3 Kasım 2014

4.Yıldız saçmalığı karanlığa götürüyor...

Dün akşam her zaman ki gibi sıradan ve hiç bir anlamı olmayan bir derbi oynandı. Sahadaki takımlar arasındaki fark siyah ile beyaz kadar netti. Bir tarafta başarı için, kazanmak için her şeyi mubah gören bir anlayış ile; Önce ilkeler, önce insanlık, önce centilmenlik diyen bir anlayış vardı.

Bir tarafın gözünü ve ruhunu dördüncü yıldızın saçma sapan ışığı karartmışken, bir tarafın içinde futbola dair güzellikleri canlandırmak isteyen küçük kıvılcımlar parlamaya çalışıyordu. Kendi yağı ile kavrulan, geçmiş bonkör ve beceriksiz yönetimlerin enkazınından güzel bir yapı ortaya çıkarmaya çalışan, güzel ruhlu bir ekip ile kendini dev aynasında gören, bütün başarıları kendinden bilen ve kendi hırsları uğruna bir kalemde her şeyi silebilen karanlık bir ruh vardı sahada.
Kayıp etmenin eşiğine gelmiş ve kendisini esir alan yeni takıntısı 4. yıldız adına gözünü hepten karartmış taraf, bu karanlık yüzü ile 3 puanı aldı. Sadece o kadar. Karanlık bir 3 puan.

Hâlbuki futboldan soğuyan ve kaçan büyük bir kesim, taraftarı olsun olmasın Beşiktaş ile tekrardan keyif almaya başlamıştı. Her maç sonrası kazanılsa da kayıp edilse de yüzlerde bir heyecan ve keyif oluyordu. Beşiktaş'ı anlatan yorumculardan destekleyen taraftarına kadar herkesin yüzünde bir ışık parlıyor, sesinde bir kıvılcım çıkıyordu içimizi ısıtan.

Bu yıl kendi gibi, dördüncü yıldız uğruna tüm sezonu tutsak eden ve beceriksiz bir yönetimle bu savaşta tekleyen Sarının diğer yanı kırmızı geri düştüğünden, ciddi bir rakip olma potansiyelini ve karanlık saldırıların hedefi olma bahtsızlığını yitirdiğinden; Sarının lacivert yanının saldırılarındaki tek hedef futbolumuzun aydınlık yüzü Beşiktaş oldu. Öyle bir göz dönmesi, öyle bir 4. yıldız sevdası ki bu, daha düne kadar dost ve kardeş denilen takım sadece bir 3 puan uğruna en yakışıksız bir biçimde saldırı oklarına hedef oluyordu.

Futbol sadece başarı üzerine kurulu olduğunda ve bu uğurda kontrolsüz ve aşırı kabarık egolara teslim edildiğinde bizim ligimiz gibi tatsız, tuzsuz ve ruhsuz bir lige döner. Şiddeti, şikeyi, tehdidi ve hakemlere her türlü tesiri öne çıkaran bir ligde; Heyecanı, ruhu, güzelliği ve gerçek taraftarı kayıp ederiz.

Unutmayalım gök kubbede milyonlarca yıldız bulunmakta. Bunlardan sadece bir kaçı etrafını aydınlatmakta ve binlerce yıl kararmadan parıldamaktadır. 4 değil 4000 bin yıldız taksanız içinde ruhu olmadan hiç biri parıldamaz ve izleyenlerin yüzünü aydınlatmaz.

Beşiktaş bunu bugüne kadar yıldızsız da yaptı. Aydınlık için yıldızlara ihtiyaç yoktur. Aydınlık güneş ile olur. Türk futbolunun güneşi Beşiktaş olmuştur. Onun için binlerce yıldız sizlerin olsa da bu güneş söndüğünde sizin yıldızlarınızın hiç bir ışıltısı kalmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder