Pulitzer ödüllü resimler dönem
dönem karşımıza çıkar. Kimi sadece resim kimi ise etkileyici/sarsıcı hikâyeleri
ile. Bu sefer ne sebep oldu, bilmiyoruz, biraz daha ayrıntılı incelemek
istedik, bu ödüle konu olan resimleri. Aman Allah'ım! Bu nasıl bir vahşet!
Resimlerin ortak noktası İNSAN
VAHŞETİ... Kısaca özetlenirse insan vahşetinin tarihsel yolculuğu diyebiliriz.
Nasıl kendimizden geçip birbirimizi, sabileri, doğayı ve insanlığı boğazlamış,
yok etmiş, katletmişiz. Damarlarımızda nasıl bir NEFRET İKRİSİ dolaşıyorsa
bilinmez, böyle bir vahşet farklı âlemlerde inanın mümkün değil.
Kim bunun sorumlusu? Kim bizi
insanlıktan çıkarıp birbirimize katlettiren, vahşice ve akıl almaz bir gözü
dönmüşlükle. Niye resimlerin çoğunluğunda çocuklar, garibanlar, savunmasızlar
ve askerler var?
Nerede buna mani olacak
KODAMANLAR....? Koyu mümtaz elbiseleri, kalıbı bozulmuş kocaman bedenleri, asık
mahkeme duvarı suratları ile neden mani olmazlar bu vahşetlere, konforlu taş
binalarında. El sıkışmaktan, resim çektirmekten, atıp tutup, tehditler
savurmaktan başka ne işe yararlar.
Bizleri böyle zehirleyen ve
birbirine katlettiren ne? Buna karşı medya, basın, âlimler, bilginler ne
yaparlar? Ortak mıdırlar? Suskun mudurlar? Mağdur mudurlar? Ya bizler!
Böylesine birbirimize kırdırılıp, kodamanlara eğlence/iş olurken neden gözümüzü
döndürüp nefretimizi birbirimize sunarız? Bize bunu yaptıran nedir?
Her zaman herkesin bir bahanesi
ve haklı bir gerekçesi yok mudur, zamanın her anında bu kadar vahşi ve bu kadar
insanlık dışı işler için. Sonuçta kim kazanlı çıkıyor bu işten ve sonuçta kim
hiç bir zaman bedel ödemeden uzak kalabiliyor bu katliamlardan.
Resimler bakın ve düşünün lütfen!
Bu kadarı fazla değil mi? İnsanlığa! Kayıp ettiğimiz ve içimizdeki zehirli
nefrete teslim ettiğimiz İnsanlık.....
Fotoğrafçı Anthony Roberts
Hollywood'da bir otoparkta yürürken bir kadının çığlıklarını duyuyor ve olay
yerine ulaştığında dehşet verici bir manzara ile karşılaşıyor. Etkisiz hale
getirdiği kadını vahşice döven bir adam etraftakilerin engelleme çalışmalarına
kulak asmıyor. Can havli ile bağıran kadının çığlıkları güvenlik görevlisinin
adamın kafasına bir kurşun sıkması ile son buluyor. Fotoğraf güvenlik görevlisi
silahını ateşlemeden hemen önce çekilmiş.
Anthony Roberts, 1973
1941 yılında, Detroit Ford Otomobil
Fabrikası işçileri greve gitti. İstekleri daha iyi çalışma koşulları ve daha
yüksek ücretlerdi. Fotoğrafta işçilerin araya giren bir grev kırıcıyı
dövdüklerini görüyoruz. Fotoğrafçıdan öğrendiğimiz kadarı ile dayak kısa sürmüş
ve işçiler greve devam etmişler.
Milton Brooks, 1941
1951'de Max Desfour'a Pulitzer
kazandıran fotoğraf. Komünist Çin istilası sonrası Kuzey Kore'nin Pyongyang
kentinden, yıkık köprünün kalıntılarını kullanarak kaçmaya çalışan insanlar
Horst Faas tarafından 19 Mart
1964'de çekilen bu fotoğraf, kendisine 1965'de Pulitzer kazandırmış. Vietnamlı
bir çiftçi, ölü çocuğunun bedenini, onun ölümünden sorumlu olan Güney Vietnam
askerlerine gösterirken
1976 yılında Neal Ulevich
tarafından çekilen fotoğraf 1977'de Pulitzer kazandı. Bangok'daki Thammasat
Üniversitesi'nin bahçesinde asılmış bir üniversite öğrencisi görülüyor.
Öğrenciler, eski asker olan devlet başkanı aleyhine gösteri yapınca, polis
böyle bir şiddetle karşılık vermiş
Üsteki resim, 2004 yılında
çekilen bu fotoğrafın da içinde bulunduğu 20 fotoğraflık portfolyo, Muhammed
Muheisen'e sonraki yıl Pulitzer kazandırdı. Bağdad'da yanan bir Humvee
üstündeki Iraklı...
Bu zehirli kaynak kurumadan kendi kendini çoğaltıyor. Nefretin, şiddetin sürekliliği sağlanıyor! Rodrigo Abd tarafından çekilen ve 2013 yılı ödül alan resimlerinden biri.
Rodrigo Abd tarafından çekilen bu fotoğrafta, Suriye’de babası keskin
nişancılar tarafından öldürülen bir çocuğun gözyaşları var. 2013 yılı.
Yine Suriye! Bu sefer
gözyaşları bir evlat için... Babalar için en kötü şey ÇARESİZLİKTİR..... Javier Manzano ,2013
Yılı
BU KADAR YETER Mİ? Yetmedi! Yetmeyecek! Tarih insanın vahşiliğine yenik düşerek akıp gidecek.....Kimine kahramanlık, kimine kurtuluş, kimine direniş, kimine facia diyerek yüzlerce kılıf, binlerce isim altında bu vahşet sürecek. Kimimiz taraf olup, kimimiz susup, kimimiz ise yokmuş gibi davranıp katkı sağlayacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder