Bunun olacağı belliydi. Ama ne
zaman hangi maçta olacağını kestiremiyorduk.
Beşiktaş ne zaman Lige iyi bir
başlangıç yapsa, mutlaka ama mutlaka ya ardı arkası kesilmeyen sakatlıklarla ya
da böyle inanılmaz cezalara tabi tutulacağı olaylarla karşı karşıya
bırakılmaktadır.
Yıllar önce meşhur Samsun spor
maçı vardı. Akıllara durgunluk veren olaylar neticesinde Beşiktaş bir daha
kendine gelememişti. Ve o maçı yıllar geçse de unutamayan büyük futbol adamı
Lucescu "O maçta futbol dışı şeyler vardı! O sene şampiyon olmamız
imkansızdı" der hala.
Zaten o yıl Türkiye'yi terk
ederek bir daha bu diyarlarda bulunmadı. Hâlbuki ne güzel hayalleri vardı
Beşiktaş'ın! Belki de on yıllar boyu sürecek başarıların önüne kocaman çirkin
bir set çekilmişti,O gün.
Lige fırtına gibi giren Beşiktaş
için ne güzel hayaller kurulmaya başlanmıştı gene. Futbolu ve zihniyeti
insanlara mutluluk veriyor, futbol keyifli bir hale geliyordu. Beşiktaş
taraftarı olmayanların büyük bir çoğunluğu bile bu keyfe ortak olup Beşiktaş'a
büyük bir sempati ile bakıyordu. Beşiktaş gelecek için kocaman adımlar atıp
inanılmaz bir bütünleşme ile tekrardan yüksekten uçmaya niyetleniyordu!
Ayağındaki görünmez prangalar, onun acı veren büyük bir hızla aşağıya doğru
çekerek dur dedi! Senin uçacağın mesafe belli! Yukarılara çıkamazsın! Çıkarsan
tutulamazsın!
Her ne olduysa oldu, inancımız
odur ki Olimpiyat standında olanların hiç biri Beşiktaş ve seyircisi ile zerre
kadar ilgisi yoktur. Burada mutlaka "Futbol dışı şeyler" vardır.
Kesinlikle bu maç normal bir futbol maçı değildir. Ne yazık ki yine Beşiktaş'ın
önü kesilip, büyük bir iştahla ve coşku ile heveslendiği yükseklerde uçma
isteği kursağında bırakılmıştır.
Ne hikmetse daha Antep maçındaki
tepkiler dinmeden böyle bir hakem ataması yapılabiliyor. Ve ne hikmetse iki
hafta üst üste ev sahibi takım hocaları sebepsiz(!) çılgına dönüp tribüne
gönderiliyorsa! Ve ne hikmetse bu hakemin borusu hep ev sahibi takımların
aleyhine ötüyorsa! Burada futboldan bahsetmek saflık olur.
Eminiz ki bu hakem görevlerini
tamamlayıp, üstün başarı belgesi ile bu yıl hakemliği bırakacaktır. Sezon sonu
göreceğiz. Ve yıllar sonra okuyacağız, futbol dışı maceralarını.
Bu maçta ceza ve yaptırıp gerekiyorsa,
bu kesinlikle Beşiktaş olmamalıdır. Stad onun değildir, güvenlik onun değildir.
İstanbul Spor İl Müdürü maça yaklaşık 8000 kişinin kapıları kırarak kaçak
girdiğini söylüyorsa- burada sorumlu Beşiktaş değildir. Beşiktaş kesinlikle tek
mağdurdur.
Ceza verilecekse, güvenliği
sağlayamayanlara, güvenliği ihlal edenlere ve maçı katledenlere verilmelidir.
Beşiktaş kesinlikle mağdurdur ve bu mağduriyetinin giderilmesi zorunludur. Aksi
takdirde Türk futbolu diye bir şeyden bahsetmek mümkün değildir.
Ayrıca hakem yakın mercek altına
alınmalı ve yönettiği maçlarda ev sahibi takımları çileden çıkartma becerisi
derinden incelenmelidir.
Beşiktaş ülkenin en pozitif etki
yaratan ve halka gönülden mutluluklar yaşatan bir takımdır. Futbol dışı
konularda kurban olarak seçilmemeli ve bu keyif veren takım gelecek adına
korunmalıdır.
Beşiktaş duyguların yoğun
yaşandığı bir takımdır. Beşiktaş'ın insanların ruhlarına nefes aldıran bir yanı
vardır. İnsanlarımızı duygusaldır. Ama ne yazık ki bu günlerde hiç kimse duygularını
hissetmiyor ve ruhsuz günlerde nefes alıyor. Bırakında insanlarımız gönlünce
Beşiktaş'ı ile sevinsin, üzülsün hayatı damarlarında hissetsin. Rahat bırakın
Beşiktaş'ı Uçsun... Özgürlüğüne kanat çırpıp boğazın iyotlu havasını
ciğerlerine doldursun... Yaşadığına kanaat getirsin.
Bırakın insanlar keyif alsın!
Bırakın insanlar mutlu olsun! Bırakın insanlar maç kayıp edince adam gibi
üzülsün, hatta ağlasın! Bırakın insanlar coşsun! Bırakın insanlar sarmaş dolaş
olsun! Bırakın Beşiktaş halka uçsun!
Siyahla Beyazın kardeşliği
bozulmamalı, siyahın karalığı beyazı boğmamalıdır.
Tüm kamuoyuna ve yetkililere
saygılarımızla arz olunur.
(ilk yayın tarihi:23.09.2013 09:34:22)
(ilk yayın tarihi:23.09.2013 09:34:22)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder