7 Nisan 2014

Kale Siyasetinin Beyhudeliği

Ülkemizde meşhur bir kavram vardır; "Orası onların kalesidir" şeklinde. Bu günümüzde en sık siyasi partiler için kullanılmaktadır. Bu kale üzerinden siyasi partilerin performanslarına bir göz geçirince çok ilginç bir yere vardık.

"Kale Siyaseti" partileri bitiren bir kara delik işlevi görmektedir. Aslında bu siyasi bakış faydadan çok zarar getirmektedir. Başta avantaj gibi görünse de zamanla bu avantaj inanılmaz kayıplara yol açan dezavantajlara neden olmaktadır.

"Kale" temelinde savunma amaçlamaktadır. Doğası gereği içerdekiler/dışarıdakiler ayrımını zorunlu kıldığından, ayrışımlara yol açarak bölünmeleri getirmektedir.

Kale Siyasetinin Avantajları
  • Savunması kolay görünmektedir.
  • Dışarıdan sızmaları engellediği düşünülür.
  • İçerden kolayca kopmaları engeller.
  • İçerdekilere psikolojik koruma sağlar.
Kale Siyasetinin Dezavantajları
  • Eski ve işlevsiz bir taktiktir. Günümüzde Kaleler turistik amaçlı kullanılmaktadır.
  • Savunma amaçlı bir işlevi olduğundan saldırı olmadıkça rehavete yol açar
  • Dışa kapalı olduğundan farklılıkları yok eder.
  • Dışa kapalı olduğundan her şeyi kendinden ibaret görür.
  • İçerdekiler dışarı ile irtibatlarında aracılar kullandığından manipülasyonlara ve zamanla artan cehalete mahkûmdurlar.
  • İçerdeki dışarı, dışarıdaki içeri doğal bir şekilde girip çıkamadığından doğal eleme/değişme/yenilenme sağlanmadığından eskime, deforme olma ve çürümeye mahkûmdur.
  • Önce dışarıdan daha büyük, daha haşmetli durumda iken zamanla dışarı kaleyi boğar. Dışarıdaki büyüme, gelişme kaleyi küçültür ve önemsiz bir nokta haline getirir.
  • Kale demek saldırı demektir. Saldırılara açık bir hedeftir, bunu teşvik eder.
  • Kendini fetih edilecek bir arzu nesnesine dönüştürür.
  • İçerdekiler savunmaktan bitkin düşer ve fethedilme arzusu yükselir.
  • Dışarıdakiler her seferinde daha büyük bir hırs ve motivasyon ile fethetme amacı güder.
  • Kendini dar alanlara hapseden bir tuzaktır. Gönüllü bir mahpusluktur.
  • Kaleler mutlaka fetih edilir. Diğer bir alternatif ise gözden/işlevden düşerek terk edilir.
  • Kapsayıcı, genişleyici ve fetih edici bir gaye gütmediklerinden zamanla amaçsız kalarak, siyasi hırslarından uzaklaşır.
  • Ortaçağa ait bir kültür olup günümüz toplumlarında, yapılanmalarında bir anlam ifade etmemektedir.Daha fazla çoğaltılabilecek bir liste bu. Kolay olduğu için Ülkemiz siyasetinde önemli bir yer tutar. Ama gördüğümüz o ki etkinliğini yitiren bir yöntemdir. Önümüzdeki yıllarda tamamı ile önemsiz/etkinsiz bir hale gelecektir.
Kısa vadede dar alanlarda başarılı sonuçlar almaya devam etse de, siyasetin kimyası değiştiğinden ileride tarihe gömülen bir yöntem olarak anılacaktır.

Günümüz siyasetine bu gözle baktığımızda başarı ve başarısızlıkları daha kolay anlamdırabileceğiz. Nasıl bir taraf hızla yayılıp, sürekli artan bir başarı grafiğine sahipken, diğer taraflar ise kendi kabuğuna çekilen bir yapıda, kaynakları/kolları kuruyan dere yataklarına benzemesi bu yöntem farklılıklarındandır.

Kim bilir siyaseti ortaçağ mantığı olan savaş biçiminde algılayıp, saldırı/savunma mantığından çıkarıp(Askeri Siyaset); Günümüz şehirleşmiş/medeniyetini tamamlamış toplumların algıladığı toplumsal yapılanma/örgütlenme olarak görüp kurumsallaştırdığımızda (Sivil Siyaset) diyalog/ikna biçimi olarak gördüğümüzde rahata ereceğiz.

(ilk yayın tarihi:05.04.2014 10:54:57)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder