19 Nisan 2014

Karanlık Güçler İş Başında: Baş komutanları Sahada

Bir ağaç, bir çevre sevdası ile yola çıkıldı. Şiddete karşı birlik denildi, demokrasi denildi. Ve tüm küçük grupları, tüm ayrık otları bir araya toplamayı başardılar.

İdarecilerin, yetkililerin bu oluşumu hafife almaları, iyi tartamamaları, oyunu görememeleri nedeni ile afallamaları ve hatalı yöntemleri nedeni ile olay halktan ta destek aldı. Tahrikler, tuzaklar, hatalar, yetersizlikler olayları büyütmek isteyenlere fazlaca malzeme sağladı.

Halkın desteği ve geniş biraradalık için tarafsız, nötr objeler seçildi, "Başlar" arka planda kaldı, hiç bir yere, hiç bir otoriteye bağlı olmadıkları imajı yaratılarak bir kontrolsüzlük, muhatapsızlık ortamı yaratıldı.

Halbuki çok organize bir çekirdek takım, bu işleri çok başarılı bir şekilde planladı ve uyguladı. Polisin hatalı tutumu ve idarenin hatalı yorumları ekmeklerine yağ sürdü.

Tüm uç noktalar, tüm terörist oluşumlar halkı kalkan ederek devlete ve hüküm edenlere saldırdı. Başı boş bir düzen, kaos ortamı ve amacı net söylenmeyen bir gösteri oynadı.

Çocuklar, yaşlılar, hastalar etkilendi denilerek propagandanın en karanlık uçları kullanıldı. Hiç biri demedi, ne iş vardı çocukların, yaşlıları ve hastaların böyle riskli ve ne olacağı belli olmayan bir ortamda. Bunları oralara getirenlerin hesapları ne idi? Sorumluluk bunları böyle tehlikeye atan sorumsuz vasilerinde değil miydi?
Her türlü insan hakları, demokrasi ve adı her neyse sessiz kalan, bizzat en ağır şekli ile ihlal eden yabancı odaklar bir anda iki biber gazına biraz tazyikli suya karşı aslan kesildiler. Ulan utanmazlar Ortadoğu'ya bakın, Afrika'ya bakın, Irak’a bakın, biraz geçmişe gidin Bosna'ya bakın oralarda insanlar toplu katliamlara, zulümlere, tecavüzlere uğradı nerelerdeydiniz o zaman?

En güzel ismi bir MHP'li bakanın taktığı ve bundan rahatsız olan Alman siyasetçisine bakın. Kendi ülkesinde gizli servisi tarafından onlarca göçmen planlı bir şekilde öldürüldü; Türkler çoluk çocuk yakılarak katledildi! Şimdi gelmiş ülkemize iki ağaca destek verip gaza karşı tepki gösterecekmiş. Ve utanmadan parmağı havada polisimize tehditlerde bulunuyor. İnanılmaz ama gerçek, vatan ve demokrasi sevgisi ile gösterileri destekleyenler bu durumdan "HİÇ" rahatsız olmuyorlar. Hatta alkış tutuyorlar!

Bırakın bu işleri! Her yanda yalan haber, abartma haber ile halkı galyena getirip, ülkenin iktidarını zora düşürmek ve istediklerini gerçekleştirme savaşı bu, kimi kandırıyorsunuz! Madem demokrasi böyle bir şey o zaman her bir şey isteyen 100 binler olarak toplanıp bir yerleri işgal etsin, hükümetleri dize getirsin. O zaman ne seçime gerek var, ne hükümete. Yeterli sayıya ulaşan bir yerleri işgal etsin yeter.

Hükümetler ne kadar kötü ne kadar antidemokratik olurlarsa olsunlar, mutlaka demokratik yollarla cezalandırılmalıdır. Tepkiler baskı, şantaj ve karanlık oyunlar ile yansıtılmamalıdır. İsmi ne olursa olsun bu ülkeyi idare edenler saygın ve yetkilerini kullanabilenler olmalıdır. Gölgeler ile oyunlar ile, ülkeler egemen olamaz, ülkeler idare edilemez. Hiç bir gerekçe hiç bir girişim ülkeyi idare edenlerin saygınlığına ve hüküm etme gücüne etki edemez, yönlendiremez ve zayıf düşüremez.

Bu ne saçmalık, ne rezil bir tiyatrodur. Nerde görülmüş böyle yakma yıkma ile işgal ile devlete diz çöktürmek. O zaman o devlet bitmiştir. Hükmetme bitmiştir demek.
Hakaretlerin bini bin para, yalanın, iftiranın haddi hesabı yok, ne imiş demokrasi ne imiş insan hakları. Bırakın bu yalanları. Zaten bu işin önde gidenlerin hepsinde bir V maskesi! Düşecektir mutlaka bugün olmasa da bugünden de yakın.

Kullanılan kavramlara ve yöntemlere bakın! Hepsi yabancı kökenli ve aynı disipline ait. Kavramlar Türkçeden çok İngilizce ve dünya da organize edilen diğer operasyonlar ile aynı.

Hiç kimse iki ağaç için, ya da ikibin ağaç için ülkeyi bir kaosa, bir demokrasi dışı anlayışa sürükleyemez. Gençleri, çocukları, hastaları öne sürecek kadar alçak bir oyun en sert şekli ile oynanmakta. Ne ağacı ne yeşili! Ülkenin geleceği tehlikede! Birileri ipleri ele almaya çalışmakta tüm gücü ile.

Daha düne kadar gezi parkındaki ağaçları için buradayız diyenler, ortada yoklar. Gezi parkı ve ağaçları güvende, kimseler dokunmuyor bir yerlerine. Ama arkalardan sesleniyor karanlık ve pis bir sırıtkan maskeli yüzler oyun daha yeni başladı diye. Birileri destekliyor pişkince bu sadece gezi parkı değil! Birileri liste sunuyor, bu kelleler gidecek diye! Ve birileri bağırıyor en çirkin sesi ile bu hükümet gidecek, bu başbakan bitecek!

Niye! Gezi parkındaki 10 ağaç için mi? 10 yıllardır İstanbul'un milyarlarca ağacı katledildi. Onlarca ormanı yok edildi. Her yaz kaç hekrar orman yaz gelince yakılmadı mı? Şimdi buralara lüks villalar ve zenginlere lüks üniversite kampusları işgal edildi. Niye hiç bir kelle gitmedi. Niye hiç bir tepki yükselmedi. Bu ağaçlara dokunulmazlık sadece özel günlerde mi?

Ve bir soru? İstanbul’un katleden ormanlarındaki lüks villalarda kimler konaklıyor ve o kampuslarda kimler zevk_ü sefa içinde ülkeleri karıştırıyor.

Bu bir hükümeti, başbakanı destekleme yazısı değildir (Önemli olan isimler değil makamlardır. Önemli olan kişisel çıkarlar değil ülkenin istikbalidir.). Onu da başkaları fazlası ile yapıyordur. Bu, amacı dışına tamamı ile çıkmış Ülkeye çok derin olumsuz etkileri olacak bir kara oyunu eleştirme yazısıdır. Bu, ülkenin egemenliğini her şeyin üstünde tutma yazısıdır. Bu karanlık güçler ile işbirliği yapıp, kendi çıkarları adına her türlü akıl almaz oyunu oynayanları lanetleme yazısıdır.

Son söz: Bu ülke egemenliği için Çanakkale’de ve Kurtuluş savaşında milyonlarca canı feda etmiştir. Şimdi değil 1 ağacı milyarlarcasını yakar gözü kararınca. Gençliğimiz, geleceğimiz böyle kirli ve aşağılık bir oyuna heba edilecek heveslere ve kişisel kırgınlıklara/tepkilere alet edilemeyecek kadar kıymetlidir. Herkesin bu gözle bakmasını ve ülkemizin bu karanlık girdaptan en hasarsız şekli ile çıkmasını temenni ederiz.

(Bu rezil ve alçak provaksyona son örnek: Çanakkale'de olan bir trafik kazasında yaralanmış olan bir çocuğumuzun görüntüleri dün Taksim'deki olaylarda yaşanmış gibi servis yapıldı)

(ilk yayın tarihi:17.06.2013 15:05:54)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder