İlkeler, ilkesizlikler
konusunda bir araştırma yaparken çeşitli meslek gruplarının meslek ilkelerine
ait kendilerince belirlenmiş, bağlayıcı kurallarına rast geldim.
Bunlardan en çok
şaşırdığım Tıp ve Basın meslek ilkeleri oldu. Koyulan kurallar ile uygulamada
bu kadar çarpıklıklar olması, kendi koydukları kuralları çiğnemede, hiçe
saymada bu kadar hoyrat olmaları sarstı beni.
Hayır madem bu kurallar
size ters, yaptıklarınıza bir engel, değiştirin o zaman. Kendi kendiniz
belirleyip tersini yapmanın, çiğnemenin ne manası var.
Basın yayın konseyin
sitesinden aldığımız “Basın Meslek İlkeleri” ni aşağıdaki ilginize sunmak
istiyoruz. İnanın bu kuralların tek bir tanesine bile adam gibi uyan veya
çiğnendiğinde karşı duran bir meslek erbabı bulmamız çok zor. Varsa da onların
sesi duyulmayacak uzaklarda.
Bu meslek ilkelerini
okurken beni şaşırtan şey, kişilerin kendi ilkelerini çiğnerken gösterdikleri
üstün kandırma yetenekleri oldu. Öyle ki her biri, başta kendini ikna etmek
üzere ustaca kılıflar hazırlama maharetine sahipler.
Zaten bize ilk öğretilen
ve pişkinlikle de dillendirilen, en önemli genel kabul görmüş kural nedir?
KURALLAR ÇİĞNEMEK İÇİN
VARDIR!
Bi de bunu deyip
ardından pis pis sırıtmazlar mı? O an insan hakları temel ilkelerinden olan
yaşama hakkını gasp edesim gelir. Çünkü bu pişkinliğin bedelini resimde
görmenizi umut ettiğim gibi insanlık ödediğinden.
BASIN KONSEYİ’NDEN
İletişim Özgürlüğünü
ülkemizde insanca yaşamanın, saydam bir yönetime kavuşmanın ve demokratik
sistemin temel koşulu sayan biz gazeteciler;
SÖZ vererek;
İletişim Özgürlüğünü,
Halkın Gerçekleri Öğrenme Hakkı‘nın bir aracı sayarak;
Gazetecilikte temel
işlevin, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan kamuoyuna yansıtmak olduğunu göz
önünde tutarak;
Basın Konseyi‘nin kendi
çalışmaları üzerinde hiçbir dış müdahaleye izin vermeme kararlılığını
vurgulayarak;
Yukarıdaki bölümü de
içeren Basın Meslek İlkeleri‘ne uymayı, sözünü ettiğimiz temel inançlarımızın
bir gereği saydığımızı, kamuoyu önünde açıklarız.
BASIN MESLEK İLKELERİ
1.Yayınlarda hiç kimse;
ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları
nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz.
2.Düşünce, vicdan ve
ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile
kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapılamaz.
3.Kamusal bir görev olan
gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez.
4. Kişileri ve
kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya
iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
5.Kişilerin özel yaşamı,
kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz.
6. Soruşturulması
gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya
doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.
7.Saklı kalması kaydıyla
verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayınlanamaz.
8.Bir basın organının
dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği
ürün, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna
sunulamaz. Ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen
gösterilir.
9.Suçlu olduğu yargı
kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilan edilemez.
10.Yasaların suç saydığı
eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye
atfedilemez.
11.Gazeteci,
kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal ekonomik
vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.
12.Gazeteci görevini,
taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan
sakınır.
13.Şiddet ve zorbalığı
özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır.
14.İlan ve reklam
niteliğindeki yayınların bu nitelikleri, tereddüde yer bırakmayacak şekilde
belirtilir.
15.Yayın tarihi için
konan zaman kaydına saygı gösterilir.
16.Basın organları,
yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.
Kim bilir, belki bir gün
meslek erbapları kendi özgür iradeleri ile belirleyip, uymak için namusları ve
şerefleri üzerine SÖZ verdikleri kurallara uyduklarında "Memlekete
Bahar" gelir.
Kim bilir, gerçeği
görmezden gelme, manipüle etme, yalanı ustalıkla ifa etme yerine gerçeği göze
sokan, irdeleyip yayan, yalanı doğruya köle kılan kalemler olduğunda güller
açar baharla dallarımızda.
(ilk yayın tarihi:22.03.2014 12:39:24)
(ilk yayın tarihi:22.03.2014 12:39:24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder