10 Eylül 2015

Devlet Varsa Millet Bir Olur

Çok karanlık, çok can yakıcı günlerden geçiyoruz. Bu kalleş günleri geride bırakıp, arkaya baktığımızda ya yanılsamaların kayıp olduğu, bir arada kenetlenmiş müreffeh, güçlü bir ülke göreceğiz, ya da harabeye dönmüş bir virane.

Bu karanlıkta, bu siste, bu pusuda bizim deniz fenerimiz devlet olmalıdır. Kendi can derdimize, kendi hislerimize yenik düşmeden devlete sarılmalı, onu ayakta tutmalıyız.

Devlet milletin bir halidir. Ve bu bir hali ile devlet güç bulup, millete kol kanat olur. Devlet olmayan yerde her türlü kötülük hayat bulur. Bunu en güzel anlatan bir yazı Habertürk'te Muhsin Kızılkaya'nın kaleminden dökülmüş ekranlara.

"Bu ülke çok genç bir ülke.
Hiç iç savaş yaşamadı.
Gençliğine kıymayalım.

Savaşların en beteridir çünkü iç savaş.
Allah hiçbir millete yaşatmasın.

İç savaş yaşayan Amerikalılar, İspanyollar, Yunanlılar, aradan geçen uzun yıllara rağmen hâlâ kendilerine gelmiş değil; yaz yaz bitiremiyorlar, hâlâ günah çıkarıyorlar.

İç savaşın en kötü yanı, sağ kalanların artık birbirinin yüzüne bakamaz hale gelmesidir. Nasıl baksın ki, kardeşini doğramıştır kör testereyle.

İç savaş mertliğin bittiği, namertliğin başladığı yerdir.
İç savaş yiğitliğin yerin dibine girdiği, korkaklığın ayyuka çıktığı yerdir.

İç savaş namerdin iktidarıdır, dostluğun, kardeşliğin baltayla, kamayla, palayla doğranmasıdır.

İç savaşta ırz pazara çıkar, namus biter, şeref kaybolur gider. İnsana ait ne varsa ortadan kalkar; insan en ilkel, en çıplak, en vahşi haline döner.

İç savaşta din, ilim, kitap rafa kalkar. O andan itibaren bütün insani değerlerinden, tarih boyunca edindiği bütün iyi hasletlerinden uzaklaşan vahşi bir insan sürüsü, iktidarı ele alır, her şeye hükmeder.

İç savaşta insan kendi akrabalarının kanına ekmek doğrar.

Allah bizden uzak tutsun, Allah bu rüzgârı semalarımızda dolaştırmasın."

Evet Herkesin devlet olmaya karar verip, devlet gücünü parçalaması ve doğruyu, birliği gösteren fenerini yitirmesi bizi böyle korkunç bir dünyaya sürükler. Bu fırtına, bu kin dolu, nefret dolu çatışma geriye koca bir hiçlik ve anlamsızlık bırakır.

Bizler tanımı zor yapılır bağlar ile içi içe geçmiş kardeşten öte bir hukuka sahip milletiz. Hepimiz bir şekilde gelin olmuş, damat olmuş, dede olmuş, dayı olmuş kaynaşmışız. Bir yanımız doğu ise bir yanımız batıdır.

Canımızı yakan bir birimiz değildir. Bu acının sebebi, bu yaranın deşeni bizden değildir. Bizi bize kör eden ve düşman bellemeye çalışan, görünmez, soğukkanlı ve planlı çalışan yaban ellerdir.

Bu karanlık dehlizlerde birbirimize sıkı sıkıya sarılmalı ve aydınlığa bu güç ile bu birlik ile varmalıyız. Yoksa karanlıkta bilmediğimiz düşmanlara kör gözlerimiz, yanan canlarımız ile hançerleri sallar kendi bağırlarımızı deşeriz.

Bırakalım Devletimizi bu karanlığı def etsin, Bırakalım devletimiz bu karanlığı getirenleri dize getirsin. Biz millet olalım, devlet devlet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder