"Yeni Nesil" dediğimizde çağrışım olarak öncelikle genç nesil -
Önceki nesil ile arasında bariz sosyo/kültürel/ekonomik/teknolojik vb farklar
olanlar ile; Var olan bir ürün/aracın daha gelişmiş üst modelleri gelir.
Genellikle bu iki çağrışımda olumlu yönde hisler/beklentiler uyandırır.
Ancak günümüzde her şeyin anlamını/tadını/işlevini bozduğumuz gibi bu
kavramında anlamını bozmaya, farklılaştırmaya ve değersizleştirmeye yönelik
açıktan ve yoğun bir biçimde bir çalışma var. Hem de ne çalışma!
Planlı/programlı bilimsel tüm imkanlar ile yapılan can cansiparane bir çalışma.
Ülkemizde yıllarca Siyaset saygınlığı az/etkisi az ancak yetkisi ve
sorumluluğu çok görünen garip/sorunlu bir alandı. Anlamı ile anlamlandırılması
birbirinden zıt yönlerde EVLERE ŞENLİK bir halde idi.
Ancak son on yılları aşan zaman zarfında anlam ve anlamlandırma arasındaki ayrım azalmaya ve birbirine yakın
bir hal almaya başladı. Siyasetçi etkin, saygın ve anlamına uygun işler yapan
bir mecraya kavuştu. Bu dönüşümün en önemli ayağı sayın Erdoğan'nın zorlu,
çetrefilli, tehlikeli, yıpratıcı siyasi yolculuğu ve ona ayak uydurabilen,
eşlik edebilen ekibindeki gittikçe azalan ekibi oldu. Son dönemlerde ki sayın
Bahçeli'nin sağlam ve istikrarlı duruşu da bu dönüşüme kattı sağlayan
gelişmelerdi.
Bu alandaki olumlu değişimin etkileri bazı alanların etkinliğini,
istedikleri gibi at koşturmalarını ve seçim dahilinde arzu ettikleri
manipülasyonları gerçekleştirmede zorlandıkları için geçmişe dönmenin
çalışmaları yoğunlaşıyor.
Önceki dönemlerde "Tatava yapma" kapsamında seçmenleri seçme
hakları/seçme iradeleri konusunda etkilemeye çalışan çabalar belli kesimde
istenilen başarıya ulaşınca; Bu çabalar artık siyasetçileri ve bu siyasetçileri
seçmene alıştırma çabalarına dönüştü.
"Yeni Nesil Siyasetçi" diye yutturulmaya çalışılan modeller işte
bu kapsamda olan "KARDAN ADAM" tipi siyasetçilerden oluşmakta. Zora,
dara gelince şekil şemal değiştiren; Mevsimi gelince eriyip ortadan yok olan
gerçekliği şüphe uyandıran bir model. Modelin var olmasının bir sorumluluğu
yok. O nedenle yokluğu varlığı kadar sorun yaratmıyor.
Bizlere dikte edilen bu model de Siyasetçinin bire bir sorumluluğu yok. Ne
dediğinin, ne yaptığının ne yapacaklarının bir sabitesi, dayanağı yok.
Siyasetçi ile siyasetin; Sorumluluk ile icraatın bağı yok. Bu şekilde kopuk
ilişkiler ile ilerde bağlanılacak kopuk uçların nasıl/ne ile oldukları belli
değil.
Yeni nesil siyasetçi modelinde SANALLIK tek geçerli akçe. Gerçek olan hiç
bir şey ile bir bağı olmayan bu modelde yöneten ile yönetenin bir teması, bir
bağı bir karşılıklı etkileşim ve sorumluluk ilişkisi yok.
Yeni nesil siyasetçinin adı ve cismi dışında yönetilen tarafında her hangi
bir karşılığı yok. Yeni nesil siyasetçi bir nevi toplumu eğlendiren,
öfkesini,gazını alan, onları sanal bir tatmine/doyuma ulaştıran sanal bir
karakter.
Toplumun ihtiyaçları, üzüntüleri, dertleri, sevinçleri Yeni Nesil
Siyasetçinin kapsamında değil. Toplum sadece onun için bir aparat. Gösterisi
için gerekli bir araç.
Vay haline buna alışan toplumlara. Vah haline buna uyanamayan toplumlara.
Vay ki ne vay......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder