9 Temmuz 2014

Başbakan hayatın içinde kalmalı

Eleştiriye bayılıyoruz. Linçe bayılıyoruz. Kalabalığa karışmaya bayılıyoruz. Bir taşta biz atalım diyoruz. Ama ne yazık ki ölçüyü kaçırıyoruz.

Başbakan Erdoğan siyaset arenamızda en başta ve en revaçta bir lider. İster sevin ister nefret edin bazı gerçekleri inkar etmeyin. Ülke tarihinde 10 yılı aşkındır bir hegomanya kurmuş, güçlü ve partisi adına başarılı bir lider. Ülke içinde inkar etmenin nankörlük olacağı, devrim niteliğinde başarıları var.

Hataları da var, günahları da. Sonuçta bir insan, şaşa da bilir. Hele hele Ülkemiz gibi bir memlekette aralıksız 10 yıl dört nala at süreceksiniz ki mutlaka hatalarınız olacaktır.

Eleştiri, protesto, beğenmeme her türlü karşı fikir, karşı görüş olacaktır. Ama insaf çerçevesinde, medeniyet çerçevesinde ve de en önemlisi mantık çerçevesinde olmalıdır.

Nefret, kin, kıskançlık v.b duyguların körelttiği bakış açıları ile olur olmaz yerlerde, olur olmaz konularda, akla ziyan şeylerle eleştirme, karşı durma ne yapana ne de konu olana bir şey getirir/götürür.

Başbakan Erdoğan iktidarda kaldıkça, gücünü korudukça aldığı eleştirilerde, övgülerde gerçeklerden uzaklaşıp hayali şekillere bürünmekte ve kendi içlerinde kabuklaşan bağnaz inançlara dönüşmektedir.

Başbakana karşı yönelik top yekun, nefret dolu bakış belli bir kesimi etkisi altına almış ve kesinlikle gerçeklerden uzak farazi bir düşmanlığa çevirmiştir. Bu düşmanlık sadece Erdoğan'a ve siyasetine yönelik saldırıdan çıkıp, hayatının her anına müdahil olan hastalıklı bir duruma dönüşmüştür.

Öyle ki Başbakan'ı övmek, takdir etmek bir yana neredeyse selam verenin, bir tebessüm edenin hemen çevrelenip, lanetlendiği bir duruma gelmiştir.

Sonuçta Başbakan ne kadar da güçlü ve egemen olsun, neticesinde bir insan. Ailesi, dostları, sevdikleri kişiler, keyif aldığı uğraşları ve dinç tutmak zorunda olduğu bir mental yapısı var.

Bizler onu hayattan soyutlarsak, normal bir insanın yaşadığı sosyallikten uzaklaştırılsak kime ne faydası olur. En fazla olacağı daha içe kapanık, sosyalliği az, hayatla bağları zayıf bir çevrede danışmanlarının ve yakın siyasi çevresine mahkum ederiz.

Bu şekilde daha mı demokrat, daha mı insancıl, daha mı anlayışlı bir Başbakan olur. Ülkeyi daha iyi kavrayıp, sorunlarına daha gerçekçi çözümler mi sunar.

Başbakan'ın hayattan, insanlardan soyutlanmaması gerekir. Başbakanın eğlenebilmesi, gülebilmesi ve normal sosyal ilişkiler kurabilmesi lazımdır.

Bayram nedir? Tabii özünde bunu yitirdiğimizden bilemiyoruz. Bayram 9 günlük bir tatil ve sıkıcı ziyaretlerden ibaret sanıyoruz. Bayram eğlencedir, dinlencedir ve en mühimi bayram maskelerimizden kurtulup, çocuklaştığımız ve insan olarak bir nebze özümüze döndüğümüz anlardır. Hırslarımızdan, kinlerimizden, nefretlerimizden arındığımız kaynaşma günlerimizdir.

Bayramı bayram yapan yüzlerimizde ki tebessüm, içimizde ki muzip çocuğun ortaya çıkıp çevresini şenlendirmesidir. Bunu yapamıyoruz, bir de üstüne bunu yapabilenleri yıkıyoruz.

Başbakan'dan bayram harçlığı isteyen muzip muhabir, içindeki çocuğu bayramda özgür bırakmıştır. Etrafına tebessümler dağıtan, şenlendiren hoş bir anıya sahip olmuştur. Eğlenmiştir, eğlendirmiştir. O gün bayram.... Evet bayram! Her yer kapalı.......  Sadece insanlar var ortada.....

Bayramı yaşayamayan, özünü ortaya koyamayan, gülemeyen ve güldüremeyen bir insandan daha gaddar, daha despot biri olamaz. İnsan hayatın içinde oldukça insandır, insanidir. Bunu anlamayanlar en gaddarlardır en insanlık dışı olanlardır.

Bayramda bayramlıklar giyilir, maskeler çıkarılır. Eleştiri, saldırı, protestolar için daha bol bol vakit var. Pazartesi başlayın, hayır bekleyemiyorsanız biraz soluklanın, en azından "O Anlar" insanların yüzündeki tebessümler kapanana kadar durun bari.

Bir yolculuksa ömrümüz şoförü beğenmiyoruz diye aracı devirmenin bir manası yoktur. Bu araçta sadece bizler yokuz ve sadece bir durak ötesi için yola çıkmadık. Öncelikli maksat aracı devirmeden devam etmesini sağlamak olmalıdır, bunun içinde kaptanın dikkatli, dinç ve dirayetli olması gerekir.

(ilk yayın tarihi:18.10.2013 12:18:52)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder