9 Temmuz 2014

Bu adama dokunmayın!

Bazı zamanlar oluyor, insanların ikiyüzlülüğünü, art niyetini ve maskelerinin altını anlatmak için soğukkanlı kalıp uygun ifadeler bulmak çok zor oluyor. Amacı ve niyeti belli olanların demagojinin en ağır biçimini kullanarak yaptıkları şeyler karşısında demir gibi sağlam sinirlere ve kutuplar gibi soğuk bir yüreğe sahip olmak gerekiyor.
Sözde basit bir konu gibi, yabancı kültürel bir ikonun ülke kültüründe yer ettirilmesi görmezden gelinerek çağdaş yaşamın bir öznesine dönüştürülen, ticari amaçlı nedenlerle hayatımıza sokulmuş uyduruk bir şeyi eleştirmeyi gericilik olarak yaftalayarak koruma altına alıyorlar.

Binlerce yıllık bir geçmişi ve yüzlerce hakiki kahramanı ve binlerce yıllık birikimin genlerimize işlediği güzel gelenekleri unutturan, basite indirgeyen, çağdışı gören yaklaşımlara ses çıkarmayanlar, manşetlerine bir içecek firmasının, insanlara kışında soğuk içecek satması için sunduğu bir maskota dokunulmazlık sağlamaya çalışıyorlar.

Bu ülkede halkın kahramanlarına, devletin kurucularına, idarecilerine, Ordusunun şerefli insanlarına ve de kutsal sayılanlarına, ifade özgürlüğü kisvesi altında hakaret, küfür, iftiralar atanlara ses çıkarmayanlar, bu uyduruk adama neden sahip çıkarlar?
Sırtında bir çuvalla, insanların mahremi evlerine, üstelikte onlar uyurken girme hakkına sahip bu adam şimdi ki algılamalara göre ya rüşvet götürmekte ya da almış sayılmaktadır. O günlerde de hırsız denirdi bunlara! Ayrıca küçük çocukları kucağına alıp pozlar veren bu adam günümüzde sapık damgasına da maruz kalabilirdi, maazallah!

Nedir bu adamın ayrıcalığı ki eleştirilmesin, ret edilemesin? Ülkemin bir kahramanı mıdır? Yoksa kutsal bir tapılan mı? Ki! Onları bile eleştiriden, hatta küfür/hakaretten koruyan bir yapı yokken.

Günlerdir bloğun manşetinde bu adam! Ülkede büyük bir kargaşa varken nasıl yer bulabiliyor kendine? Bu ne sevgi ah! Bu ne ızdırab! Zavallılar, bu adam için kahır perişan oluyorlar. Tanımasak adamı onların babası sanacağız, o kadar!

Ve son söz! Kim bilir, belki de bu adam hakikaten bunların evine bacadan girip gönüllerini şenlendiren hediyeler bırakıyor ve onları kutsuyordur! Kim bilir! Belki de onlar tanımadıkları bir adamın gece vakti, uyurlarken, evlerine girmelerine itiraz etmiyorlar hatta tanımadıkları bu adamdan bu ziyaretlerinde hediyeler de kabul ediyorlardır. Kim bilir!

(ilk yayın tarihi:27.12.2013 12:57:21)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder