26 Mart 2014

Fatih Terim/Aykut Kocaman motivasyon teknikleri karşılaştırması

2013 yılı sezonu futbol turnuvalarında sona gelindi. Bir sezon daha kupaları kazananların, kayıp edenlerin belli olmaya başladığı son düzlüğe ulaştı.

Türk futbolunda her zaman olduğu gibi asıl rekabet 3 büyük takım arasında geçti. Ancak diğer takımlardaki mücadele ve motivasyonda inanılmaz derecede yükselişte olup, ligin genel zorluk derecesini arttırmaktadır.

Bu yılın şampiyonu Fatih Terim yönetimdeki Galatasaray oldu. Ancak alkışlanan, takdir edilen ve sempati toplayanı (Beşiktaş ile beraber) ise Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe oldu.

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin bulundukları noktalarda hiç şüphesiz hocalarının performansı etkili olmuştur. Hocalar üzerinden karşılaştırmalı bir etüt yaparsak, sezonun kapanmasına az bir süre kala fazla yanılgıya düşmeyiz sarınım.

Fatih Terim Motivasyon teknikleri değerlendirilmesi

Fatih Terim duyguları en üst seviyede kullanan, manipüle eden bir teknik kullanmaktadır. Her ne kadar olgun bir döneminden söz edilse de rekabetin dozu artıkça onunda duygusal tepkileri ve takıma yüklenmeleri aynı seviyede artmıştır.

Bu motivasyon tekniğini başlarda içten gelen kontrolsüz bir davranış olarak yaptıysa da günümüzde kontrol altına tutmaya ve bilinçli bir şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Ordu ve Mersin maçlarında en üst seviyede kısmen de kontrolü kayıp ederek yaptığı bu tarz motivasyon taktikleri çok ince ve tehlikeli bir çizgide cereyan etmektedir. Başarıyı getirebileceği gibi koca bir sezonu da kayıp ettirebilecek bir yöntemdir. Bir nevi tüm kozları sahaya sürerek bir meydan okumadır.

Bu tarz bir yaklaşım ile hem mental hem de fiziksel direnci en alt seviyede olan takımı ile bunun haklı gerekçeleri olduğunu düşünen ve tepkisiz kalan taraftarları ateşleyerek inanılmaz bir adrenalin yüklemesi yapmakta ve kayıp edildiği sanılan maçları bir meydan muhaberesi duygusu ile lehine çevirmeyi başarmıştır.

Bu yöntem başarıyı getirdiğinde takdiri, başarısızlıkta ise en yıkıcı eleştirileri de içinde barındırmaktadır. Takımı için istenilen sonuçları getirse de, iticilik, kızgınlık, nefret ve diğerlerinden bir dışlamayı da beraberinde getirmektedir. Belki de Fatih Terim ve Galatasaray'ın bu kadar başarı kazanmasına rağmen bu kadar itici olmaları ve nefret edilmelerinin de nedeni budur.

Bu senenin kırılma maçlarından biri olan Real Madrid maçlarında ise sakın ve olgun bir tarzda takımı yöneten Fatih Terim, Mourinho'nun ve İspanyolların sempatisini ve sevgisini kazanırken bir üst tura çıkmayı ise başaramamıştır. Beklide Ülkemizdeki saldırgan tarzını İspanya'daki maçta gösterse idi en azından bir gol avantajı ile başarı gelebilecekti.

Ayrıca geçmişten bir örnek ile bu tarzın zararlarını göstermek istersek Türk ve İsviçre milli takımlarının Playoff maçlarının yıkıcı başarısızlığı en iyisidir. Hem bir turnuvaya katılma hakkını, hem de gelecek yılların başarılarını kayıp eden hüsran dolu bir hezimettir o günler.

Aykut Kocaman Motivasyon tekniklerinin değerlendirilmesi

Aykut kocaman sakinliği ve tepkisizliği ile kendi takımı ve taraftarını çıldırtan rakiplerinin ise takdirini kazanan ironik bir yapı benimsemiştir. Onun bu sakinliği pek çok Fenerliyi sinir hastası yapacak seviyededir.

Duygusal anlamda sıfıra yakın bir tarz benimseyen Aykut Kocaman aklı ve tekniği kullanarak başarıyı hedeflemektedir. Bizim ülkemize ters gelen bir yöntem olan bu yaklaşım kriz zamanlarında takımın üzerindeki stresi ve baskıyı azaltarak istenmeyen duygusal patlamalar ve zararlardan takımı korumaktadır. Özellikle işlerin yolunda gitmediği olumsuz zamanlarda sessiz ve hissiz bir takım yaratarak sadece maça ve skora odaklanan oyuncular mental anlamda yıpranmamaları amaçlanmaktadır.

Ülkemiz açısından özelliklede rekabetin üst seviyede olduğu bir alanda bu tarz sakin ve akla dayalı tarzlar pek kabul görmemekte, taraftarların içindeki saldırgan hisleri tatmin edememektedir.

Aykut Kocaman bu yapısı ile takımını fırtınalı denizlerde sakin limanlara getirip gemi ve tayfasının dağılmasını engellemiş ayrıca sportif anlamda da takdir edilecek kadar da başarı sağlamıştır. Ancak asıl başarı takımı dingin sulara hasarsız olarak ulaştırmış olmasıdır.

Avrupa mücadelesinde belli bir noktaya kadar başarı olan bu taktik, ne yazık ki Benfica maçında son bulmuştur. Benefica Fatih Terim tarzı yöntemi ile takımı ve taraftarı ateşlemiş, inanılmaz bir hırs ve saldırganlıkla istediğini almıştır. Öyle gözü dönmüş bir seviyede bu motivasyon sağlanmış ki nerdeyse Gökhan Gönül'ün hayatına mal olabilecek bir noktaya varmıştır.

Taban taban iki farklı tarz olan bu motivasyon tekniğinde tercihler yapılırken asıl hedef başarıdır. Ama hangi başarı? Başarı için her şeyi mubahtır mı? Başarı ama önce iyi ahlak mı? Bu sorunun cevabı o toplulukların özünün cereyanıdır.

(ilk yayın tarihi:06.05.2013 10:21:04)