Ne yazık ki, yüzyıllı aşan bir süredir bu
topraklar üzerinde yerleşmiş, milletin kanını emen ve her türlü pis zehrini
salan bir kesim var.
Osmanlının yıkılmasına, milletin peru
perişan olmasına sebep olan bu kesim, Cumhuriyet döneminde ise yeni kurulan
devletin en hassas noktalarına, en can alıcı yapılanmalarında kendine çok
önemli mevkiler almıştır.
Bunların tek bir görevi vardır: Sahiplerinin
isteği noktasında ülkeye yön vermek, ayar çekmek ve istenilen istikamette
gitmesini sağlamaktır.
Bunlar insanlığın en aşağılık, en
haysiyetsiz, en cibilliyetsiz, en ahlaksız, en rezil kısmında yer alan kişilik
yapısına sahip mahlûkatlar sınıfındadırlar.
Bırakın vatan, millet, din bağını,
sevgisini; İnsan olmanın temel değerlerinden vicdan, ahlak gibi konularda bile
akıl almaz bir sapma içindedirler.
Bunlar memleketin her saffına yayılmış,
çeşitli güç ve ebatlardaki hain emir erleridir. Kimi sanatçı, kimi gazeteci,
kimi işçi, kimi siyasetçi, kimi mimar, kimi doktor, kimi din adamı, kim,
öğretmen, kimi patron gibi yüzlerce kılıf altında ülkeye zehirlerini saçmakta
milletin kanını emmektedirler.
Bunları ele veren en şaşmaz en yanılmaz
turnusol kâğıdı iktidara karşı olan muhabbetlerinde ortaya çıkmaktadır.
Bunların tek görevi, bağlı oldukları
sahiplerinin talimatı doğrultusunda, ülkeyi yönetilemez hale getirmektir. Bunun
için bu konuda, hangi partiden olursa olsun tüm iktidarları yıpratmak,
çalışamaz hale sokmak ve itibarlarını alaşağı etmek için her türlü rezilliği,
aşağılığı, insanlık dışı şeyleri yaparlar.
Biliniz ki akıl dışı, mantık dışı bir
biçimde tüm iktidarlara bu şekilde yaklaşan kimler veya kuruluşlar varsa bu
sınıftandırlar. Bunlar için iktidarda kimin olduğunun hiç bir önemi yoktur; Tek
önemli olan hükümetlerin güçlü olup olmadığı ve ülkeyi yönetip yönetememe
etkinlikleridir.
Eğer ki güçlü bir hükümet ve ülkeyi
yönetmede etki bir iktidar söz konusu ise bunlar hemen kendilerini belli
ederler. Hiç bir zaman zayıf ve etkisiz hükümetlerle işleri olmaz; Tek dertleri
bunu fırsata çevirip, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar ülkeyi sömürmek olur.
Bunlar hırsızdan da, katilden de,
teröristten de aşağılık ve insanlık dışı bir tabakadır. Çünkü hırsız da, katil
de, teröriste bu damgayı yaptıklarından dolayı, bedellerini kendi namlarına
ödemeyi göze alarak eylemde bulunan kişilerdir.
Bunlar ise hırsızdan da, katilden de, teröristten
de faydalanan, onlardan beslenen, ama kendini saklayan, niyetini gizleyen
farklı kimlikler altında timsah göz yaşları döküp, karanlık kapılar ardında
sahiplerince sırtları sıvazlanan en zararlı vatan millet düşmanlarıdır.
Her fırsatta iktidarı zayıf düşürmek için
saldırırlar. Her konuyu dejenere edip, yalan, iftira, tuzak, fitne, terör gibi
her türlü yola başvururlar. Yağmurun yağmamasından, güneşin fazla ısıtmasından,
takımın kötü oynamasından, doğal olan, doğal olmayan felaketlerden, devletlerarası
münasebetlerden, vatandaşlar arası husumetlere kadar her şeyde kötü yanları
bulup, uydurup iktidarları sorumlu tutarlar.
İktidarlara hiç bir icraatı rahat bir
biçimde yaptırmazlar. Sahip oldukları birlikler ile, sivil toplum kuruluşları
ile, medya güçleri ile ve de en önemlisi milletin kılcal damarlarına kadar
sızmış gizli ajanları ile engel çıkarırlar, direnişler organize ederler ve
toplumsal olaylar ile kamu düzenini kaotik bir yapıya sokmaya çalışırlar.
Konserleri, spor karşılaşmalarını, yerel
festivalleri, sanatsal organizasyonları, siyasal toplantıları, dini ibadetleri
her ne varsa sabote edip, iktidara karşı olumsuz bir harekete dönüştürmeye
çalışırlar.
İktidarlar ülkede asayışı, sosyal yapıyı,
çalışma hayatını, eğitim sistemini sağlamaya, düzene sokmaya, iyileştirmeye ve
kendi kararları doğrultusunda idare etmeye çalıştıkça bunlar derhal devreye
girerler. Sokakları, okulları, dernekleri, partileri karıştırırlar. İktidar ve
onun yönetim araçları ile bunları ayrıştırır karşı karşıya getirirler.
Bunlar iktidarlara yol, köprü, fabrika,
okul, cami, havaalanı, enerji tesisleri gibi temel konularda daima engel,
zorluk çıkarırlar. Sahipleri adına talep ve tehditler getirir, sözleri kabul
görmeyince aşağılık yöntemleri ile ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışırlar.
Şu an en güzel örnekleri şu zor dönemde
utanmaz bir aymazlık içinde sahne almaktadır. Ülkedeki kapsamlı, planlı terör
saldırıları karşısında bunların tamamı sevinç çığlıkları atmakta, iktidarı
suçlamaktadırlar. Biliniz ki her kim terör gibi aşağılık saldırılarda bile
iktidarı suçlayıp, saldırıları yapanları gizleyip, mahzur görüp çeşitli
kılıflar ve söylemler ile destekliyorsa bu sınıftaki aşağılık ajanlardır.
Bu memlekete hiç bir zaman huzur, refah ve
barış gelesini istemeyenlerin kullandıkları maşalar, mahlûkatlar hiç bu kadar
açığa çıkmamışlardı. O kadar başarısız oldular ki artık kontrolsüz ve şuursuz
bir biçimde saldırmaya ve deşifre olmaya başladılar.
Bunların başlarını, etkililerini attıkları
manşetlerde, sosyal medya hesaplarında, gösterilerde, mahkeme kapılarında ve
kaçak listelerinde görebilirsiniz. Dara düştükçe, deşifre oldukça sahipleri de
bir bir ortaya çıkıp, kilit noktadaki adamlarını korumaya, mevzilerinde tutmaya
çalışmalarında görebilirsiz. Bunları ve sahiplerini geçmiş olsun, hayırlı olsun
ve ya destek olsun ziyaretlerin de görebilirsiniz.
Şu an bunların en tehlikeli oldukları en
etkisiz dönemleri. Millet bunlarla bağlarını koparıp, kendi doğrultusunda
gitmeye başladıkça iktidar dışında millete de saldırmaya ve çeşitli musibetlere
layık olduklarını beyana başladılar.
Devletin, hükümetin yanında yer alan,
destek veren cahil, koyun, makarnacı v.d halkta her türlü cezaya, musibete ve saldırıya
açık hale geldi onların nazarında. Onun içindir ki hastanelere, camilere, ana okullarına, havaalanlarına saldıranları kollayıp, pohpohlayıp iktidarı suçlamaktadırlar. Onun içindir ki büyük yatırımları sabote etmekte, ekonomik
kriz çıkması için dolar ile, faiz ile oynamakta, turizmi baltalamak adına büyük
bir çaba ve organizasyona girmektedirler.
Biliyorlar ki halk ile devlet tam anlamı
ile birleşip, kucaklaştığında bu kesim her şeyini yitirip bu topraklardan
atılacaklardır. Gidecekleri tek yer hiçlik olduğundan bu şekilde deşifre olmayı
göze alarak rezilliklerini ortalığa saçmaktadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder