Bir hafta içinde Peş
peşe 3 gemi Akdeniz’de battı. Sıra ile 400 - 700 - 300 civarı kişi kayboldu
şeklinde haber bültenlerinden geçti gitti.
Kurtarma diye kameralara
yansıyan ve çoğunluğu kıt kaynaklar ile gönüllülük esası ile yapılan çabalarda
ekranlara battaniyelere sarılı ve gözlerine yapışmış kalmış korku ve çaresizlik
içindeki kurbanlar yansıdı. Kimi yaşlı, kiminin kucağında bebeler, kimi hasta
yada sakat birbirinden çaresiz ve korkmuş canlar.... Kimsenin aklına kayıp
olarak adlandırılan binlerce kişinin akıbetleri gelmiyor bile.
Denizlere bu kadar
sayıda atık madde dökülse ortalığı ayağa kaldıracak olan kurumlardan ses yok!
Demek oluyor ki insan cansız insan bedenleri denizleri kirletmiyor.
En duyarlı diye geçinen
basın yayın organları, Şovlarla dünyayı kurtardığını sanmamızı isteyen çevre
örgütleri, Hangi tür milletlerden birleştiği ve hangi tür milletlere faydası
olduğu bilinmeyen BM sadece olayın kayıtlara geçmesinden ve bir kaç satır bilgi
notu ile bu kazaları kapatıyorlar.
Bilmem kimin kocaman
poposu, bilmem kimin milyon dolarlık arabaları ya da bilmem kaçıncı kraliçenin
dükünün anne karnında can bulan ceninleri kadar yer tutmuyorlar gündemlerde bu
kurbanlar.
Çünkü ekonomik değerleri
yok (kaçakçıların kazançları dışında), reytingleri yok ve diploması de bir
karşılıkları, pazarlığa, şantaja değecek ağırlıkları yok.
Onlar bu dünyanın
değersizleri, fazlalıkları..... Belki de yaşadıkları topraklardan bilinçli
olarak sökülüp, topluca Akdeniz’in karanlık sularına dökülüyorlar.
Nijerya'da kaçırılan 200
kız için ABD başkanının eşi bile ortalığı ayağa kaldırırken, bilmem ne
hastalığı için kafalarından aşağı kova kova buzları dökerlerken göz göre göre
bir hafta içinde Akdeniz’e gömülen 1400'den fazla kişi için hiç kimse bir şey
yapmıyor. Kendiliklerinden bile!!!!
Bir kez daha anlaşılıyor
ki her ne konuda bir şeyler gündeme gelip, kampanyalara, krizlere ve
gösterilere, hatta savaşlara konu oluyorsa kesinlikle görünen insanı kaygılarla
değil tamamen çıkara dayalı nedenler ile olmaktadır. Kamuoyu sadece çeşitli
şovlarla, yalanlarla buna destek olması için dolduruşa getiriliyor.
Ve bu şovları yapanların
içinde gram insanlık, gram vicdan olmadığından, binlerce kişinin Akdeniz'deki
katledişlerine sesiz/duyarsız kalmaları mümkün olabiliyor.
Hani ülkemizde de maden
kazaları, Nükleer santral kurulmaları, Hidroelektrik projeleri ve pek çok
azınlık hakları konusunu gündeme getirenler niye bu konuda suskunlar.... Ya da
1915'lerde yaşanmış olaylar için ne yapacağını nasıl destek olacağını
şaşıranlar nasılda gözlerinin önündeki katliamlara kör kalabiliyorlar. Nasıl
mı? Çünkü bu konu ile birilerine zarar veremeyecekler, birilerinden
nemalanmayacaklar da ondan. Tek motive edici şey birilerine zara vermek veya birilerinden
fayda sağlamak. Onun dışındaki her şeyleri yalan......
Bakın görün Medyaya
Kimin poposu daha değerli, daha gösterişli ve şehvetli.... Kiminse hayatı
değersiz ve sahipsiz....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder