Amy Winehouse hayatımıza
girdiği hız ile çıkması aynı oldu. Bu hız onu ölüme götürdü. Müzik endüstrisi
onun canına kast etti. Bir insan, bir can olarak değil, onu nakte çevrilecek
bir meta olarak gördü. Vahşi düzende parçalandı, dağıldı, toparlanmak, ayakta
kalmak bu hıza uyabilmek için çareyi uyuşturucuda buldu. Aslında bu bi çare
değil, bu bi zehirdi, yok oluş için.
Geçen haftalarda bu
endüstri hakkında çarpıcı bir açıklamayı Sinead O’Connor yaptı. Amy gibi
büyüleyici bir yeteneği bile olmayan 20 yaşındaki Mliley Cyrus’un kaba ve
kuralsız bir şekilde cinsel obje olarak sunulmasına tepki olarak ve onun
korunmasına yönelik yazdığı açık sözlü mektubunda “Bu endüstrinin seni fahişe
yapmasına izin verme” diyor. Evet demek ki bu endüstrinin günümüzde böyle bir
işlevi de varmış!
Sinead O'Connor
"Sen yeterince yeteneklisin. Müzik endüstrisinin senden bir hayat kadını
yaratmasına izin vermeye mecbur değilsin. Bu insanlar senin soyunarak ya da bir
çekici yalayarak daha cool görüneceğine inandırıyor olabilirler. Müzik
endüstrisinin seni bir fahişeye çevirmesine izin verme. Seni bu tür yollara
yönlendirenler 'bedenini satarak kazandıkları paralarla satın aldıkları
yatlarında güneşlenirken sen birden kendini yapayalnız bulabilirsin"
Sıklıkla manşetlerde
Rihanna'yı görüyoruz. Aslında ses, görüntü ve dans olarak müzik alanında
etkileyici bir yeteneği var. Ancak o da Amy'de olduğu gibi ağzından salyalar
akan bir akbaba sürüsü tarafından hızla tüketilmekte. Bu sürü çeşitli kılık
kıyafet altında kimi menajer kimi danışman, kimi stil kimi imaj danışmanı, kimi
yapımcı derken liste uzayıp gidiyor. En zararlısı da sevgili olarak hayatlarına
katılanlar ki bunların darbeleri ölümcül sonuçlara varıyor.
Bu gidişle bir müdahale
bir farkına varış bir yol değişikliği olmazsa korkarım ki Rihanna'nın da sonu
Amy gibi olacak. Ve hiç kimse bu işten, bu cinayetten sorumlu tutulmayacak. Uyuşturucu,
alkol denilerek cinayet anonim bir hal alacak.
Katiller O'Connor'un
tabiri ile "kazandıkları paralarla satın aldıkları yatlarında
güneşlenirken" hiç kimse yaptıklarının hesabını sormayacak.
Onlara göre de suçlu
bizler, yani tüketicileriz. Çünkü bu insan hayatını ve onurunu hiçe sayan müzik
dışı talepler bizden gelmekte ve onlarda bunları karşılamak için canla başla
çalışmaktadırlar. Kesinlikle para hırsından oluşan kudurganlıklarının bir
sonucu değil bu cinayetler.
(ilk yayın tarihi:10.10.2013 16:16:25)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder