Eleştiriye bayılıyoruz. Linçe
bayılıyoruz. Kalabalığa karışmaya bayılıyoruz. Bir taşta biz atalım diyoruz.
Ama ne yazık ki ölçüyü kaçırıyoruz.
Başbakan Erdoğan siyaset
arenamızda en başta ve en revaçta bir lider. İster sevin ister nefret edin bazı
gerçekleri inkar etmeyin. Ülke tarihinde 10 yılı aşkındır bir hegomanya kurmuş,
güçlü ve partisi adına başarılı bir lider. Ülke içinde inkar etmenin nankörlük
olacağı, devrim niteliğinde başarıları var.
Hataları da var, günahları da. Sonuçta
bir insan, şaşa da bilir. Hele hele Ülkemiz gibi bir memlekette aralıksız 10
yıl dört nala at süreceksiniz ki mutlaka hatalarınız olacaktır.
Eleştiri, protesto, beğenmeme her
türlü karşı fikir, karşı görüş olacaktır. Ama insaf çerçevesinde, medeniyet
çerçevesinde ve de en önemlisi mantık çerçevesinde olmalıdır.
Nefret, kin, kıskançlık v.b
duyguların körelttiği bakış açıları ile olur olmaz yerlerde, olur olmaz
konularda, akla ziyan şeylerle eleştirme, karşı durma ne yapana ne de konu
olana bir şey getirir/götürür.
Başbakan Erdoğan iktidarda
kaldıkça, gücünü korudukça aldığı eleştirilerde, övgülerde gerçeklerden
uzaklaşıp hayali şekillere bürünmekte ve kendi içlerinde kabuklaşan bağnaz
inançlara dönüşmektedir.
Başbakana karşı yönelik top yekun,
nefret dolu bakış belli bir kesimi etkisi altına almış ve kesinlikle
gerçeklerden uzak farazi bir düşmanlığa çevirmiştir. Bu düşmanlık sadece
Erdoğan'a ve siyasetine yönelik saldırıdan çıkıp, hayatının her anına müdahil
olan hastalıklı bir duruma dönüşmüştür.
Öyle ki Başbakan'ı övmek, takdir
etmek bir yana neredeyse selam verenin, bir tebessüm edenin hemen çevrelenip,
lanetlendiği bir duruma gelmiştir.
Sonuçta Başbakan ne kadar da
güçlü ve egemen olsun, neticesinde bir insan. Ailesi, dostları, sevdikleri
kişiler, keyif aldığı uğraşları ve dinç tutmak zorunda olduğu bir mental yapısı
var.
Bizler onu hayattan soyutlarsak,
normal bir insanın yaşadığı sosyallikten uzaklaştırılsak kime ne faydası olur.
En fazla olacağı daha içe kapanık, sosyalliği az, hayatla bağları zayıf bir
çevrede danışmanlarının ve yakın siyasi çevresine mahkum ederiz.
Bu şekilde daha mı demokrat, daha
mı insancıl, daha mı anlayışlı bir Başbakan olur. Ülkeyi daha iyi kavrayıp,
sorunlarına daha gerçekçi çözümler mi sunar.
Başbakan'ın hayattan, insanlardan
soyutlanmaması gerekir. Başbakanın eğlenebilmesi, gülebilmesi ve normal sosyal
ilişkiler kurabilmesi lazımdır.
Bayram nedir? Tabii özünde bunu
yitirdiğimizden bilemiyoruz. Bayram 9 günlük bir tatil ve sıkıcı ziyaretlerden
ibaret sanıyoruz. Bayram eğlencedir, dinlencedir ve en mühimi bayram
maskelerimizden kurtulup, çocuklaştığımız ve insan olarak bir nebze özümüze
döndüğümüz anlardır. Hırslarımızdan, kinlerimizden, nefretlerimizden
arındığımız kaynaşma günlerimizdir.
Bayramı bayram yapan yüzlerimizde
ki tebessüm, içimizde ki muzip çocuğun ortaya çıkıp çevresini şenlendirmesidir.
Bunu yapamıyoruz, bir de üstüne bunu yapabilenleri yıkıyoruz.
Başbakan'dan bayram harçlığı
isteyen muzip muhabir, içindeki çocuğu bayramda özgür bırakmıştır. Etrafına
tebessümler dağıtan, şenlendiren hoş bir anıya sahip olmuştur. Eğlenmiştir,
eğlendirmiştir. O gün bayram.... Evet bayram! Her yer kapalı....... Sadece insanlar var ortada.....
Bayramı yaşayamayan, özünü ortaya
koyamayan, gülemeyen ve güldüremeyen bir insandan daha gaddar, daha despot biri
olamaz. İnsan hayatın içinde oldukça insandır, insanidir. Bunu anlamayanlar en
gaddarlardır en insanlık dışı olanlardır.
Bayramda bayramlıklar giyilir,
maskeler çıkarılır. Eleştiri, saldırı, protestolar için daha bol bol vakit var.
Pazartesi başlayın, hayır bekleyemiyorsanız biraz soluklanın, en azından
"O Anlar" insanların yüzündeki tebessümler kapanana kadar durun bari.
Bir yolculuksa ömrümüz şoförü
beğenmiyoruz diye aracı devirmenin bir manası yoktur. Bu araçta sadece bizler
yokuz ve sadece bir durak ötesi için yola çıkmadık. Öncelikli maksat aracı
devirmeden devam etmesini sağlamak olmalıdır, bunun içinde kaptanın dikkatli,
dinç ve dirayetli olması gerekir.
(ilk yayın tarihi:18.10.2013 12:18:52)
(ilk yayın tarihi:18.10.2013 12:18:52)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder