

 Bu gün 18 Mart 2104. Onlarca yıl önce hiç düşünmeden cepheye koşan ve cenk etmeyi değil, ölmeyi emir alan bir nesil olarak bizlere özgür ve bağımsız bir ülke bıraktınız. Sizlere sonsuz şükranlarımızı sunarken, cenabı Allah'tan ruhlarınıza gani gani rahmet dileriz.

Sizlerin de fark ettiği gibi şu an gündemimizde bu özel gün için bile yer yok. O kadar kişi, küçük hesapları adına, gözü dönmüş bir şeklide ülkesine büyük kötülükler etmekle meşguller. Ya bizzat hançeri saplamaktalar ya da bu işi yapanlara destek olmakta, alkış tutmaktalar.

Sevgili Atam, hani demiştin ya "Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır" diye; Şu an tam tersi olmuş memlekette, "Söz konusu çıkarlar ise vatan teferruat" diye.

Ne kadar acı değil mi! Ama bu ne ki! Hangi birisinden başlasam!

"Köylü Milletin Efendisidir" demiştin, artık pek köylü kalmasa da artık buralarda "köylü" hor görülen, cahil kabul edilen, karar verme ehliyetleri sorgulan bir manada kullanılıyor. Sanki şöyle bir anlam kazanmış gibi duruyor, "Köylü efendisinin milletidir" gibi.

Bu daha ne ki! Atam

Hani sen Cumhuriyet rejimi bu millete en yakışanıdır, egemenlik kayıtsız şartsız bu milletindir diyerek onlara "Seçme-Seçilme" hakkı vermiştin ya! Hem de onların en yoksul, en yoksun ve en  az bilgili oldukları bir zaman da. O da artık bir şey ifade etmiyor, anlaşılan. Buralarda şimdi şöyle bir moda var; Sandık her şey değildir; Hiç benim gibi biri ile (kendini yüce gören zatlar) dağda ki çobanın oyu bir olur mu; %50 alsa bile ne değişir! Bu millet koyun gibi, ne anlar seçmekten/seçilmekten ve daha neler neler.....

Senin anlayacağın egemenlik artık kayıtsız şartsız milletin değil. Tam olarak ne olduğunu söylemeseler de egemenlik artık bir kayda ve şarta bağlı. Ayrıca bu millete seçme ve seçilme şansı vermekte pek tutulan bir şey değil. Ne yani bu milleti serbest bırakalım da davulcuya mı kaçsın yoksa zurnacıya mı?


Gördük işte kaç kere seç dedik seçil dedik. Ortada işte seçilen de seçen de! Bunlar seçmeyi bilmiyor dediler ATAM! Seçtiklerini beğenmediler! Şimdi de "SANDIK HER ŞEY DEĞİLDİR" deyip, elinden almaya çalışıyorlar, senin ne hengâmeler atlatarak verdiğin yetkileri. İnanmayacaksın ama bu diyenlerde bunu savunanlarda senin yolundan gittiğini söyleyenler, senin emanetinin sahibi olduğunu iddia edenler, Demokrat, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı geçinenler!

ATAM! Hani demiştin ya "Bu millete her şeyi öğrettim de bir tek uşaklığı öğretemedim" diye, inan ki ya bunlar bizden değil ya da bizden habersiz bu işin mastırını yapanlar var aramızda. Kendi halkını küçümsemek, hor görmek bir yana, yabancıların ağzına baka kalan, onlara yaranmak adına ne yapacağını şaşıran ve daha da kötüsü kendi ülkesini utanmak bir yana gururla yabancılara şikâyet eden bir tür türedi bu topraklarda.

Gel de yanma bu topraklara canla başla feda olan atalara. Gel de yanma!

İşte böyle ATAM! Bu gün gurur duyup, sizleri rahmetle anacağımız bir günde bile dedikodu, iftira, yalan dolan her yanda. Bizler nasıl kurtuluruz bu karanlık girdaptan, bilmiyoruz inan. İnşallah yol gösterir sizlerdeki iman bizlere bu yolda. Güç buluruz sizlerden miras kalan damarlarımızdaki asıl kandan, atarken mikropları bu şanlı vatandan.


Not: 18 Martı Google anmıyor diye laf edenler, Önce kendi gündeminize, kendi gazetlerinize bakın. Bu sayfalarda olanlar sizler de Radikal Blog sayfalarındaki öne çıkarılanlara bakın.... Sonrası elin adamına laf eden...

(ilk yayın tarihi:18.03.2014 14:17:10)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder