17 Mart 2017

Sayın İbrahim Karagül'e Hemen Cevap Verelim

Sayın İbrahim Karagül’ün Yeni Şafak gazetesinde 17/03/2017 tarihli “Neredesiniz siz? Neden meydanlarda yoksunuz? Bu nasıl birsuskunluk?” yazısına cevaben kaleme alınmış cevap:

Hemen Cevap Verelim

Bu sinsi ve kalleşçe bir suskunluktur. Ah bi düşse de yerine konuversek de, onun gibi güçleniversek de beklentisinin esaretinin suskunluğudur.

Bu öyle bir suskunluktur ki her saldırıda O’nu yalnız bırakan, Altan alta dibini oyan, gizli gizli, ona savaş açanlara zimmen destek olan alçak bir suskunluktur.

Bu öyle bir suskunluktur ki ona yönelen okların, bırakın karşınında durmayı, hedefe varması için yol gösteren, düşeceği zaman dayanağı olmasın diye arkasını boşaltan, düşmesini sağlamak için çelmeler takan, yükler yükleyen gayri ahlaki bir suskunluktur.

Bu öyle bir suskunluktur ki her saldırıda, her mücadelede düşmesini, yıkılmasını bekleyip, düştükten sonra koşar adım yerini kapmak için hain pusularda mevzilenen kahpece bir suskunluktur.

Bu öyle bir suskunluktur ki vicdanları kanatan, inananları çıldırtan menzile yol alan kahramanı içten içe yaralayan kabul edilemez bir suskunluktur.

Bu öyle bir suskunluktur ki MİLLETte ses bulup, evreni inleten, yürüyene cesaret /güç katan, Yürütene şükürler kıldıran, YETER Artık dedirten aymazca bir suskunluktur.

Not: Yazınızda bahsettiğiniz tepkileri vermek yürek işidir, karakter işidir, inanç işidir, ahlak işidir. Israrla, bu vasıflardan mahrum olup, aksine tam karşı davranışlara meyilli olanlardan bu şekilde öne çıkmalarını, tepki koymalarını, mücadele etmelerini beklemek en abiyene tabiri ile saflık olur. Hiç kimse çapı dışına çıkamaz, zihniyeti dışında tepki koyamaz. Bu saatten sonra bunlardan hala bir beklentide olup, ona göre bir değerde bulunmak, bu yolda yol alanlara haksızlık ve eziyet olacaktır. Artık herkesi yolu ölçüsünde değerlendirmeli ve olmadıkları bir kalıpta el üstüde taşımamalıyız.

13 Mart 2017

Ulan Bir Kerede Ülkenizin Yanında Yer Alın Be!

Ülkemiz adı konmamış sinsi, kahpe bir savaşı içinde var olma mücadelesi, veriyor. Altan alta, gizli gizli, maskeler ile anlamını yitirmiş sözde değerler ile akla hayale gelmeyecek kalleşlikler ile yapılan saldırılara direniyor, karşı koyuyor ve fırsat bulabildikçe karşılık vermeye çalışıyor.

Adamlar gizli/açık fark etmiyor her türlü terör örgütü ile üstümüze geliyorlar. En kahpe yöntemlerle sivil/resmi, çocuk/yaşlı demeden katlettiriyor; Sonrada bunu yapanları içine tüküresimiz gelecek kadar kirlettikleri “İnsan Hakları” “Demokrasi” ve bin bir kılıfa soktukları “Evrensel” bilmem ne hakları ile katillerinin koruma altına alıyorlar.

Yetmiyor içimizden devşirdikleri veya içimize yerleştirdikleri sözde bizden gibi görünen hainlerle içimizi oyup, sırtımızdan hançerleyen satılmışlar ile saldırıyorlar.

Yetmiyor! Yıkılmadıkça, yılmadıkça hatta üstelik daha da güç kazanıp karşı koydukça kudurmaya başlayıp kör sağır dilsizi oynayıp alenen yaşanılan kalleşliklere, evrensel ihlallere ve savundukları değerlere aykırı tüm aleyhimize olan gelişmelere tepkisiz kalıp, zamanla bunları gerçekleştirenleri kanatları altında korumaya alıyorlar.

Yetmiyor! Kendilerinden geçip, her şeyi bir yana bırakıp, kendileri kuduz köpekler gibi yerli yersiz hır çıkarıp olmadık yerlerde olmadık zamanlarda saldırıyorlar.

Ne yazıktır ki, ne acıdır ki; Bu kadar açık, bu kadar aleni düşmanlıklar karşısında, belli bir kesim çaktırmadan, el altından, sinsice, hatta bazen utanması kalmayanlarca aleni bir biçimde, ülkemize sırt dönüp, bu alçakça, kahpece saldıranların yanında saf tutmaktadırlar!

Her şeyi bir yanı bırakıp, ülke savunmasına, ülke onuruna, ülke çıkarına koşup kendilerini siper edeceklerine; Bu onurlu işi yapanların ayağını kaydırmaya, sırtına ilave yük olmaya, şevkini kırıp, düşmana güç, mevzi ve moral kazandıran zavallılara yazıklar olsun! Bu kadar mı nefretle dolusunuz? Bu kadar mı nutkunuz tutuk, içinizi kötülükle dolu?

Ulan bir kerede âmâsız, fakatsız ülkenizin yanında durun be! Ulan bir kere de ülkenize, milletinize atılan okun önüne göğsünüzü, kimin attığına, kime varacağına bakmadan siper edin be! 

Hadi o yürek yok, o karakter yok sizde; Bari okun menziline göre hesap kitap yapıp, duruş belirlemeyin be!

Yazıklar olsun bu kahpe düşüncelere; Yazıklar olsun bu kalleş beyinlere!

Ulan bir kere de karşılıksız sevin bu vatanı, bu milleti!

Selam olsun bu ülkeyi/bu milleti canından öte can bilip sevenlere; Onun için hiç düşünmeden göğsünü düşmana siper edenlere....