Müslümanların normal zamanlarda
uğradıkları saldırılar, hakaretler, küçük görmeler ve iftiralar yetmezmiş gibi,
özel zamanlarda bunlar misli ile artış gösterir. Özellikle Ramazan ayı ve
Kurban zamanı inanılmaz bir medya saldırısı başlar.
Konuları saptırma, kötü örnekleri
köpürtüp aslını bozma, uydurma haberler sunma, sahte/cahil alim isimleri ile
gündem yaratma gibi.
Malum ramazan geldi ya yine bu
saldırılar artı. Direkt veya doğrudan farklı maskeler altında doğrundan
inananları rencide eden ve İslam'ı zayıflatmayı amaçlayan olaylar, yayınlar
dört bir yanımızı sardı.
İlk başlangıç Ramazan
programlarına çıkan ve yüksek ücret alan hocalara karşı itibar yıkma savaşları
ile başladı. Sanki inananlar bir iş ve işin karşılığı ederi kadar ücretle
çalışamazmış gibi; Sanki piyasa koşulları gereği oluşan değerleri hak edemezmiş
gibi bir karalama. Çalışmak Müslüman’a yasak mı? Ederi ücreti almak Müslümana haram mı? Bu hocaların belli bir rayting getirisi var ve bu kanallar bu işten
para kazanmıyorlar mı? Saçmalığın ve ikiyüzlülüğün daniskası bir konu işte.
Amaç hocalar değil tabii! Amaç
hocaların aldığı da değil tabii! Asıl niyet İslamiyet'i ve inançları sarsmak.
Söz diyenleri susturmak, ekranlardan kovmak. Çünkü bu programlar çok fazla
izleniyor ve çok fazla kişiye ulaşıyor. Çoğunluğu da bu eleştiriyi yapanların
işine gelmeye şeyleri öğütlüyor. Amaç bu hocaları inandırıcılığını kırmak,
itibarlarını ayaklar altına almak.
Sanki dünyanın dört bir yanında İsrail'de, Afrika'da, Çin'de, Budistlerin diyarında, Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da Müslümanlar katledilmiyor, evrensel insani hakları ellerinden alınmıyor, çoluk çocuk kırıma uğramıyorlar.
Bu büyük kırımın sorumlusu da
yine Müslümanlar gösterilip, bunu yapanlar masum vatandaş olarak
tanıtılıyorlar. Müslüman’sa geridir, cahildir, tehlikelidir, saldırgandır her
ne başına geliyorsa hakediyor mantığı işleniyor tüm kanallardan.
Dünde cehaletin, gaddarlığın ve
saptırmanın en çiğ hali düştü ekranlara. Bir dizi oyuncusu pervasızca
Müslümanlığı, orucu, inananları hedef alan gerçeğe aykırı bir mesaj atıyor
Twitter'dan. Oruç tutmadık diye setimiz basıldı ve kafamıza kocaman mermer taşı
atıldı diye. Yalannnnnnnn. Kocaman yalan. Kendi set ekibi tarafından yalanlanan
ve kendilerinin verdiği pervasızca rahatsızlıktan kaynaklanan bir tartışma
orada yaşanılan.
Ayıp yok, insana saygı yok,
inanca saygı yok......
Nefis öyle tehlikeli, öyle
zehirli bir şeydir ki insana yaptıramayacağı rezillik yoktur. Bunun için gücü
kullanılır, arzuları kullanır, şöhreti kullanır, şımarıklığı kullanır.... Kullanmayacağı
şey yoktur.
Müslümanlar bu dünyanın kahrını
çeken ve nefislerin zulmüne uğrayan inanlardır. Dünyevi düzene tam anlamı ile
ayak uyduramadıkları, uğradıkları her türlü saldırı ve baskılardan dolayı özünü
yaşayamadıkları inançları ve bir olamadıklarından bu durumdalar.
Öyle talihsiz bir zalimlik ile
karşı karşıyadırlar ki, o da yaşadıkları her ne kötülük, felaket var ise yine
kaynağı olarak kendileri sorumlu tutulmaktadırlar.
Gün gelir bu kısır döngü mutlaka
kırılacaktır. İnanlar cehenneme dönem bu dünyayı CENNETE DÖNDÜRECEK günleri
selamlayacaklardır.
Bu kara düzen, bu kara düşünce
bir gün inananların şefkatli ışığı ile aydınlanacaktır. Bu cahiller ve kara
vicdanlılar ise Nefislerin elinde rezillikleri ile baş başa kalıp, bundan
kurtulmanın mücadelesini de vereceklerdir. Belki de günümüzde yaşadıklarımız bu
Nefs mücadelesinin ilk aşamasıdır. Sancılı, çirkin ve kabul edilemez kadar
ABSÜRD.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder