2 Temmuz 2014

Bir zamanlar Radikal'di!

Evet, bir devir daha kapanıyor. Üniversite yıllarımızda hayatımıza giren ve her ne kadar çok fazla eleştirmekte, okumaktan, takip etmekten geri durmadığımız bir gazete idi. Yayına başladığı zamanlarda farklı olmak adına güzel işler yapmıştı. Kitap eki olsun, İki eki olsun ilgi çekici ve bilgi verici idi. Özellikle cuma ve pazar günleri mutlaka bir Radikal alırdık.

Yeni Yüzyıl gazetesinin benzeri etkileri daha sert bir biçimde estirmişti. Radikal sahiplerinin ekonomik gücü sayesinde daha uzun ömürlü oldu. Ama teknolojinin hızı ile ekonomik gerçekler son kararı alınmasını kaçınılmaz kıldı.

Gençliğimizin güzel hatıraları ve o zaman ki güzel beklentileri etkisi ile inatla web ortamında gazeteyi takip etmeye ve yazabildiğimiz kadarı ile bir kaç satır ile fikirlerimiz ile katkı sağlamaya çalışıyoruz.

Ama ne yazık ki basılı yayının son bulması haberinin yarattığı olumsuz duyguları, hayal kırıklıklarını her geçen gün artarak bu mecrada yaşıyoruz. Sebebini basitçe özetlersek inanılmaz bir seviyede kişisel inançların/ideolojik saplantıların bağnazlığı nedeni ile oluşan körlük, sağırlık ve hissizlik hakim.

Herkesin (bu mecrada yer alan) aynı doğruya/yalana inanmasına, herkesin aynı şeye övmesine/sövmesine karşı bir ön kabul oluşturmuşlar. Radikalden çok marjinal bir gruba dönüşmüş. Kendi inançları uğruna katı bir çifte standart, ayrımcılık ve sansür uygulamaktalar. Evrensel ilkelerden çok kişisel inançlar öne geçmiş.

Bu Radikal'i ve onun çevresindeki farklılıkları azaltmakta ve tek tip bir yapıya doğru itmekte. Bizler bunun üzüntüsünü yaşamaktayız. Radikal'in özü kayıp olmakta. Çok seslilik ve doğruya/gerçeğe olan yakınlığı uzaklaşmakta.

Ne söylendiği, ne yapıldığı önemini kayıp etmekte kim söyledi, kim yaptı belirleyici olmakta. Bağımsız bir radikalden katı bir ideolojik gruba bağlı bir propaganda aracına doğru dönüşmekte.

Kendi inançları uğruna katı bir sansürü keyfi bir biçimde uygularken, hiç düşünmeden "Yaşlılar grup seks yaparken öldü" veya "Ölmüş dedeleri ile resim çektiren türbanlı kızlar" haberini hiç düşünmeden yayınlayabilmektedir. Daha sonra araştırıldığında ilk haberin yersiz bir sosyal medya şakası olduğu, diğerinin ise hastane yatağında bir ay önce çekilmiş bir hatıra resmi olduğu anlaşılmıştır. Tabii bu ikisi sadece zihniyet değişikliği için iki örnek. Önceki Radikal olsa idi safi insana saygı ve gazeteciliğin birinci kuralı olan haberi doğrulatma yapılır ve bu hatalara düşülünülmezdi.

Temennimiz Radikal bu bağnaz kör düşünceden bir an önce uzaklaşır ve bu kapanan basılı devir ile birlikte onlarda orada kalır. Yeni dönemde çok sesli, çok renkli ve önemlisi de ilkeli ve gerçekleri seslendiren senfonik bir hal alır.

Hadi hayırlısı.....

(ilk yayın tarihi:21.06.2014 16:59:13)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder