2013 yılı sezonu futbol
turnuvalarında sona gelindi. Bir sezon daha kupaları kazananların, kayıp
edenlerin belli olmaya başladığı son düzlüğe ulaştı.
Türk futbolunda her zaman olduğu
gibi asıl rekabet 3 büyük takım arasında geçti. Ancak diğer takımlardaki
mücadele ve motivasyonda inanılmaz derecede yükselişte olup, ligin genel zorluk
derecesini arttırmaktadır.
Bu yılın şampiyonu Fatih Terim
yönetimdeki Galatasaray oldu. Ancak alkışlanan, takdir edilen ve sempati
toplayanı (Beşiktaş ile beraber) ise Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe
oldu.
Galatasaray ve Fenerbahçe'nin
bulundukları noktalarda hiç şüphesiz hocalarının performansı etkili olmuştur.
Hocalar üzerinden karşılaştırmalı bir etüt yaparsak, sezonun kapanmasına az bir
süre kala fazla yanılgıya düşmeyiz sarınım.
Fatih Terim Motivasyon teknikleri
değerlendirilmesi
Fatih Terim duyguları en üst
seviyede kullanan, manipüle eden bir teknik kullanmaktadır. Her ne kadar olgun
bir döneminden söz edilse de rekabetin dozu artıkça onunda duygusal tepkileri
ve takıma yüklenmeleri aynı seviyede artmıştır.
Bu motivasyon tekniğini başlarda
içten gelen kontrolsüz bir davranış olarak yaptıysa da günümüzde kontrol altına
tutmaya ve bilinçli bir şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Ordu ve Mersin
maçlarında en üst seviyede kısmen de kontrolü kayıp ederek yaptığı bu tarz
motivasyon taktikleri çok ince ve tehlikeli bir çizgide cereyan etmektedir.
Başarıyı getirebileceği gibi koca bir sezonu da kayıp ettirebilecek bir
yöntemdir. Bir nevi tüm kozları sahaya sürerek bir meydan okumadır.
Bu tarz bir yaklaşım ile hem
mental hem de fiziksel direnci en alt seviyede olan takımı ile bunun haklı
gerekçeleri olduğunu düşünen ve tepkisiz kalan taraftarları ateşleyerek
inanılmaz bir adrenalin yüklemesi yapmakta ve kayıp edildiği sanılan maçları
bir meydan muhaberesi duygusu ile lehine çevirmeyi başarmıştır.
Bu yöntem başarıyı getirdiğinde
takdiri, başarısızlıkta ise en yıkıcı eleştirileri de içinde barındırmaktadır.
Takımı için istenilen sonuçları getirse de, iticilik, kızgınlık, nefret ve
diğerlerinden bir dışlamayı da beraberinde getirmektedir. Belki de Fatih Terim
ve Galatasaray'ın bu kadar başarı kazanmasına rağmen bu kadar itici olmaları ve
nefret edilmelerinin de nedeni budur.
Bu senenin kırılma maçlarından
biri olan Real Madrid maçlarında ise sakın ve olgun bir tarzda takımı yöneten
Fatih Terim, Mourinho'nun ve İspanyolların sempatisini ve sevgisini kazanırken
bir üst tura çıkmayı ise başaramamıştır. Beklide Ülkemizdeki saldırgan tarzını
İspanya'daki maçta gösterse idi en azından bir gol avantajı ile başarı
gelebilecekti.
Ayrıca geçmişten bir örnek ile bu
tarzın zararlarını göstermek istersek Türk ve İsviçre milli takımlarının
Playoff maçlarının yıkıcı başarısızlığı en iyisidir. Hem bir turnuvaya katılma
hakkını, hem de gelecek yılların başarılarını kayıp eden hüsran dolu bir
hezimettir o günler.
Aykut Kocaman Motivasyon
tekniklerinin değerlendirilmesi
Aykut kocaman sakinliği ve
tepkisizliği ile kendi takımı ve taraftarını çıldırtan rakiplerinin ise
takdirini kazanan ironik bir yapı benimsemiştir. Onun bu sakinliği pek çok
Fenerliyi sinir hastası yapacak seviyededir.
Duygusal anlamda sıfıra yakın bir
tarz benimseyen Aykut Kocaman aklı ve tekniği kullanarak başarıyı
hedeflemektedir. Bizim ülkemize ters gelen bir yöntem olan bu yaklaşım kriz
zamanlarında takımın üzerindeki stresi ve baskıyı azaltarak istenmeyen duygusal
patlamalar ve zararlardan takımı korumaktadır. Özellikle işlerin yolunda
gitmediği olumsuz zamanlarda sessiz ve hissiz bir takım yaratarak sadece maça
ve skora odaklanan oyuncular mental anlamda yıpranmamaları amaçlanmaktadır.
Ülkemiz açısından özelliklede
rekabetin üst seviyede olduğu bir alanda bu tarz sakin ve akla dayalı tarzlar
pek kabul görmemekte, taraftarların içindeki saldırgan hisleri tatmin
edememektedir.
Aykut Kocaman bu yapısı ile
takımını fırtınalı denizlerde sakin limanlara getirip gemi ve tayfasının
dağılmasını engellemiş ayrıca sportif anlamda da takdir edilecek kadar da
başarı sağlamıştır. Ancak asıl başarı takımı dingin sulara hasarsız olarak
ulaştırmış olmasıdır.
Avrupa mücadelesinde belli bir
noktaya kadar başarı olan bu taktik, ne yazık ki Benfica maçında son bulmuştur.
Benefica Fatih Terim tarzı yöntemi ile takımı ve taraftarı ateşlemiş, inanılmaz
bir hırs ve saldırganlıkla istediğini almıştır. Öyle gözü dönmüş bir seviyede
bu motivasyon sağlanmış ki nerdeyse Gökhan Gönül'ün hayatına mal olabilecek bir
noktaya varmıştır.
Taban taban iki farklı tarz olan
bu motivasyon tekniğinde tercihler yapılırken asıl hedef başarıdır. Ama hangi
başarı? Başarı için her şeyi mubahtır mı? Başarı ama önce iyi ahlak mı? Bu
sorunun cevabı o toplulukların özünün cereyanıdır.
(ilk yayın tarihi:06.05.2013 10:21:04)
(ilk yayın tarihi:06.05.2013 10:21:04)