1 Mayıs 2015

Düşündürmeden Güldüren Komedyene Ne Oldu!

Yıllar önce basit ama komik olduğu düşünülen nükteler ile, hafiften belden aşağı kayan, biraz izleyene takılan bir üslup ile işini yürüten ve bu işten de tonlarla gani gani para kazanan bir komedyen vardı.

O kadar başarılı olmuştu ki bu işte, ilk mesleği olan Karikatürcülük ve onu bu noktaya getiren işvereninden uzaklaşmış, farklı alemlere kanat çırpmıştı. Cihangir'in tek odalı hayatından, çoklu odalı, çoklu garajlı ve milyon dolarlarla ifade edebilen arabalarla dolu bir hayata geçmişti.

Bu değişim ile birlikte taşlanmaya ve meyveleri sorgulanmaya başlamıştı. Kıvrak zekâsı ve hazır cevaplılığı ile bu taşlardan başarılı salvolarla kurtulmuştu. Tabii 500 beygirli son model arabalar bizde de olsa bizde bu salvoları atabilirdik, ama kısmet ona imiş.

Hakkında en dişe dokunur ve en zorlandığı eleştiri konusu, "Düşündürmeden Güldürmesi", "Toplumsal konulara ilgisiz kalması" ana başlıklarında toplanabilecek konulardı. Hatta bu konu Ali Kırca'nın "Siyaset Meydanı" isimli programında da kendine sorulmuştu. (Programın adı Siyaset Meydanı! Soru Niye siyasetten çok uzaksınız? (Suya sabuna dokunmadan işi götürüyorsunuz) Toplumun sorunlarına karşı duyarsızsınız! Konukta bir komedyen  - Kendi ile özdeşleşen ve lügatimize giren; Stand-Up'çı. Kaderin cilvesine bak!!!!). Cevabı yaptığı espriler kadar genel geçerdi: Abi benim işim güldürmek, o konular başkalarının işi.... benzeri cümleler ile dolu idi.... İşi güldürmekti yani......O dönemlerde....!

Son bir kaç yıldır bu Stand-Up yıldızı inanılmaz bir biçimde ve ilginç zamanlama ile toplumsal olaylara açıktan müdahil olup, beyanlarda bulunuyor..... Bizde merek ediyoruz, mesleğimi bıraktı? Mesleğin tanımı mı değişti? Düşünmeye niye başladı? Düşündürmeye neden başladı?

Epeydir kendisine gülemiyorduk.....Paranın rahatlığı, zamanın acımasızlığı köreltmişti kendisini. Geçmişin parlak günlerinin kibri bunu görmese de, düşünce alanına kayması buna açık bir işaretti. Bu hali de komik, hatta gülünç...... Hatta kendisi açısından faydalı da. En azından düşünme yetisini paslanmaktan kurtarıp, beyninin eski kıvraklığına dönmesi için bir fırsat.... Tek kötü yanı bu işin maddi getirisi pek yok....

Şimdilik reklamlarla idare edecek artık....Ya da garajından bir kaç arabadan feragat edecek zamanla.... Hem zaten işçi kardeşim diye mesaj atarken bu kadar atıl aracın garajda beklemesi hoş olmaz.... 

Kim bilir belki de bir kaçını bu işçi kardeşlerinin hayrına bir alanda değerlendirir..... Mesela hayatında hiç bir zaman bu araca binemeyecek olan İşçi kardeşleri için test aracı yapar, bir ikisini de,onlarla bayramda şenlik yaparlar son sürat.......Yoksa böyle kuru kuru kardeşlik mi olur Cem, Allah (c.c) aşkına!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder