22 Temmuz 2014

Venezuela Devlet Başkanı: Yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz

Gazze'de yaşanılan acımasızca katliam karşısında insan yüreği olan herkesin, herşeyi, her önceliği bir kenara bırakıp, en doğal en insani hali ile tepkisini göstermesi gerekir. Bu tepkilerin, ağdalı ifadelerle, resmi ağızlarla, fırsatçılığa çevirip farklı düşünceleri açıklamaya çalışmak yerine, tabiri yerinde ise makyajsız hali ile ortaya çıkması gerekir.

Çünkü ortada paramparça edilmiş ve hala devam eden çocuk bedenleri var. Çünkü Bakanından, milletvekiline, askerinden siviline kadar çocuk ve kadınlara yönelik açıkça ve insanlığa yakışmayan söylemler ve eylemler var. Ve tüm bunlar devlet kimliği altında ve savunma hakkı diye yapılmakta.

Tüm olanlar karşısında hiç bir şey yapamasa bile bir çığlık atan, bir yeter diye bağıran bir grup ile güç ve yetki elinde olan, suskun, kör ve dili bu sabilerin uğradığı zalimce katliam karşısında dönmeyen  yerleşik bir erk var. Nasıl bir diplomasidir, nasıl bir siyasettir! Resmen yol açıyor, cesaret veriyor, hatta teşvik ediyor bu acımasızlığı.

Ve bunu da inanılmaz bir ikiyüzlülük ile gerçekleştiriyor. Kameralar önünde başka, arkasında başka konuşanlar nasılda söz geçirebiliyorlar bu zulüm karşısında benliklerine de böyle acımasızca destek verebiliyorlar bu katliama.

Ülkemizde de belli bir kesim önce bu olanları duymazdan, görmezden gelmeye çalışsa da başaramıyor. Çünkü bu öyle bir acı ki, çığlıklar yüreklerden çıkıp evreni sarıyor. Ama yine de dal kıpırdamıyor bu taş kesilmiş yüreklerde ve tepkilerini, içinde ki nefreti dışa vuracak, vicdanlarının katılığına ayna tutacak ifadeler ile gösterdiklerini sanıyorlar.

Bir kısmı uluslararası ilişkilerden ve ulusal çıkarlardan bahseder; Bir kısmı içlerindeki Müslüman nefretini dışa vurur; Bir kısmının da içinde,  böyle bir zamanda heykel ve çevre duyarlılığı kabarır. Ve hepsi de laf aralarında Müslümanların kötülüğünden ve dolaylı olarak ta hak edilmiş bir hayatı yaşadıklarından bahsederler.

Ve bunların hepsi sokakta aç bir kedi görse, okyanusta bir balina kıyıya vursa,  şehirde bir ağacın dalına kuş pislese hemen harekete geçerler ve dünyayı yerinden ederler.

İşte tüm bunlara en içten şekilde seslenenlerden biride Venezuela devlet başkanı Maduro oldu. Dünyanın bir ucundan din, dil ve coğrafi bir bağı olmamasına rağmen, gördükleri karşısında bir insan olmanın en doğal hali ile seslendi dünyaya "Yere batsın resmi açıklamalarınız" başlığı altında. İşte bu açıklama;

İşte Venezuela Devlet Başkanı’nın açıklamaları:

"Filistin’den Müslüman, Hıristiyan ve farklı dinden ve kültürden insanlar var. Çağrım bölgedeki Arap halkına ve liderlerine; Ne zamana kadar katliama sessiz kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz? Arap halkları ne zaman uyanacak?

Ve Arap liderleri…

Ne zaman uyanıp Filistin halkının sesine ses vereceksiniz? Yerin dibine batsın resmi açıklamalarınız! Yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz. Artık harekete geçmelisiniz. Filistin halkının katillerine cevap vermelisiniz. Durdurmalısınız! Venezuela Devlet Başkanı olarak size sesleniyorum; Yeter artık! Resmi açıklamalarınızdan öteye gidemiyorsunuz, o kadar. Ses tonumdan dolayı kusura bakmayım çok derinden konuşuyorum. İçimde saklı olan acı ve öfke beni bu şekilde konuşturuyor.

Filistin halkına yapılan katliama seyirci kalmak bana acı veriyor. Artık ölümlere alışmışlar dünya katliam karşısında kör ve sağır olmuş! Çoğu korkak liderler de resmi bir yazı geçip olaylardan üzüntülerini belirtip kınıyorlar. O kadar… “saldırıyı lanetliyoruz” sadece bu… “çok endişe duyuyoruz” bir de bu… Mesele bitiyor onlar için… Yeter be artık yeter! Venezuela artık yeter diyor."

Bizde buradan bizdeki taş kesmiş vicdanlara seslenerek diyoruz ki; Yere batsın sizin çıkarcı anlayışınız! Yer batsın içinizdeki Müslümanlara kininiz! Yere batsın içinizdeki bu heykel sevgisi! Yere batsın sizin bu duyarsızlığınız!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder