Eski
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumnurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa
Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül kararıyla ilgili “Kararına uymuyorum,
saygı da duymuyorum” sözlerini, Temel fıkrasıyla eleştirdi.
Bilkent
Üniversitesi’nde “Dünden Bugüne Türk Siyaseti” konulu konferansta öğrencilerin
sorularını yanıtlayan Arınç, özetle şunları söyledi:
“Fıkrada
olduğu gibi, ‘AYM kararını tanimayrum’ diyemezsin. Bu Anayasa, istesek de
istemesek de bizi bağlar. Cumhurbaşkanı, bu mevcut anayasa ile seçildi, ant
içti. Mesela ant içerken ‘ben farklı bir Cumhurbaşkanıyım, o zaman farklı bir
ant içmem lazım’ demedi. ‘İşime gelenleri kabul ederim, işime gelmeyenleri
kabul etmiyorum’ diyemez. Bazı milletvekilleri, ‘AYM kaldırılmalıdır’ diye
beyanat verdiler. Bazıları AYM üyelerini düşman ilan etti. Abdullah Gül’ün
seçtikleri ile Meclis’in seçtikleri diye ayrımcılık yapıyorlar. Bu cinayettir.
Bu ayrımcılığın üzerinden Abdullah Gül’e vurmaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanımız
bana da ‘O zat’ demişti, inşallah güzel bir açıklama yapacaktır. Bu sözlerinin
ne anlama geldiğini, maksadını aşıp aşmadığını, söylemiş olacaktır.
Klasik bir Arınç çıkışı.
İş işten geçtikten sonra, ortaya çıkıp rol çalmak. Yalandan cesur, doğrucu Davut
pozlarına bürünmek. Bir insan kendi kendini “Ben çok saf, iyi niyetli temiz bir
adamım. Siyaset için biraz fazla bu.” Şeklinde tanımlarsa bundan öte bir şey
beklemek hakikaten saflık olur.
İyi niyetli, saf ve
temiz bir adam sanki 10 yıllar boyunca Altan alta kuyusunu kazdığı, arkasından
oklar fırlattığı ve beraber hüküm ettikleri dönemlerde başka bir ülkede, başka
bir hükümette kararlar almış ve bakanlıklar yapmıştır. Hakikaten bu kadarı da
fazla.
“TANİMAYRUM” demek ile
bu şekilde sinsice, Altan alta, arkadan karşı çıkmakla, yıkmaya çalışmak
arasında dünyalar kadar FARK vardır. Bu fark karakter farkıdır, bu fark yürek
farkıdır. Sonradan kazanılmaz, doğuştan kodlarına yazılıdır.
Biri Tüm dünyaya karşı
alanen fikirlerini zamanında, anında, kıvırmadan ve doğrudan yüzüne karşı
söylerken; Birilerinin dudak bükerek, tenha yerlerde, kem küm ederek ve tehlike
geçip, ortalık sakinken yüksek sesle bir şeyler gevelemesi HAKİKATEN ibreti
alemlik FARKLARDIR.
“TANİMAYRUM” demek
yürekli adamların işidir. İdare edilmez, uygun vakit beklenmez. Yanlışsa yanlış
denir; Doğru ise doğru denir. YÜZÜNE KARŞI ve KIVIRMADAN.
TANİMAYRUM DİYEN YÜREKLİ
ADAM, Tüm dünyanın önünde herkesin tırstığı ve Filistin’i kaderine bıraktığı
bir anda ONE MİNUTE deyip tüm korkuları, tabuları yıkmıştır.
TANİMAYRUM DİYEN YÜREKLİ
ADAM, Tüm dünyaya Dünya 5’ten büyüktür demiştir.
TANİMAYRUM DİYEN YÜREKLİ
ADAM, AB Birliğini dize getirtmiş ve kendisine yalvarılan bir lider olmuştur.
TANİMAYRUM DİYEN YÜREKLİ
ADAM, En yakınına kadar gelmiş bin bir suratlı hainlere rağmen cesurca "dağılIn
lan" deyip üzerilerine tek başına korkusuzca yürümüştür.
TANİMAYRUM DİYEN YÜREKLİ
ADAM, Ülkesinin huzuru ve kardeşliği adına BALDIRAN ZEHRİNİ içmiştir.
TANİMAYRUM DİYEN YÜREKLİ
ADAM……..
Aklınızın ve hayalinizin
almayacağı kadar YÜREKLİ BİR HALK KAHRAMANI olmuştur.
Sizleri çıldırtan ve
böyle zavallı hale sokan da budur. Çünkü bu adam sırtını halkına dayamış,
gönlünü mazlumlara açmıştır.
Gizli kapaklı, arka
kapılı, sonradan pişirilip servis edilen, veya kulağına üflenilen bir gündemi
yoktur. O kadar ihanete, o kadar arkadan hançerlemeye uğramıştır ki, artık hiç
biri işlemez olmuş, saldırı gafletinde bulunanları ise daha bir kolay yıkılır
kılmıştır.
“Hamamönü de meşhur oldu. Orada bir muhalefet
yoktur. Ankara’nın otantik bir bölgesidir. Biz orada huzur buluyoruz.” Tek
doğru dürüst, ipe sapa gelen cümle bu olmuş. Niye mi?
Hamamönü hakikaten
meşhur oldu.
Terlemeden Meşhur oldu.
Bir muhalefet olmadığı
da doğru.
Muhalefet yok.
Huzuru bulmanızda doğal.
Ekmek elden, su gölden.
Ter yok, muhaliflik yok.
Sorumluluk yok
Gam yok
Tasa yok
Hamamönü meşhurları
Bir okla manşet atılıp
Avuçlar ovalanıyor
Bundan iyisi
Şamda kayısı
O geliyordur kim bilir
Abisi………
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder