Yine aynı koro! Linç etmekten
vakit bulduklarında en büyük meşgalelerinden ikisi ile oyalanıyorlar,
oyalıyorlar: Beğenmezuk, istemezuk repertuarı ile.
Yavuz Bingöl ve Alev Alatlı'yı
linç ettikten sonra, üstüne afiyetle Osmanlıcayı yutuvermeye çalışıyorlar. Ama
bazı şeyler değişti. Artık öyle kolayca yeyip yutamıyorlar. Ya lokmalar büyüdü,
ya ağızlar büzüldü!
Ülkenin binlerce yıllık köklerini
söküp atamadılar bu memleketten. Körün fil tarifi gibi tuttukları şeyi fil
sanıp yanıldılar. Bilemediler ki bu devasa milleti ne görmeye ne de anlamaya
yetecek kapasiteleri var idi.
Bu ülkede nerde ise beşikten
başlayarak İngilizce, Almanca, Rusça, İspanyolca ve aklımıza gelebilecek irili
ufaklı diller okullarda öğretilirken ve hiç birimizde doğru dürüst öğrenemezken
ses çıkarmayanlar, Osmanlıca öğretilecek deyince kuduruyorlar. Bunu hangi
lisanla anlatırsanız anlatın, mantık dahilinde hiç bir dimağa inandırıcı bir
şeyler diyemezsiniz.