10 Ekim 2015 tarihi Türkiye
Cumhuriyeti için unutulmaz bir an olarak kalacak. Terörü kullanarak ülkemize,
devletimize, devletimizi yönetenlere karşı verilmiş bir mesaj ve yön çabasıdır.
Kim ne derse desin, nasıl kınarsa
kınasın bunu yapanlar herkesten çok bağırıp, teröre lanet okuyanlardır.
Çok uzaklarda bu olayın
sorumlularını aramaya gerek yoktur. Bu saldırının sahipleri saldırı sonrası
çeşitli alanlarda kendilerini ele vermiş çığırtkanlarıdır.
Suçlu tahlillerinde en öne çıkan
tespitlerden biri mutlaka olay mahalline tekrar gittikleridir. Hem de herkesten
önce......
Suçlu tahlillerinde en öne çıkan
tespitlerden biri acının en yakınlarından daha fazla ızdırap duyup aşırı
empatik davranmaları ve acı sahiplerine aşırı yaklaşıp onların yanında görüntü
vermeleridir.
Suçlu tahlillerinde en öne çıkan
tespitlerden biri suçu saha araştırmadan, adli ve kamuoyu nezdinde yanıltıcı
yönlendirmeler yapmaları, hedef saptırmaları ve suçu işleyeni biliyormuşçasına
açık veya üstü örtülü imalarda bulunmalarıdır.
Suçlu tahlillerinde en öne çıkan
tespitlerden biri suçun araştırılıp, suçlu veya suçluların bulunmasını için
çalışma yapacak kolluk kuvvetleri ve adli birimlerin çalışmalarını
engelledikleri hatta olay mahalline ulaşmalarını engelledikleridir.
Bu olayın ve 7 haziran öncesi
yaşanan benzeri olayları, hatta bir gazetenin kıytırık bir kapısı ile, 10
saniyelik bir darbe yiyen sakallı çığırtkanına yapılan olaylarda aynı amaca
yönelik alçak ve adı konamayacak hainlikte planlanmış organize saldırırlardır.
Bu olayın tamamında daha olayın
sıcaklığı geçmeden, daha toz bulutları çökmeden hep aynı kişi ve çevreler
heppppp bir ağızdan Cumhurbaşkanını ve dolaylı olarak ta hükümeti hedefe koyup
zan altına almaktadırlar.
Bu çevrenin tek amacı Erdoğan'ı
devirmek; İmkansız olduğundan gücünü azaltıp etkisiz hale getirmektir. Bunun
için tek çareleri zayıf bir iktidarın başa gelmesidir. Yani koalisyon onların
tek çaresizdir.
Tüm bu olayların seçim zamanına
gelmesinin, insanların bombaların hedefine konmasının tek nedeni bu gayedir. Bu
olayların doğrudan veya dolaylı sorumluları da kendilerini olaylar sonrası
ortaya koyan çığırtkanlar, ağlayanlar ve olayların faili olarak hedef
gösterenlerdir.
Bu tuzağı bozmanın, bu kanlı
oyunu kuranların başına yıkmanın tek çaresi, çok güçlü bir hükümet ve çok güçlü
bir devlet iradesidir. Bu konuda biz vatandaşların yapacak tek çaresi sandıkta
bir oyumuzu devletin bekasına çakılacak temel çivisi gibi düşünüp, en sağlam
ihtimale, en güçlü iradeye teslim etmektir.
İktidara, devlete meydan
okuyanlara en güzel cevap sandıktan çıkacak çok güçlü bir iktidar mesajıdır.
Onun için 1 Kasım 2015 Türkiye Cumhuriyeti’nin şahlanış tarihi olabilir.
Her şeyi bir kenara koyup
devletimize sım sıkı sarılıp, terör ile devleti zaafa uğratıp, gücünü sarsmaya
çalışan hainlere imkân tanımamalıyız. Bu birlik ve bu sağlam irade ile bu
millet yeniden şaha kalkabilir ve eski ihtişamlı günlere selam durabilir
yeniden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder