8 Temmuz 2015

Pulitzer Ödüllü Fotoğraflarla İnsanlığın Vahşet Yolculuğu

Pulitzer ödüllü resimler dönem dönem karşımıza çıkar. Kimi sadece resim kimi ise etkileyici/sarsıcı hikâyeleri ile. Bu sefer ne sebep oldu, bilmiyoruz, biraz daha ayrıntılı incelemek istedik, bu ödüle konu olan resimleri. Aman Allah'ım! Bu nasıl bir vahşet!

Resimlerin ortak noktası İNSAN VAHŞETİ... Kısaca özetlenirse insan vahşetinin tarihsel yolculuğu diyebiliriz. Nasıl kendimizden geçip birbirimizi, sabileri, doğayı ve insanlığı boğazlamış, yok etmiş, katletmişiz. Damarlarımızda nasıl bir NEFRET İKRİSİ dolaşıyorsa bilinmez, böyle bir vahşet farklı âlemlerde inanın mümkün değil.

Kim bunun sorumlusu? Kim bizi insanlıktan çıkarıp birbirimize katlettiren, vahşice ve akıl almaz bir gözü dönmüşlükle. Niye resimlerin çoğunluğunda çocuklar, garibanlar, savunmasızlar ve askerler var?

Nerede buna mani olacak KODAMANLAR....? Koyu mümtaz elbiseleri, kalıbı bozulmuş kocaman bedenleri, asık mahkeme duvarı suratları ile neden mani olmazlar bu vahşetlere, konforlu taş binalarında. El sıkışmaktan, resim çektirmekten, atıp tutup, tehditler savurmaktan başka ne işe yararlar.

Bizleri böyle zehirleyen ve birbirine katlettiren ne? Buna karşı medya, basın, âlimler, bilginler ne yaparlar? Ortak mıdırlar? Suskun mudurlar? Mağdur mudurlar? Ya bizler! Böylesine birbirimize kırdırılıp, kodamanlara eğlence/iş olurken neden gözümüzü döndürüp nefretimizi birbirimize sunarız? Bize bunu yaptıran nedir?

Her zaman herkesin bir bahanesi ve haklı bir gerekçesi yok mudur, zamanın her anında bu kadar vahşi ve bu kadar insanlık dışı işler için. Sonuçta kim kazanlı çıkıyor bu işten ve sonuçta kim hiç bir zaman bedel ödemeden uzak kalabiliyor bu katliamlardan.

Resimler bakın ve düşünün lütfen! Bu kadarı fazla değil mi? İnsanlığa! Kayıp ettiğimiz ve içimizdeki zehirli nefrete teslim ettiğimiz İnsanlık.....






Fotoğrafçı Anthony Roberts Hollywood'da bir otoparkta yürürken bir kadının çığlıklarını duyuyor ve olay yerine ulaştığında dehşet verici bir manzara ile karşılaşıyor. Etkisiz hale getirdiği kadını vahşice döven bir adam etraftakilerin engelleme çalışmalarına kulak asmıyor. Can havli ile bağıran kadının çığlıkları güvenlik görevlisinin adamın kafasına bir kurşun sıkması ile son buluyor. Fotoğraf güvenlik görevlisi silahını ateşlemeden hemen önce çekilmiş.
Anthony Roberts, 1973








1941 yılında, Detroit Ford Otomobil Fabrikası işçileri greve gitti. İstekleri daha iyi çalışma koşulları ve daha yüksek ücretlerdi. Fotoğrafta işçilerin araya giren bir grev kırıcıyı dövdüklerini görüyoruz. Fotoğrafçıdan öğrendiğimiz kadarı ile dayak kısa sürmüş ve işçiler greve devam etmişler.
Milton Brooks, 1941
















1951'de Max Desfour'a Pulitzer kazandıran fotoğraf. Komünist Çin istilası sonrası Kuzey Kore'nin Pyongyang kentinden, yıkık köprünün kalıntılarını kullanarak kaçmaya çalışan insanlar










Horst Faas tarafından 19 Mart 1964'de çekilen bu fotoğraf, kendisine 1965'de Pulitzer kazandırmış. Vietnamlı bir çiftçi, ölü çocuğunun bedenini, onun ölümünden sorumlu olan Güney Vietnam askerlerine gösterirken






1976 yılında Neal Ulevich tarafından çekilen fotoğraf 1977'de Pulitzer kazandı. Bangok'daki Thammasat Üniversitesi'nin bahçesinde asılmış bir üniversite öğrencisi görülüyor. Öğrenciler, eski asker olan devlet başkanı aleyhine gösteri yapınca, polis böyle bir şiddetle karşılık vermiş









Üsteki resim, 2004 yılında çekilen bu fotoğrafın da içinde bulunduğu 20 fotoğraflık portfolyo, Muhammed Muheisen'e sonraki yıl Pulitzer kazandırdı. Bağdad'da yanan bir Humvee üstündeki Iraklı...









Bu zehirli kaynak kurumadan kendi kendini çoğaltıyor. Nefretin, şiddetin sürekliliği sağlanıyor! Rodrigo Abd tarafından çekilen ve 2013 yılı ödül alan resimlerinden biri.










Rodrigo Abd tarafından çekilen bu fotoğrafta, Suriye’de babası keskin nişancılar tarafından öldürülen bir çocuğun gözyaşları var. 2013 yılı.










Yine Suriye! Bu sefer gözyaşları bir evlat için... Babalar için en kötü şey ÇARESİZLİKTİR.....  Javier Manzano ,2013 Yılı


BU KADAR YETER Mİ? Yetmedi! Yetmeyecek! Tarih insanın vahşiliğine yenik düşerek akıp gidecek.....Kimine kahramanlık, kimine kurtuluş, kimine direniş, kimine facia diyerek yüzlerce kılıf, binlerce isim altında bu vahşet sürecek. Kimimiz taraf olup, kimimiz susup, kimimiz ise yokmuş gibi davranıp katkı sağlayacağız.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder