26 Mart 2014

Silahlı Kuvvetler ve görme problemi

Görme problemi olan bir kurum vazifelerini yerine getirebilir mi? Ne kadar sağlıklı görev yapar?

Tüm dünyanın gördüğü, basının görsellerle yaydığı, ülkede günlerdir tartışması yapılan bir konunun, ülkenin güvenliğinden sorumlu bir kurum tarafından görünmemesi ne ürkütücü bir durum.

Görme problemi olan bir cerrah bir cana; bir hakem bir maça; bir şoför bir mala mal olabilir. Ama görme problemi olan bir ordu bir vatana mal olur. Ne acı...

Peki bu kadar alenen gözlerimize sokularak yapılanları görmeyen ve de duymayan nasıl görev yapabilir durumda. Nasıl bir görev anlayışında. Bu olumsuzluktan sorumlu makamlarda mı kör ve sağır. Niye göreve, gören, duyan ve anlayanları atamamakta. Yoksa elimizde o yeterlilikte atanacak mı bulunmamakta?

Bu körlük en ciddi etkilerini toplumsal bakışta ve Uluslararası caydırıcılıkta tahribat yapar. İnandırıcılığı ve güvenilirliği zedelenen kurum vazifesinin getirdiği caydırıcılığı da kaybederek, sınanmalara açık bir hale gelir. Bu da kaçınılan çatışma riskini artırır. Çatışmadan kaçınmanın da tek yolu alttan alma ya da tavizde bulunmadır ki bu daha da vahim olanıdır.

Son söz olarak; Hareket ve iş görebilmek için, görmeyeni gözleri, duymayanın kulakları başkaları olur. Başkasının gözü ve kulağı ile de ulusal güvenlik ve güçlü bir ordu olunmaz. Olsa da inandırıcı olmaz.

Not: Bahse konu olan Türk Silahlı Kuvvetleri kast edilmemiştir. Türk Ordusu tarih boyunca Caydırıcılığı sınanamayacak bir inandırıcılıktadır. Bu bir Deneme yazısıdır.

(ilk yayın tarihi:15.05.2013 11:42:07)