Koca bir yıl geride kaldı. 2016 yılı
bitiyor.... Nasıl geçti bir çırpıda koca 365 gün, akıl sır ermiyor. O kadar
hareketli, o kadar beklenmedik olaylar yaşandı ki hepsini bir çırpıda
hatırlamak mümkün değil... Özetlersek ve bizde kalan intibaları sıralarsak daha
anlaşılır ve kolay olacak, geçen yılı anlatmak için....
Bir isim vermek gerekirse "İhanetler
Yılı" diyebiliriz... Biraz daha genişletip, kendi özelimizden bakarsak
"İhanetler yılı ve Muhteşem Direniş" diyebiliriz.
Ülkemiz açısından 2016 yılı tam anlamı ile
"İHANETLER YILI oldu.... Bilinen düşmanların ve içerideki hainlerin dışında,
inanılmaz ve tarifi yapılamaz bir boyutta, bizden bilinen, biz olduğu düşünülen
ve dost/müttefik diye tabir edilenlerin yaptıkları ihanetler kolay kolay
anlaşılmayacak, hazım edilemeyecek ve etkileri silinmeyecektir.
2016 yılı, Ülkemiz düşmanlarının, yerleşik
tüm argümanları ters yüz edecek biçimde kendilerini deşifre edecek,
elemanlarını gün yüzüne çıkaracak ve tüm bilinir saldırı biçimlerini bi kenara
atacak saldırıları ile anılacaktır.
Şehirlerin hendek savaşları ile işgal
edilmek istenilmesi, can evlerimizde patlatılan canlı bombalar, Düşürülen Rus
uçağı, öldürülen Rus elçi, güvenliğimizi teslim ettiğimiz, silahlarımızı
emirlerine verdiğimiz, bizim olduğunu/bizden olduğunu sandığımız asker, polis ve
diğer kam görevlilerinin yaptıkları akıl dışı, vicdan dışı, ahlak dışı
ihanetler......Aleyhimize kurulan ve sürekli bize saldıran terör örgütlerine
açıkça destek vermeye ve bunu utanma bir yana büyük pişkinlikle savunmaya
çalışan sahte müttefikler...
15 Temmuz Gecesi ise tüm bu ihanetlerin
şahı olacak bir gece... Tüm karanlık, tüm kirli ve tüm utanmaz işbirliklerinin,
,ihanetlerin ve vicdansızlıkların bir araya geldiği kara bir gece... 2016
yılının öne çıkacak ve açık ara önde duracak en önemli günü.... Belki de
tarihin yazıldığı/değiştiği en önemli günlerden biri.....Anlaşılması, çözülmesi
ve temizlenmesi yılları alacak; Belki de tam anlamıyla başarılamayacak!
Bu derece de iç içe girmiş şifreli,
korunaklı, maskeli, riyakarlık ve birbiri ile ilintili bir ihanet örgüsünü
çözmek, hele ki bunu yapacak olanların bir kısmının da bu örgünün bir parçası
olma ihtimali düşünüldüğünde ne derece güç olduğu anlaşılır.....
2016 yılı ülkemiz için top yekün her
alanda ve her anda bir DİRENİŞ yılı olmuştur. Destansı bir mücadele ile
vatanseverler canları, malları pahasına gözlerini kırpmadan siper olmuşlardır
al yıldızlı bayrağa...
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki
feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Canı, cânânı, bütün varımı alsın da Hûda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
2016 İstiklal Marşımızın hayat bulduğu,
dile geldiği ve tarihin milletimiz adına bir kez daha şaşmaz bir biçimde
gururla tekerrür ettiği yıldır.
Bombalar, tanklar, tüfekler hatta ve hatta
Uçaklar, helikopterler bu ülkenin insanını korkutamamış, caydırmamış ve bu
destansı direnişi kıramamıştır. Öyle ki bu silahlar beklenmedik bir anda,
beklenmedik üniformalarda ve beklenmedik ellerden sıkılsa da... Kendi içinden,
kendi evladı bildiklerinden, kendi namusunu teslim ettiklerince sıkılsa da....
Bu ülkenin milleti öyle gözü kara, öyle
kanıları doğru, sezgileri güçlü ve öyle isabetli kararları bir göz kırpma
süresince alabilecek hassas yetenekteki; 15 Temmuz gecesi bir anda Vatan için
ne yapması gerektiğini, nasıl yapması gerektiğini dakikalar içinde
kararlaştırıp, o kadar yanıltıcı unsura rağmen hainle, vatanseveri; düşmanla
dostu ayırıp Ülkesine halel getirmeden gerekli cevabı tüm dünyanın şaşkın
bakışları arasında göstermiştir.
Bu akıl almaz, bu destansı ve bu çevik
direnişe öylece kalakalmış dünyanın gözleri önünde ne top, ne tüfek, ne tank ne
de uçak etki edebilmiştir.
Bu Millet öyle sağlam bir vatan sevgisi
ile donatılmış ve öyle üstün maharetlerle kuşatılmış ki imkânsız bir Direnişi
bir gecede başarmanın ertesinde normal hayatına devam etmiş, geceleri ise
sokaklarda, meydanlarda memleket nöbetine gönüllüce dikilmiştir.
Bu Millet öyle sağlam bir vatan sevgisi
ile donatılmış ve öyle üstün maharetlerle kuşatılmış ki o kadar ihanete, yıkım
hareketine rağmen dünyanın gıpta ile baktığı ve tek birini bile on yılların
başarısı sayacakları onlarca büyük projeyi tamamlamış ve onlarcasını ise devam
ettirmiştir. Osmangazi, Yavuz Sultan Selim köprüleri, Avrasya, Ilgaz tünelleri
ve daha onlarcası 2016 yılı içinde tamamlanarak hizmete girmişlerdir. Her
birisi bir birinden stratejik ve gurur duyulacak projelerimizdir.
Yetmemiş bu millet ekonomik alanda kur
silahı ile saldıran ve içerideki destekçilerinin pohpohlaması ile çıkartılmak
istenilen ekonomik krize set çekmiş, rüzgârı dindirip, tersine çevirip ekonomik
şahlanış için uygun fırsatı beklemeye geçmiştir.
Yetmemiş tüm dünyanın bir araya gelip
karadan girmeye cesaret edemediği, havadan ise havalarını aldıkları Suriye ve
oradaki terör örgütleri ile mücadelede tek başına büyük bir süpürme harekâtına
girişmiş ve öngörülemeyen başarılara imza atmıştır.
2016 yılı öyle büyük, öyle beklenmedik
olaylarla bir çırpıda geçmiştir ki; Ne ihanetlere üzülebilme/tetkik edebilme,
ne de muhteşem direnişlerimiz ve başarılarımızla gururlanma fırsatını
bulabilmişiz. Soluksuz bir mücadelenin en karanlık, en fırtınalı, en zorlu bir
yılını ayakta kalarak, güçlenerek tamamlayıp; Güneşli günlere, durgun sulara
doğru yol almaktayız. Tüm bu süreçlerin değerlendirmesini gelecek kuşaklar
gururla, huzurla ve refahla güven içinde yapar inşallah…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder