19 Nisan 2014

Çık oğlum ananın arkasından bak biz geldik, sosyal medya! Seni saklarız o amcalardan

Doğa sever, barışçıl, demokrat, banka dostu genç sabi Alabora kendisine kızan amcaları görünce ortadan kayıp oldu. Endişeli ve meraklı bekleyişimiz annesinin feryadı ile daha da arttı. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, nasıl bir memleket diye kala kaldık. Ve içimizden şu soruları sorduk sessizce

* Bir insan hem banka sever hem de sosyalist olamaz mı?
* Bir insan hem ağaç sevip hem insan sevemez mi?
* Bir insan hem bencil olup hem vatan sevemez mi?
* Bir insan ortalığı karıştırıp, aaaaa bak amcalar bana kızıyor diye kaçamaz mı?
* Bir insan hem kahraman hem korkak olamaz mı?
* Bir insan sadece insan olamaz mı?

Ya da haykıran gözü yaşlı annenin dediği gibi; "Ben doğadan beslenen, yaratılmış olan her şeyle bir olduğumuza ve aramızda görünmez ipliklerin olduğuna ve her şeyle, ağaçla, çiçekle, böcekle akraba olduğumuza inanan, gün aşırı pir parka ya da ormana giden (Belgrad, Emirgan, Yıldız, Taksim, Hidiv-Selamiçeşme, Göztepe, Maçka, Beykoz, nereye yakınsam.)" Burada cümleyi kesmek zorunda kaldık. Çünkü feryat eden bir annenin bu kadar uzun ve manalı cümleler kurmasına nefesimiz yetmedi. Zaten bu kadarı da kafi meramımızı anlatmaya...

Aşağıda bir kaç satır ile daha bu sese kulak verelim

"22:30 gibi Gezi Parkı'na gittim. Daha çok gençlerden oluşan, şarkı söyleyen, halay çeken, muhabbet eden çok güzel insanlarla tanıştım. Ağaçları korumak için biber gazına maruz kaldıklarını duyduğumda gerçekten inanamadım ve hep şunu sordum; 'NEDEN, NEDEN?' Bu arada çok şanslı olduğunu belirtelim. Hiç taş atan, araçları yakan, polise ve diğer yetkililere hakaret, küfür edenlere rastlamamış. Yoksa fikri değişebilir ve daha da panikleyip oğlunun endişesini taşıyamazdı.
"O benim sadece oğlum değil, aynı zamanda çok saygı duyduğum, çok değer verdiğim, öğrettiklerimin belki 50 katını ondan öğrendiğim bir birey" Keşke biraz da cesaret ve gözü peklik katsa idi hamuruna, şimdi bu kadar endişeli bir şekilde ortaya çıkmak zorunda olmazdı.

Ve bizim için en can alıcı kısım, "inanın anne olarak söylemiyorum, (Niye inanmayalım ki! Kesinlikle inanıyoruz abla rahat ol) hayatımda tanığım en şeffaf, en "insan" insanlardan biridir. Diğer özelliklerini ben değil, başkaları söylesin." (yani ablacığım öyle güzel anlattın ki bize söz kalmadı, ağzına sağlık)

Anti-Parantez şu cümlenin güme gitmesine içimiz el veriyor. Her kesin kulağına küpe, duvarına slogan olacak cinsten. Keşke Necati Şaşmaz söylese idi, şimdiden Twitter'ı ele geçirmişti: "en "insan insanlardan biridir"

Son söz olarak buradan Memet Ali'ye sesleniyoruz;

"Çık oğlum ananın arkasından bak biz geldik sosyal medya seni saklarız o amcalardan"

(ilk yayın tarihi:20.06.2013 08:13:54)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder