Görme problemi olan bir kurum
vazifelerini yerine getirebilir mi? Ne kadar sağlıklı görev yapar?
Tüm dünyanın gördüğü, basının
görsellerle yaydığı, ülkede günlerdir tartışması yapılan bir konunun, ülkenin
güvenliğinden sorumlu bir kurum tarafından görünmemesi ne ürkütücü bir durum.
Görme problemi olan bir cerrah
bir cana; bir hakem bir maça; bir şoför bir mala mal olabilir. Ama görme
problemi olan bir ordu bir vatana mal olur. Ne acı...
Peki bu kadar alenen gözlerimize
sokularak yapılanları görmeyen ve de duymayan nasıl görev yapabilir durumda.
Nasıl bir görev anlayışında. Bu olumsuzluktan sorumlu makamlarda mı kör ve
sağır. Niye göreve, gören, duyan ve anlayanları atamamakta. Yoksa elimizde o
yeterlilikte atanacak mı bulunmamakta?
Bu körlük en ciddi etkilerini
toplumsal bakışta ve Uluslararası caydırıcılıkta tahribat yapar. İnandırıcılığı
ve güvenilirliği zedelenen kurum vazifesinin getirdiği caydırıcılığı da
kaybederek, sınanmalara açık bir hale gelir. Bu da kaçınılan çatışma riskini
artırır. Çatışmadan kaçınmanın da tek yolu alttan alma ya da tavizde bulunmadır
ki bu daha da vahim olanıdır.
Son söz olarak; Hareket ve iş
görebilmek için, görmeyeni gözleri, duymayanın kulakları başkaları olur.
Başkasının gözü ve kulağı ile de ulusal güvenlik ve güçlü bir ordu olunmaz.
Olsa da inandırıcı olmaz.
Not: Bahse konu olan Türk Silahlı Kuvvetleri kast edilmemiştir. Türk Ordusu tarih boyunca Caydırıcılığı sınanamayacak bir inandırıcılıktadır. Bu bir Deneme yazısıdır.
(ilk yayın tarihi:15.05.2013 11:42:07)
Not: Bahse konu olan Türk Silahlı Kuvvetleri kast edilmemiştir. Türk Ordusu tarih boyunca Caydırıcılığı sınanamayacak bir inandırıcılıktadır. Bu bir Deneme yazısıdır.
(ilk yayın tarihi:15.05.2013 11:42:07)