10 Kasım 2015

Atatürk'ü Anma Günündeki Düşünceler....

Atatürk'ü kendilerine siper ederek bu ülkeye ve bu millete yapmadıkları zülüm, yapmadıkları hakaret, yapmadıkları kötülük kalmadı. En büyük kötülüğü Atatürk ile millet arasına kendi meymenetsiz suratlarını koyarak yaptılar.

Bugün 10 Kasım. Yine Atatürk'ün sırtından millete saygısızlık, hakaret içeren kin ve nefretini kusanların fırsata çevirdikleri bir an. Gören Atatürk'ü andıklarını, yokluğuna üzüldüklerini ve yaptıklarını saygıyla yâd ettiklerini sanar. Ancak hiç bir alakaları yok bununla.

Ülkeyi öz benliğinden koparmak ve emrinde oldukları malum yabancılara yar kılmak için bu vatanı yapmadıkları hainlik kalmadı. Ülkenin ekonomisinden, kültüründen, eğitim sisteminden her ne varsa bozup, deformasyona uğratmadıkları bir alan yok.

Bu sinsi, gaddar ve acımasız tuzaklarından defalarca geçen millet, kendini kurtarmaya çok yakın olduğu bir fırsatı yaratmış ikbaline. Ona fena kuduruyorlar. Kendinden geçip saçmalık ötesi davranışlarla bu gidişatı bozmaya uğraşıyorlar.

Bunun için yapmadıkları hainlik kalmadı. En basiti sayılabilecek olan Ülkeyi ve kurumlarını yabancılara şikâyetten, ülkenin milli güvenlik sırlarını deşifre etmeye, yabancı orduların ülkeye müdahalesine davetten, terör örgütleri ile aynı doğrultuda hareket etmeye, darbe kışkırtıcılığından, suikast dileklerine kadar inanılmaz karanlık ve iğrenç yollara saparak, kendilerinden geçtiler.

Dünyanın her yanını sarmış İngiliz kraliçesine hürmette yarışanlar, bu dünyadan yüzyıllar önce göçmüş kendi Sultanlarına hala düşmanlıkla nefret saçmaktalar.

Atatürk'ün bir 10 Kasım sabahı, bu pisliklerden kurtulmuş, kendi ayakları üzerinde milleti ile bir olmuş güçlü ve kudretli Barış içinde yaşayan ve etrafına Barış dağıtan bir ülkede, layığı ile anılmasını temenni ederken; Kendisine Allah'tan (c.c) rahmet diler, bu ülke ve millet için yaptığı güzel şeyler için şükranlarımızı sunarız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder