Utanmazlığın üst
sınırlarını aşmak konusunda her hangi bir yazılı kaynak var mıdır, bilmiyoruz.
Ancak bildiğimiz bu konuda ülkemiz sınırları içinde bizden görünüp aslen bizden
olmayan pek çok örnek olduğudur.
En son
Cumhurbaşkanımızın "Mankurt" olarak dile getirdiği kavram bu yolda
olanları çok iyi tarif etmektedir. Oradaki değişim bir baskı, zorlama ve
mecburiyet ile olduğu halde bizdeki tamamen kişilik bozukluğu, karakter
eksikliği gibi pek çok nedenden, isteğe bağlı gönüllü olarak olmaktadır.
Kodları ile öyle oynanmış, öyle gevşemiş ve öyle dikiş tutmaz utanmazlar var
ki, bunlar için millet düşmanlarının bir şey yapmasına gerek kalmamaktadır.
Onlar sahipleri
bildikleri yapılara yaranmak için yapmadıkları maskaralık, hainlik, çirkeflik,
insanlık dışı şey yoktur. O kadar arınmışlardır ki insana değer katan
vasıflardan, alt seviyede bulunan hayvanlardaki onurdan, sadakatten, vefadan ve
sevgiden bile yoksundurlar.
Tek gayeleri vardır
sahip bildiklerine yaranmak. Onun dışında en ufak bir çizgileri, duruşları ve
insana ait karakter kırıntıları yoktur. Anında tükürdükleri yalarlar, iyi dediklerini
kötülerler, sevdiklerini, yerler, sevmediklerini baş tacı ederler de,
ederler.... Sonu yok......
Şimdi bu utanmazlık
zırhını yırtmış kendi olmayanlar kalkmışlar Genelkurmay başkanımız Hulusi
Paşa'yı sözde adamlık yapıyorlarmışçasına eleştirmeye kalkıyorlar.
Bunların gözünde
"Düğün" tüm sınırların aşıldığı, eğlence dedikleri azgınlığın tavan
yaptığı, kutlamaların sınırsız alkol eşliğinde olduğu vur patlasın çal oynasın
bir tören sanıyorlar.
Nasıl ki "Şeb-i
Aruz" törenlerini Semazenlerin dönüşünden ibaret sayanlar gibi bu aymazlar
da düğünleri böyle sanıyorlar.
Ülkemizin aslı sahipleri
bizler için Düğün de Cenaze de değer verdiğimiz kutsal gördüğümüz vakur
törenlerdir. Her ikisi de insanın insan yapan değerlerin kutsandığı toplumsal
etkinliklerdir. Bu törenler ile sosyal dayanışma, paylaşım, bir olma, beraber
olma duyguları ile mutluluk ile hüzün bizi biz yapar.
Bahsedilen “Düğün” dualar
eşliğinde, kutsal evlilik kurumuna adım atan çifte Allah nezdinde kabul gören
Şahitliktir. Düğünün diğer kısmı ise kendilerinde varmış gibi davrandıkları
hassasiyet nedeni ile yapılmamıştır.
Ne düğünden, ne şahitlikten,
ne şehitlikten, ne vatandan, ne milletten, ne vakurluktan bihaberlerin saldırmak
için fırsat gördükleri “Düğün” işte
böyle bir tören olarak düzenlenmiştir. “Dualar
eşliğinde evlenen çifte şahitlik etmek”
Kutsal görülen evlilik
kurumuna saygıdan bihaber bu melunlar kendilerince fırsat olduğunu sandıkları
bu anda sazan balığı gibi ayyuka çıkarak bir kez daha pis sıfatlarını
göstermişlerdir.
Allah'a (c.c) çok şükür ki milletimiz uyanmaya, benliğini bulmaya ve arasında kanının emen melunlardan kurtulmaya başlamıştır.
Allah'a (c.c) çok şükür ki milletimiz uyanmaya, benliğini bulmaya ve arasında kanının emen melunlardan kurtulmaya başlamıştır.
Bu millet kendi adamına,
kendi kanına, kendi vatanına sahip çıkmada hiç bir millete nasip olmayacak
enginliğe ve vakura sahiptir. Bunu anlamak için şanlı tarihimize bakmak
yeterlidir. Çilelerle dolu gururlu bir geçmiş bizimdir. Milletimizin çilesi
binlerce yıldır bu toprakları ve bizleri biz yapıp bu günlere getirmiştir.
Gün gelecek bu
utanmazlık zırhını yitirmişler de yitip gidecekler ve tarihte esameleri
okunmayacak, geçmişteki nice benzerleri gibi.
Kahraman vatan evlatları
ise Altın harflerle yazmaya devam edecek bu asil milletin destanını, sonsuza
dek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder