Dün akşam her zaman ki gibi
sıradan ve hiç bir anlamı olmayan bir derbi oynandı. Sahadaki takımlar
arasındaki fark siyah ile beyaz kadar netti. Bir tarafta başarı için, kazanmak
için her şeyi mubah gören bir anlayış ile; Önce ilkeler, önce insanlık, önce
centilmenlik diyen bir anlayış vardı.
Bir tarafın gözünü ve ruhunu
dördüncü yıldızın saçma sapan ışığı karartmışken, bir tarafın içinde futbola
dair güzellikleri canlandırmak isteyen küçük kıvılcımlar parlamaya çalışıyordu.
Kendi yağı ile kavrulan, geçmiş bonkör ve beceriksiz yönetimlerin enkazınından
güzel bir yapı ortaya çıkarmaya çalışan, güzel ruhlu bir ekip ile kendini dev
aynasında gören, bütün başarıları kendinden bilen ve kendi hırsları uğruna bir
kalemde her şeyi silebilen karanlık bir ruh vardı sahada.
Kayıp etmenin eşiğine gelmiş ve
kendisini esir alan yeni takıntısı 4. yıldız adına gözünü hepten karartmış
taraf, bu karanlık yüzü ile 3 puanı aldı. Sadece o kadar. Karanlık bir 3 puan.
Hâlbuki futboldan soğuyan ve kaçan
büyük bir kesim, taraftarı olsun olmasın Beşiktaş ile tekrardan keyif almaya
başlamıştı. Her maç sonrası kazanılsa da kayıp edilse de yüzlerde bir heyecan
ve keyif oluyordu. Beşiktaş'ı anlatan yorumculardan destekleyen taraftarına
kadar herkesin yüzünde bir ışık parlıyor, sesinde bir kıvılcım çıkıyordu
içimizi ısıtan.
Bu yıl kendi gibi, dördüncü
yıldız uğruna tüm sezonu tutsak eden ve beceriksiz bir yönetimle bu savaşta
tekleyen Sarının diğer yanı kırmızı geri düştüğünden, ciddi bir rakip olma
potansiyelini ve karanlık saldırıların hedefi olma bahtsızlığını yitirdiğinden;
Sarının lacivert yanının saldırılarındaki tek hedef futbolumuzun aydınlık yüzü
Beşiktaş oldu. Öyle bir göz dönmesi, öyle bir 4. yıldız sevdası ki bu, daha
düne kadar dost ve kardeş denilen takım sadece bir 3 puan uğruna en yakışıksız
bir biçimde saldırı oklarına hedef oluyordu.
Futbol sadece başarı üzerine
kurulu olduğunda ve bu uğurda kontrolsüz ve aşırı kabarık egolara teslim
edildiğinde bizim ligimiz gibi tatsız, tuzsuz ve ruhsuz bir lige döner.
Şiddeti, şikeyi, tehdidi ve hakemlere her türlü tesiri öne çıkaran bir ligde;
Heyecanı, ruhu, güzelliği ve gerçek taraftarı kayıp ederiz.
Unutmayalım gök kubbede
milyonlarca yıldız bulunmakta. Bunlardan sadece bir kaçı etrafını aydınlatmakta
ve binlerce yıl kararmadan parıldamaktadır. 4 değil 4000 bin yıldız taksanız
içinde ruhu olmadan hiç biri parıldamaz ve izleyenlerin yüzünü aydınlatmaz.
Beşiktaş bunu bugüne kadar
yıldızsız da yaptı. Aydınlık için yıldızlara ihtiyaç yoktur. Aydınlık güneş ile
olur. Türk futbolunun güneşi Beşiktaş olmuştur. Onun için binlerce yıldız
sizlerin olsa da bu güneş söndüğünde sizin yıldızlarınızın hiç bir ışıltısı
kalmayacaktır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder