21 Haziran 2018

ENAYİ


Rahmetli Kemal Sunal'ın bu ülkeye en büyük kötülüğü, saflığı, dürüstlüğü, iyi niyeti, iyiliği, iyi düşünmeyi değer bakımından ayakaltı seviyelere düşürmesi oldu. Bu kategorideki davranışlar, insanlar gülünç, salak, değersiz, hep kayıp eden tipler olarak dramatize edildi. "Şaban" tiplemesi olarak isimlendireceğimiz bu karakterlerin özelliklerine sahip kişiler hor görülen, dalga geçilen, enayi olarak nitelendirilenler oldular.

Halbuki "Şaban" saygı duyulan, hayranlık beslenilen, örnek gösterilen davranışlara, kişilik özelliklerine sahip bir yapıda sunulmalıydı. Dikkat edildiyse bu tarz Hollywood filmlerinde benzer karakterler film sonlarında onure edilerek özendirilen bir kimliğe büründürürler. İster deli, ,ster yarım akıllı, ister safın önde gideni olsun, her ne kadar komik bir karakter olsa da filmin sonunda tüm karakterler önünde eğilir ve en itibarlı kişisi olarak The End yazısının önünde yer alırlar.

Bizdeki filmlerde ise "Şabanlık" bir alt seviyedir. Öyle ki halis düşüncelere sahip olmak, bir hinlik peşinde koşmamak, karşındakilere güvenmek düşüklük, zeka kıtlığı ve dalga geçilecek bir davranış gibi sunulur. 

Toplumsal olarak "iyilik" üzerine kurulu genlerimiz ne yazık ki yıllarca süren sistematik saldırılar altında deforme edilmiş ve bozulmaya yüz tutmuştur. Her seferinde çeşitli bahaneler ile bir limana sürülen bozuk düşünceler kimi zaman inançlara, kimi zaman plansız şehirleşmeye, kimi zaman ekonomik yetersizliklere sığınak edilerek korunmuş, yıkımını sinsice sürdürmüştür.

Ne yazık ki dürüstlük, güzel ahlak, güven, namus, sözünün eri olma, vb tüm güzel özellikler bir eksiklik, bir tedbirsizlik, bir gereksizlik, bir enayilik olarak değerlendirilmektedir.

"Suçlunun hiç mi günahı yok!" şeklinde sloganlaştıracağımız bir noktadayız. Uyanık olmayan, fesatlık düşünmeyen, hinlik akıl etmeyen, tedbirli olmayan, güvensizlik hissetmeyen vd başına gelenlere razı kılınmakta ve hatta reva görülmektedir.

Her şeyden önce toplumsal düzeyde ele almamız gereken en acil, en hayati konu bu konu olmalıdır. Dürüstlük, güzel ahlak, vicdan sahibi olma, güvenilirlik, vd halis özellikler özenle öne çıkarılmalı, örnek olmalı ve takdire layık görülmelidir.

Bu güzelliklerle düzenlenmiş bu bağlarda her türlü güzel, verimli ve faydalı ürün bereketli ve helalinden rızkımıza düşer.

Hayırlısı ile bu şekilde dile gelen bu sıkıntımızın deva bulması dileğiyle okuyanların ilgisine sunduk nihayetinde, çok şükür yaradana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder