12 Temmuz 2015

İstersem gecekonduda yaşarım, istersem rezidansta

Seçimlerin bittiği bir ayı geçti. Meclis başkanlığı seçimi, koalisyon ihtimalleri, Deniz Baykal ve MHP’nin tercihleri seçim sonrası gündemimizi meşgul eden en yoğun konulardı.

Tüm bu siyasi gündem içinde bir isim vardı ki kendine has bir iz bıraktı kısacık zaman içinde. Geçmiş birkaç yıl içinde parlamaya başlayan yıldızı, meclis çatısı altında yaptığı görsel şovla süslenmiş şık yemini ile taçlandı.

Ancak bu arena başka alanlara hiç benzemez. Bir siyaset duayenine göre “24 saat siyaset için çok uzun bir süredir” dediği tarifte bir ay bir ömre bedel olabilir.

Nitekim bu kural en acı şekli ile siyasetimizin hızla yükselen ve parlayan yeni yıldızı içinde değişmedi. Bir gün önceki medyatik yemini ile estirdiği pozitif duygular bir gün sonra ise “Rezidans Skandalı” ile yerini BUZ gibi bir havaya bıraktı.

Dikkatimizi çeken iyi günde bu yıldız siyasetçiyi manşetlere taşıyanlar, hava birden BUZ kesince ortadan kayıp oldular. Sanki böyle biri hiç yokmuş gibi davranmaya başladılar.

Ama yıldız öyle bir parlamıştı ki, Rezidanslar öyle bir yükselmişti ki, hava birden bire öyle bir BUZ kesmişti ki farkında olmamak imkânsızdı.

İşte siyaset böyle nankör bir meslek. İyi günde yanında olanlar kötü anında kayıp olurlar. Böyle zamanla da iş başa düşer, tek başına mücadele edersin kurtuluşa varmak için. Şanslı isen birkaç eş dost el verir sana, destek olur bu ince hesaplı kitaplı siyaset girdabında.

Bakıyoruz her konuya müdahil olan bu blogta da konu hakkında hiçbir yazı yok, öne çıkan. Ya REZİDANS konusunda yeterliliği yok blogtakilerin, ya da konudan bi haberler! Yoksa hiçbir güç onları durduramaz, birkaç satır kaleme almak konusunda. Bizde konuya vakıf olmak adına birkaç kaynak taradık, ancak hiçbir sonuca varamadık.

Kişinin beyanı esastır diyerek, sözü kendi twittlerine bıraktık. Önce skandalı bir hatırlayalım, sonrasında mağdurenin sözlerine kulak verelim.

İddialar

Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin CHP'li milletvekili eşi Gamze Akkuş İlgezdi'nin Four Winds Residence'da 3, eşinin projesi olan Buz Residence'da ise 12 daire aldığı ortaya çıktı. Diş hekimi İlgezdi, eşinin kontenjanından Ataşehir Belediyesi'nde görevlendirildi. Sosyal ve Kültür Koordinatörlüğü'nden istifa ettikten sonra CHP'den vekil olarak Meclis'e girdi. Mal varlığı ise herkesi şok etti. 2014'te 5 milyon dolara Göztepe'deki Four Winds Residence'dan 3 lüks daire alan İlgezdi'nin Ataşehir'deki Buz Residence'dan da 12 daire aldığı tespit edildi. Tepkiler gecikmedi. Çünkü belediyede çalışırken 4 bin lira maaş aldığı düşünüldüğünde, İlgezdi ancak 281 yıl çalışıp 5 milyon dolarlık konut sahibi olabilirdi! Gözler, "Değirmenin suyu nereden geliyor" sorusuna çevrildi.

Görüldüğü üzere iddialar çok ciddi ve etkileyici idi. Bu durumda kişilere savunma hakkı vermek ve bu bilgileri kamuoyuna ulaşmasını sağlamak demokrasi ve insan hakları gereği en doğal haktır. Bizde bu anlayış ile bu blogta suçlamaların (bize göre mal mülk sahibi bir suç değildir, yeter ki temini ile ilgili mantıklı açıklamaları yapılabilsin.) muhatabının açıklamalarını vererek takdiri okuyanın algı düzenine bırakıp, yazımızı noktalıyoruz.

Gamze Hanım'ın gelen tepkilere, "Devlet memuruyum" diye cevap verdi. Gamze Hanım devamında "Konut sahibi olmak yasalara aykırı değil" dedi.


Başkan İlgezdi de (Ataşehir belediye başkanı olan eşi) "Daireler benim hesabımdaki paralarla alındı" diyerek eşine destek verdi.

İlgezdi, tepkilerin büyümesi üzerine, sonunda daha kapsamlı bir açıklama yapmaya karar verdi. Twitter'daki rezidans savunmaları aşağıdaki gibi;

"İstanbul'da artık standart hale gelen milyonlarca rezidans daireden birinde oturmamı nasıl rüşvetle açıklarsınız. Ben mali hesapları ortada olan bir bireyim. İstersem gecekonduda yaşarım, istersem rezidansta. Buna hiç kimsenin dil uzatmaya hakkı yoktur. Daireleri ne zaman ve ne kadara aldığım da şayet gerekirse gerekli mercilere sunulur. Şu an benden başka kimsenin bilmesine gerek yok"

Gamzi İlgezdi, asıl etkileyici açıklamasını son twitterında yapmış. Tabii caizse nokta atışı, yani 12’den olayı bağlamış (Ne laf etmiş ama!BUZ kestik bir anda):

“Türk Solunun böyle yürekli çocukları var olmaya devam ettikçe sosyal medyada bana iftira atanlar avuçlarını yalayacaklar. Bu linç girişiminde gördük ki, onların paralı askeri kadar, Mustafa Kemal’in de yürekli evlatları varmış.”

(ilk yayın tarihi:10.07.2015 13:50:33)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder