7 Haziran 2014

Beşiktaş'ı rahat bırakın, uçsun....

Bunun olacağı belliydi. Ama ne zaman hangi maçta olacağını kestiremiyorduk.

Beşiktaş ne zaman Lige iyi bir başlangıç yapsa, mutlaka ama mutlaka ya ardı arkası kesilmeyen sakatlıklarla ya da böyle inanılmaz cezalara tabi tutulacağı olaylarla karşı karşıya bırakılmaktadır.

Yıllar önce meşhur Samsun spor maçı vardı. Akıllara durgunluk veren olaylar neticesinde Beşiktaş bir daha kendine gelememişti. Ve o maçı yıllar geçse de unutamayan büyük futbol adamı Lucescu "O maçta futbol dışı şeyler vardı! O sene şampiyon olmamız imkansızdı" der hala.

Zaten o yıl Türkiye'yi terk ederek bir daha bu diyarlarda bulunmadı. Hâlbuki ne güzel hayalleri vardı Beşiktaş'ın! Belki de on yıllar boyu sürecek başarıların önüne kocaman çirkin bir set çekilmişti,O gün.

Lige fırtına gibi giren Beşiktaş için ne güzel hayaller kurulmaya başlanmıştı gene. Futbolu ve zihniyeti insanlara mutluluk veriyor, futbol keyifli bir hale geliyordu. Beşiktaş taraftarı olmayanların büyük bir çoğunluğu bile bu keyfe ortak olup Beşiktaş'a büyük bir sempati ile bakıyordu. Beşiktaş gelecek için kocaman adımlar atıp inanılmaz bir bütünleşme ile tekrardan yüksekten uçmaya niyetleniyordu! Ayağındaki görünmez prangalar, onun acı veren büyük bir hızla aşağıya doğru çekerek dur dedi! Senin uçacağın mesafe belli! Yukarılara çıkamazsın! Çıkarsan tutulamazsın!

Her ne olduysa oldu, inancımız odur ki Olimpiyat standında olanların hiç biri Beşiktaş ve seyircisi ile zerre kadar ilgisi yoktur. Burada mutlaka "Futbol dışı şeyler" vardır. Kesinlikle bu maç normal bir futbol maçı değildir. Ne yazık ki yine Beşiktaş'ın önü kesilip, büyük bir iştahla ve coşku ile heveslendiği yükseklerde uçma isteği kursağında bırakılmıştır.

Ne hikmetse daha Antep maçındaki tepkiler dinmeden böyle bir hakem ataması yapılabiliyor. Ve ne hikmetse iki hafta üst üste ev sahibi takım hocaları sebepsiz(!) çılgına dönüp tribüne gönderiliyorsa! Ve ne hikmetse bu hakemin borusu hep ev sahibi takımların aleyhine ötüyorsa! Burada futboldan bahsetmek saflık olur.
Eminiz ki bu hakem görevlerini tamamlayıp, üstün başarı belgesi ile bu yıl hakemliği bırakacaktır. Sezon sonu göreceğiz. Ve yıllar sonra okuyacağız, futbol dışı maceralarını.

Bu maçta ceza ve yaptırıp gerekiyorsa, bu kesinlikle Beşiktaş olmamalıdır. Stad onun değildir, güvenlik onun değildir. İstanbul Spor İl Müdürü maça yaklaşık 8000 kişinin kapıları kırarak kaçak girdiğini söylüyorsa- burada sorumlu Beşiktaş değildir. Beşiktaş kesinlikle tek mağdurdur.

Ceza verilecekse, güvenliği sağlayamayanlara, güvenliği ihlal edenlere ve maçı katledenlere verilmelidir. Beşiktaş kesinlikle mağdurdur ve bu mağduriyetinin giderilmesi zorunludur. Aksi takdirde Türk futbolu diye bir şeyden bahsetmek mümkün değildir.

Ayrıca hakem yakın mercek altına alınmalı ve yönettiği maçlarda ev sahibi takımları çileden çıkartma becerisi derinden incelenmelidir.

Beşiktaş ülkenin en pozitif etki yaratan ve halka gönülden mutluluklar yaşatan bir takımdır. Futbol dışı konularda kurban olarak seçilmemeli ve bu keyif veren takım gelecek adına korunmalıdır.

Beşiktaş duyguların yoğun yaşandığı bir takımdır. Beşiktaş'ın insanların ruhlarına nefes aldıran bir yanı vardır. İnsanlarımızı duygusaldır. Ama ne yazık ki bu günlerde hiç kimse duygularını hissetmiyor ve ruhsuz günlerde nefes alıyor. Bırakında insanlarımız gönlünce Beşiktaş'ı ile sevinsin, üzülsün hayatı damarlarında hissetsin. Rahat bırakın Beşiktaş'ı Uçsun... Özgürlüğüne kanat çırpıp boğazın iyotlu havasını ciğerlerine doldursun... Yaşadığına kanaat getirsin.

Bırakın insanlar keyif alsın! Bırakın insanlar mutlu olsun! Bırakın insanlar maç kayıp edince adam gibi üzülsün, hatta ağlasın! Bırakın insanlar coşsun! Bırakın insanlar sarmaş dolaş olsun! Bırakın Beşiktaş halka uçsun!

Siyahla Beyazın kardeşliği bozulmamalı, siyahın karalığı beyazı boğmamalıdır.

Tüm kamuoyuna ve yetkililere saygılarımızla arz  olunur.

(ilk yayın tarihi:23.09.2013 09:34:22)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder